| |
GOP yürüyor
"İktidara gelirsek yolsuzluk dosyalarını açacağız. Herkesin yaşamına, tercihlerine saygılı olacağız. Kimsenin kılık kıyafetiyle uğraşmayacağız. Topluma kesinlikle dini kuralları dayatmayacağız." Sizde ne gibi çağrışımlar yaptı bilmiyoruz ama biz Hamas'ın seçim programından birkaç cümle aktardık.
Hamas, Arapça'da "heyecan" demek. Filistin seçimlerinde oyları silip süpüren Hamas şimdi dünyaya gerçekten adına yaraşır duygular yaşatıyor. Kimine göre bu zafer Ortadoğu'da barış umutlarının sonu, kimine göre İran benzeri radikal dinci rejimin doğuşu, kimine göre terörün iktidara gelmesi... Karamsar senaryolar Hamas'la ilgili bazı gerçeklere dayandırılıyor: Örneğin, Hamas'ın tüzüğünde "Hedefimiz İsrail devletini yıkmak" yazdığı hatırlatılıyor. Oysa aynı hedefin El-Fetih'in tüzüğünde de yer aldığı, Filistin devletine kapı aralayan 1993'teki Oslo Anlaşması'ndan 5 yıl sonra çıkarıldığı unutuluyor. Hamas'ın silahlı milisleri olması gösteriliyor. El-Fetih'in de milis gücü bulunduğu göz ardı ediliyor. Hamas'ın silahlı mücadeleye öncelik verdiği ifade ediliyor. 10 yıl öncesine kadar FKÖ'nün ve El-Fetih'in silahlı mücadele yaptığı es geçiliyor. Ayrıca Hamas'ın bir yıl önce ateşkes ilan ettiği hatırlanmak istenmiyor. Gelelim Hamas'ın her türlü tahminin ötesindeki seçim zaferine. Bu sandık şokunun nedenlerini irdeleyenler üç noktada birleşiyor: * İsrail'in sertliğe, acımasızlığa dayalı politikaları ve dünyanın Filistin halkının çığlıklarına ilgisiz, hatta duyarsız kalması. * El-Fetih iktidarının yolsuzluk batağında kokuşması. * Hamas'ın yerel yönetimlerde temiz, şeffaf ve başarılı icraatı.
Şeriattan ılımlı İslam'a Peki, iktidar mı Hamas'ı değiştirecek, yoksa Hamas mı iktidarı? Aslında Hamas'ın seçimlere katılma kararı bile değişim sürecine girdiğini göstermeye yeterli. 1996 seçimlerine katılmayı reddeden ve silahlı mücadeleyi öne çıkaran Hamas, bu kez demokratik yaşamda yer ve sorumululuk almayı kabul etti. Alın size değişimin bir işareti daha: Hamas'ın tüzüğünde "Şeriata dayalı İslam cumhuriyeti" hedefine vurgu yapılıyor. Ama Hamas liderleri ve adayları "Filistin halkının dindar değil muhafazakar olduğunu biliyoruz. O nedenle iktidarımızda kimseye din dayatmayacağız" sözü verdiler. Hamas 1970'lerde "Müslüman Kardeşler" adıyla doğdu. 1928'de Mısır'da Hasan El-Banna tarafından kurulan ve İslami köklere dönülmesini amaçlayan hareketin Filistin kolu olarak. Ve bu adla anılan tüm örgütler gibi on yıllar boyunca dünyada terörist diye nitelendi, İslam coğrafyasında ise rejimlerin en tehlikeli düşmanı. Ancak Cezayir iç savaşından sonra Müslüman Kardeşler evrim geçirmeye başladılar. "İslam'ı modernleştirme" dayatmalarına yanıt olarak "Modernliği İslamlaştırma" politikası geliştirdiler. Bu politika iki temele dayandırıldı: Mevcut siyasal çerçevenin bir parçası olmak ve toplumu yavaş yavaş ama çağımız gerçeklerine uyumlu olarak dönüştürmek.
Çanlar kimin için çalıyor Çizgi değişikliği sonrası Müslüman Kardeşler, Mısır'da geçen sonbaharda yapılan seçimlerde 88 milletvekiliyle ana muhalefet haline geldi. Kuveyt ve Yemen'de çok önemli siyasal güce ulaştılar. Fas'ta kendilerini frenlemeseler (seçimlerde birçok yerde aday çıkarmıyorlar) rahatlıkla iktidarı kazanacaklar. ABD'nin Fas'tan Pakistan'a kadar uzanan bölgeyi demokratikleştirmeyi öngören o ünlü Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'nde (GOP), bu "risk" yönetilebilir kabul ediliyor. Zira çoğunluğu despot ve yozlaşmış rejimlere "ılımlı" seçenek çıkarılamazsa, toplumların radikal akımların eline düşeceği iddia ediliyor. Kısacası GOP Müslüman Kardeşler'in işine geliyor, Müslüman Kardeşler de GOP'un. Ve ikisi de hedeflerine doğru yürüyor. Bundan sonraki zafer durağı neresi olacak dersiniz? Bizce Suriye. İddiaya girmeye hazırız.
|