|
|
Bebek Divan Brasserie
Denizin üzerinde değil, denizin bitişiğinde bir mekan... Suyu yukarıdan değil, yanından seyrettiğiniz bir salon... İstanbul'un en güzel yeri Boğaz'ın, en güzel koyunun, Bebek semtinin olduğu alan... Bütün bunların arasında bir Brasserie olarak hizmet eden yılların markası Divan... "Tanrıdan daha ne isterim" dersiniz Bebek Brasserie'ye indiğinizde... Denizin bitişiğinde, akvaryumun köşesinde oturduğunuzu hissettiğinizde...
*Güzel bir restoran yaptılar Brasserie'yi... İlk açıldığında müthiş rağbet gördü... Sushi'sini tatmak isteyen, öğle yemeklerini uzatmayı yeğleyen, kadın kadına tatlı dedikoduyu özleyenlerin özellikle uğradıkları bir mekandı Brasserie... Yer bulmak olanaksızdı... Bazen ayakta beklemek kaçınılmazdı... Martılar yanınızda denize konarken, onlarla yemek yemek anlatılmazdı... Sonra yolun öbür tarafındaki Lucca ve Mangerie bir ölçüde aldı Braserrie'nin müşterisini. Modern, Lucca'ya ve Mangerie'ye kayarken, muhafazakar Divan'da kaldı. Divan'ın klasikliği muhafazakarı tutarken, moderni kaçırdı. Hayata çok modern başlayan mekan, bir süre sonra daha bir duruldu. İlk günkü tarz albenisi kalmadı Mekandaki hayatlar, ilk günkü modernlikten ve gençlikten uzak kaldı... Şimdi, mönüsünü değiştirdi... Yeni tarzlar geliştirdiğini söyledi... Geliştireceği en önemli tarz, gençliği ve moderniteyi yakalayacak, fışkıracak enerjidir... Bunu yakalaması zor ve in olmak için önemlidir...
|