|
|
|
|
|
|
Karadağlı'yla Amerika'daydık
Dallas'ta çekilen Living&Dying filminin setine konuk olduk. Bu yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde agresif tavırlarıyla tepki çeken Michael Madsen, Mumya filmiyle tanınan Arnold Vosloo gibi ünlü oyuncuların yer aldığı filmde Tamer Karadağlı önemli bir rol üstleniyor.
Karadağlı Michael Madsen'dan bile kötü!
Dallas'ta çekilen Living&Dying adlı filmin setinde yalnızca Pazar SABAH vardı. Tamer Karadağlı filmde 'kötü adam'ı oynuyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun hemen her oyuncu bir Amerikan filminde oynamanın hayalini kurar. Türk oyuncuların çoğu da bu hayali paylaşır. Bu nedenle olsa gerek Stonelock Pictures'ın yönetim kurulu başkanı Beni Attori, Türkiye'de "Gılgamış" adlı bir film çekeceğini ve filmde de Türk oyuncuları oynatacağını söyleyince herkesi bir heyecan sarmıştı. Bir süre devam eden Gılgamış rüzgarı, hayal kırıklığından başka bir şey bırakmadan gündemi terk etti. Türk oyuncuların Hollywood filminde oynama ümidi de bir başka bahara kaldı. Aslında herkes Gılgamış'ı konuşurken Elif Dağdeviren ve Bülent Helvacı'nın ortağı olduğu Hermes Film Productions, New Films International'la Amerika'da çekecekleri gerçek bir Hollywood filmi için yol almaya başlamıştı bile. Hermes Film Production, bağımsız sinema yapmayı tercih eden Jon Keeyes'in yazıp yönettiği "Living&Dying" (Yaşamak ve Ölmek) adlı filmin yapımcılığının yüzde kırkını üstlenince Türk oyunculara da Amerika yolu açılmış oldu. Geçtiğimiz ekim ayında, Dallas'da çekilen filmde Tamer Karadağlı önemli denebilecek bir rol üstleniyor. Karadağlı'nın yanı sıra Yelda Reynaud ve Deniz Akkaya da filmde rol alan diğer Türk oyuncular. Biz de Pazar SABAH olarak Dallas'ın yolunu tuttuk ve Living&Dying filminin setine konuk olduk.
KARAVANDAN ÇIKMAYAN 'JÖN' Filmin başrollerini, geçtiğimiz aylarda Antalya Altın Portakal Film Festivali için Türkiye'ye gelen ve asi tavırlarıyla herkesin dikkatini çeken Michael Madsen, Mumya filmiyle hafızalara kazınan Güney Afrikalı oyuncu Arnold Vosloo, genç yetenek Edward Furlong ve Çin'den Hollywood'a transfer olan Bai Ling paylaşıyor. Her ne kadar adı başrol oyuncuları arasında geçmese de Tamer Karadağlı oynadığı zengin işadamı "Duca"yla önemli bir rol üstleniyor. Biz sette neler olup bittiğini görmek için Dallas'a gittiğimizde Edward Furlong ve Bai Ling sahneleri tamamlandığı için şehirden ayrılmıştı. Ağırlıklı olarak Michael Madsen, Arnold Vosloo ve Tamer Karadağlı'nın sahneleri çekiliyordu. Sette dikkati çeken ilk şey tüm ekibin, oyuncuların rahatı ve konforu için uğraşmasıydı. Setin bir kenarına yerleştirilen masalarda kekten, koladan renkli sakızlara kadar her şey "ya oyuncunun canı çekerse" diye hazır bekletiliyordu. Ayrıcalıklı oyuncular için, sahne aralarında dinlenebilmeleri, her birinden iki, üç adet hazır bulundurulan kostümlerini değiştirebilmeleri için birer karavan hazırlanmıştı. Bizim bulunduğumuz günlerde bu ayrıcalıklı oyuncular Michael Madsen, Arnold Vosloo ve Tamer Karadağlı idi. Üç günümüzü geçirdiğimiz sette Michael Madsen'ı çekimler dışında hemen hiç görmedik desek yeridir. Zamanının çoğunu karavanında geçiren Madsen ancak kendi sahnesi geldiğinde dışarıya çıkıyor ve sahnesinin bitiminde yine soluğu karavanında alıyordu. Çekimlerdeki performansı ise tek kelimeyle muhteşemdi. Yalnız sette kulak kabarttığımız konuşmalara göre ünlü oyuncu, rol aldığı filmlerde canlandırdığı karakterlerin kendi oğullarına kötü örnek olduğuna inanıyormuş. Bu nedenle sinemayı bırakmayı bile düşünüyormuş. Arnold Vosloo ise etrafına pozitif enerji saçıyor. Son derece mütevazı ve başından geçen herhangi bir olayı anlatırken bile oyunculuğunu konuşturuyor.
BİR YIL SONRA VİZYONDA Tamer Karadağlı'ya gelince... Adeta tüm seti kendisine hayran bırakmış demek hiç de yanlış olmaz. Sahne aralarında ekiple şakalaşan, onlara Robert De Niro taklidi yapan, yemeklerini karavanında yemek yerine tüm ekiple birlikte yiyen Karadağlı'nın oyunculuk yeteneği ise herkesten tam not aldı. Karadağlı'nın eşi Arzu Balkan da tüm çekimler boyunca eşini hiç yalnız bırakmadı. Eşinin rahat etmesi ve herhangi bir sorunla karşılaşmaması için elinden geleni ardına koymadı. Hatta bu arada bir sahnede figürasyon olarak rol bile kaptı. Living&Dying'i (Türkçesi 'Yaşamak ve Ölmek ama Türkiye'de hangi adla oynayacağı belli değil) merak edenlerin 2006 sonbaharına kadar beklemeleri gerekiyor. Filmin yapımcı ortaklarından Elif Dağdeviren, önümüzdeki aylarda Amerika'da başka filmler de çekmeye hazırlandıklarını söyleyerek diğer Türk oyunculara Amerika kapısını açtıklarının müjdesini verdi. Bu kapıyı ilk aralayan ve daha şimdiden Amerikalılar'dan başka film teklifleri de almaya başlayan Tamer Karadağlı'yla filmi ve rolünü konuştuk...
|
|
|
|
|
|
|
|
|