|
|
Enerjinizi doğru kullanmayı biliyor musunuz?
Gün içindeki sorumluluklarınız sizi yiyip bitiriyor ve duygusal açıdan tükendiğinizi hissediyorsanız dinlenmek için kendinize zaman ayırın.
Günün erken saatlerinden itibaren bir koşturmacadır gider çalışan bir insansanız. Çocuklarınızı okula hazırlamak, bitmek bilmeyen randevularınız, işinizin yoğunluğu, eve gelip yemekle uğraşmak, çocuğunuzun dersi ile ilgilenmek, aktivitelere götürmek... Hepsini bir güne sığdırmak için on parçaya bölünmeniz gerektiğini düşünürsünüz. Tüm bunların üstüne eşinizin, annenizin, arkadaşınızın, ofistekilerin şikayetlerinin içinde boğulup, kalıyorsunuz. Gece yatağa yattığınızda ya uykuya dalmak için güçlük çekiyorsunuz ya da sızıp kalıyorsunuz ve gecenin bir yarısında gözünüz faltaşı gibi açılıp saatlerce bir gram uyku için yatağın içinde debelenip, duruyorsunuz. Sabah da yataktan sürünerek kalkarak beyninizdeki listeyle aynı telaşlı güne kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Eğer yaşantınız bu tarife uyuyorsa, şimdi kendinize şu soruları sorun: En son ne zaman takip edecek gün için kendinizi gerçekten mutlu ve huzurlu hissettiniz? Kendinizi bir yıl sonra bugünkü telaşlı programınızı yaşarken görüyorsanız ne hissediyorsunuz? Eğer yoğun hayatınızı diyelim 10 senedir aynı hızda sürdürüyorsanız ve takip eden en az 10 yıl için bu şekilde çalışma planınız varsa bu hengamenin içinde tamamen kendinize ait bir sığınak yaratmaya ne dersiniz?
VÜCUDUNUZU DİNLENDİRİN Yıllar önce bir hafta sonu West Virginia'da bir Spa'ya gideceğim zamanı hatırlıyorum. Gün içinde rahatlamayı, gerçek anlamda dinlenmeyi beceremediğim için bu hafta sonunu iple çekiyordum. Nihayet uzun bir süredir ilk defa her şeyden uzak dinlenecektim. Dağların eteğinde çok şirin küçük bir kasabanın hemen dışında bir yerdi. Sonbahar zamanı olduğu için doğanın renkleri ve manzara muhteşem. Nasıl kendimi hazırlamıştım... Telefonsuz, bilgisayarsız, aile yaşantısının ve işin sorumluluğundan uzak kitap okuyacaktım, bol bol yürüyecektim, masaj yaptırıp termal havuza girecektim.. Neyse hafta sonu geldi ve yola çıktım ama bir şeyi farketmeden; giderken yanımda içimde kök salmış huzursuzluğumu da götürdüğümü Ertesi sabah gözümü açtığım gibi o günün listesini yapan beynim kontrolü ele almıştı bile. Vücudum spa'da, aklım evde veya işteydi. Elime aldığım kitaba bile konsantre olamıyordum. İçimde rahatlamaya karşı bir toleranssızlık vardı. Sonuçta daha kendimi tamamen salamadan geri dönme zamanı geldi. Artık alışkanlık halini almış huzursuzluğumun hakkından bir hafta sonunda gelemeyeceğimi, ciddi bir çaba sarfetmem gerektiğini düşünüyordum dönerken. Yorgunluğumuz fiziksel olduğu kadar hatta daha da fazla zihinsel. Yaptığımız iş ne olursa olsun, iyi olduğumuzu ispat etmek adına günlük yaşantımızda kendimize o kadar yoğun baskı yapıyoruz ki... Ancak yalnız kaldığınız bir dönemde kendinizi dinlemeye başladığınızda gerçekte nasıl yorgun olduğunuzu anlıyorsunuz. Kendimize suçluluk hissetmeden dinlenme izni verdiğimiz süreler çok az bu telaşlı yaşamda. Yapılması gereken çok şey var, enerjimizin azalmasına izin vermek seçenek bile değil kendimizi tekrar canlandırabileceğimiz yollar varken (kafeine dadanmak, birkaç vitamin almak gibi). Öyle boş vermek olur mu? Tembellik yaparsam kendimi suçlu hissederim sonra.. Ancak kabul etmek gerekiyor ki biraz dinlenmeye, durmaya, vücudumuzu dinlemeye hepimizin ihtiyacı var. Vücudumuz bizi dinliyor ve dinlediğini de gerginlik, baş ağrıları, sırt ağrıları, tansiyon gibi belirtilerle gösteriyor... Kendinize yaptığınız haksızlığı farkedin.
HERKESLE İRTİBATI KESİN Enerjimin tükenmeye başladığını hissettiğim, dinlenmeye ihtiyacım olduğu anlarda gerekirse hiç suçluluk hissetmeden günlük planımı değiştirip birçok şeyi iptal ediyorum. Çok dolu olduğum günlere başlarken tüm günle nasıl başa çıkacağım zihniyetine girdim mi, daha baştan kendimi çok halsiz hissediyorum ama sadece içinde bulunduğum anı yaşarsam (yani daha ilk dersimde daha dört dersim var demeden) enerjimi verimli olarak kullanabildiğimi görüyorum. Yani günün getirdikleri ile tek tek, karşınıza çıktıkça, zihninizde yığıntı olmasına izin vermeden uğraşmak... Enerjinizin azaldığını, dinlenmeniz gerektiğini hissediyorsanız gereğinde hiç suçluluk hissetmeden tüm randevularınızı iptal edip, herkesle ve her şeyle bir iki saat bile olsa irtibatı kesebilmek, kendinizle kalmak boşalan deponuzun dolmasını sağlar.
SUÇLULUK DUYMAYIN Salı günleri en yoğun olduğum günlerden biri. Herbiri şehrin ayrı bir ucunda 5 dersim var. Öğleden sonra American University'deki dersimden çıktığımda bazen yorgunluk ve açlık başıma öyle bir vurmuş oluyor ki arabada direksiyonu yiyebilirim. İşte o duruma geldiysem geri kalan derslerimi iptal edip telefonlardan, okumaktan, yazmaktan, sorumluluktan uzak kendimle kalabilmek, istediğimi yapmak beni zindeleştiriyor. Bundan suçluluk duymamayı öğrendim tam tersine bu tip bencilliği seviyorum, enerjimin bitmesine izin vermiyorum. Bu şekilde bir kaçamak derslerimde daha da verimli olmamı sağlıyor.
ELVAN DEMİRKIRAN
|