|
|
Ağca çıldırdı
Mehmet Ali Ağca, Yargıtay'ın tahliyesine ilişkin bozma kararının ardından yakalandıktan sonra Türkçe, İngilizce ve İtalyanca "Ben mesihim, tanrı değilim, tanrının oğlu değilim, kıyametin geldiğini ilan ediyorum" diye çığlık çığlığa bağırdı.
Abdi İpekçi cinayetinden idam, Papa'ya suikast girişiminden müebbet hapis cezası olan Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesine ilişkin karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Başsavcılık, Yargıtay'ın kararına itiraz etmeyeceğini açıkladı. Böylece, Ağca'nın tekrar hapse girmesi kesinleşti. İstanbul Valisi Muammer Güler, Mehmet Ali Ağca'nın Kartal'da yakalandığını açıkladı.
Emniyet güçlerine direnmeyen Ağca, yakalandıktan sonra Türkçe, İngilizce ve İtalyanca "Ben mesihim, tanrı değilim, tanrının oğlu değilim, kıyametin geldiğini ilan ediyorum" diye bağırdı.
KARTAL
CEZAEVİNE KONDU
Mehmet Ali Ağca, Yargıtay'ın kararının ardından Kartal H Tipi Cezaevi'ne konuldu. Ağca, Kartal Adliyesi'nde İnfaz Savcılığı'ndaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde Kartal H Tipi Cezaevi'ne götürüldü. Ağca, burada cezaevi görevlilerine teslim edildi.
İSTANBUL VALİSİ: AĞCA KARTAL'DA YAKALANDI
İstanbul Valisi Muammer Güler, Mehmet Ali Ağca'nın, emniyet güçleri tarafından Kartal'da bulunduğu yerden alındığını ve Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak üzere Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda bulunan Güler, gazetecilerin, Yargıtay'ın Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesine ilişkin kararı bozmasıyla ilgili soruları üzerine, şöyle dedi:
''Yargıtay'ın kararı az önce televizyonlarda duyuruldu. Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'na da faksla geçildi ve Mehmet Ali Ağca emniyet güçleri tarafından Kartal'da bulunduğu yerden teslim alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne getiriliyor. Adli makamlara teslim edilecek.''
POLİSE DİRENÇ GÖSTERMEMİŞ
Kartal Uğur Mumcu Mahallesi'ndeki bir evde gözaltına alınan Mehmet Ali Ağca'nın, polise direnç göstermediği öğrenildi.
Ağca, Yargıtay'ın, tahliyesine ilişkin bozma kararından sonra, polis ekipleri tarafından Uğur Mumcu Mahallesi Zambak Sokak'taki bir evde gözaltına alındı.
Ekiplerin, kapıcı ziline basıp apartmanın dış kapısını açtırdıktan sonra Ağca'nın bulunduğu daireye çıktıkları, o sırada içeride yalnız olan Ağca'nın ekiplere direnç göstermediği kaydedildi. Bu arada, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durmuş Yargı, Ağca gözaltına alınmadan önce Kartal Adliyesi'ne geldi.
Ağca'nın avukatı Mustafa Demirbağ da Ağca gözaltına alındıktan sonra Kartal Adliyesi'ne geldi. Kısa bir süre burada kaldıktan sonra adliyeden ayrılan Demirbağ, gazetecilerin soruları üzerine, ''Medya kazandı, hukuk kaybetti. Bize şu ana kadar herhangi bir resmi yazı gelmedi. Resmi yazıyı görmeden kesin bir şey söyleyemeyiz'' diye konuştu.
YARGITAY KARARI
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesine ilişkin kararında, ''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istemi yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının bozulmasına, diğer işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi'' denildi. Yargıtay, kamuoyunda 'Rahşan affı' olarak bilinen af yasasından Ağca'nın yararlanamayacağını belirtti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'ya suikast girişiminden dolayı İtalya'da gözaltı, gözlem altı, tutukluluk ve hükümlülükte geçen süresinin, Türkiye'de işlediği suçlardan aldığı cezalardan düşülmesinin yasal dayanağı bulunmadığını belirtti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin, Ağca'nın tahliyesine ilişkin kararı bozma gerekçesinde, Ağca'nın, Vatikan Devlet Başkanı'na (Papa 2. John Paul) karşı gerçekleştirilen öldürmeye kalkışma eylemi nedeniyle İtalya'da gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta ve hükümlülükte geçen sürenin, Türkiye'de işlediği suçlarından dolayı verilen cezalardan indirilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı ifade edildi.
Kararda, bu nedenle Ağca'nın cezalarından, ''öldürme'' suçundan gözetim ve tutuklulukta geçirdiği 153 gün ile iade sırasında yolda geçirdiği 1 günlük sürenin indirilmesi gerekirken, İtalya'da geçirilen ve yanlış hesaplanan 20 yıl ile 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi'ne Dair Kanun uyarınca 10 yıllık sürelerin mahsubu sonucu erken koşullu salıverilmeye ilişkin Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı yapılan itirazı reddeden Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükmünün yerinde görülmediği kaydedildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesine ilişkin kararı bozma gerekçesinde, Ağca'nın İtalya'da cezaevinde kaldığı sürenin, Türkiye'de aldığı cezalardan düşülemeyeceğine ve 4616 sayılı Yasa'ya göre cezasından 10 yıllık indirim yapılamayacağına işaret etti.
Kararda, Ağca'nın 1 Şubat 1979'da Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi'yi ''taammüden öldürmek'' suçundan 11 Temmuz 1979'da tutuklandığı, hüküm kesinleşmeden önce 25 Kasım 1979'da tutuklu bulunduğu Maltepe Askeri Cezaevi'nden firar edip yurtdışına kaçtığı hatırlatıldı.
Ağca'nın, 3 Nisan 1979'da gerçekleştirdiği 2 ayrı ''silahlı gasp'' eyleminden dolayı 36 yıl ağır hapisle cezalandırıldığı da belirtildi kararda, Ağca'nın, 13 Mayıs 1981'de Papa 2. Jean Paul'e karşı suikast girişiminden dolayı ömür boyu ağır hapse mahkum edildiği, İtalya'da bu cezasını çekerken, 13 Haziran 2000'de affedilip Türkiye'ye iade edildiği, ancak bu suçtan dolayı Türkiye'de herhangi bir ceza almadığı ifade edildi.
Kararda, Ağca'nın, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 8 Kasım 2004'teki kararı ile Türkiye'de işlediği suçlardan verilen cezalarının içtiması sonucu 36 yıl ağır hapis olan cezasının, idam cezasını kaldıran 4771 sayılı yasaya göre 18 ay geceli gündüzlü hücrede tecrit edilmek üzere müebbet ağır hapis cezasına dönüştürüldüğü belirtildi. Ağca'nın, Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5 Ocak 2006 tarihli kararıyla 12 Ocak 2006 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu salıverildiği anımsatılan kararda, buna yapılan itirazın Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildiği belirtildi.
KARARIN GEREKÇESİ
Kararda şöyle denildi: ''Kanun yararına bozma istemi konusunu oluşturan uyuşmazlık, hükümlünün Türkiye'de işlediği 'öldürme' eyleminden dolayı aldığı cezadan, Vatikan Devlet Başkanı'na (Papa) karşı işlediği suçtan tutuklu ve hükümlü kaldığı sürenin mahsup edilip edilemeyeceğine, kabule göre ise indirilse bile bu sürenin 20 yıl değil, 19 yıl 1 ay 1 gün olduğuna, ayrıca 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun hükümlerine göre 10 yıllık sürenin indirilip indirilmeyeceğine ilişkindir.
Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 16. maddesine göre, yabancı bir ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta ya da hükümlülükte geçen süre, Türkiye'de aynı suçtan dolayı verilecek cezadan indirilecektir. 765 sayılı TCK'da, sözü edilen 16. madde benzeri düzenleme bulunmadığı halde, 16. maddede belirtilen koşulların bulunması halinde hakkaniyet ve kesin hükme saygı gereği yabancı bir ülkede geçen özgürlük kısıtlanmasına ilişkin sürelerinin Türkiye'de aynı suçtan dolayı verilecek cezadan indirilmesi gerektiği Türk öğreti ve uygulamasında benimsenmiştir. Yabancı bir ülkede infaz edilen cezayı Türkiye'de hükmolunan cezadan indirmek, sonuç olarak yabancı mahkeme kararlarına, ülke içinde etki ve infaz kabiliyeti tanımak için ulusal yasada açıklık bulunması gerektiği, her ne şekilde olursa olsun, yabancı bir ülkedeki özgürlük kısıtlamaları sürelerinin, Türkiye'de verilecek cezadan indirilebilmesi için yasal düzenlemeye gereksinim bulunduğu belirtilmiştir.
Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 6 Nisan 2004 tarihli kararında da açıklandığı üzere, kısa sayılabilecek bir süre içinde 3713, 4616, 4771, 5218 sayılı infaza ilişkin hükümler içeren yasalar çıkarılmış olup, bu yasalar karşılaştırıldığında, hükümlünün 'öldürme eylemi' bakımından en lehine olan yasa, 3713 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin (a) bendidir. Bu yasanın uygulandığı durumda ayrıca, 4616 sayılı yasa gereğince 10 yıllık indirim yapılmasına olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olay, yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, Vatikan Devlet Başkanı'na karşı gerçekleştirilen 'öldürmeye kalkışma' eylemi nedeniyle İtalya'da gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta ve hükümlülükte geçen sürenin, Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı verilen cezalardan indirilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ağca'nın cezalarından, 'öldürme' suçundan gözetim ve tutuklulukta geçirdiği 153 gün ile yolda geçirdiği 1 günlük sürenin indirilmesi gerekirken, İtalya'da geçirilen ve yanlış hesaplanan 20 yıl ile 4616 sayılı yasa uyarınca 10 yıllık sürelerin mahsubu sonucu erken koşullu salıverilmeye ilişkin Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5 Ocak 2006 tarihli kararına karşı yapılan itirazı reddeden Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükmü yerinde görülmediğinden, bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.''
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin kararı, yerel mahkeme kararı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ''kanun yararına bozma'' başlıklı 309. maddesine göre bozulduğundan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok daire kararına itiraz etmediğinden, kesin nitelik taşıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, tahliye kararının kanun yararına bozulması istemini 17 Ocak Salı günü Yargıtay'a göndermişti.
(AA)
|