|
|
Listeler ve karışık kasetler
Aklımda olan ve hiç değişmeyen listeler vardır. Sabah kalkınca dinlemek için, yağmurda dinlemek için, duş alırken dinlemek için, yalnız dinlemek için. Ve tabii tüm bu liste merakının şahikası ve kaynağı kasetlerdir. Karışık kasetler
Liste yapmayı seven biri olarak bilinirim. Beni tanıyanlar bu alışkanlığımın Nick Hornby ile (bkz. High Fidelity, bkz. 31 Songs, Türkçe Nick Hornby külliyatı için bkz. Sel Yayınları) depreşmediğini, kişisel tarihimin bilinen en eski dönemlerinden bu yana listelerle uğraştığımı size söyleyecektir. İlk listemi 1977'yi 1978'e bağlayan gece yaptım. Evde maaile toplanmış, yılbaşını bekliyorduk. Televizyonda yılbaşı özel yayını vardı ve ikide bir '77'ye uğurlar olsun' tarzı sözleri olan illet bir şarkı çalıyordu. (Bu ilk eleştirdiğim şarkıydı galiba...) Benim aklımsa hediyelerdeydi. Hafta boyu bana çaktırmadan ne almak istediğimi anlamaya çalışan büyüklerime şu listeyi yaptığımı hatırlıyorum. (Tabii sözlü olarak) 1. Kırmızı kanatları olan ve tavana da asılabilen jet uçağı, 2. Su tabancası (renk fark etmez), 3. Telli araba (az bulunan Mercedes model) 4. İki adet matchbox araba (Beyaz Ford DeTomaso Pantera ve sarı Datsun 240Z), 5. Bir adet elektrikli tren (mavi) ve raylar... Tren dışında hepsi geldi. Onun yerine tuğla kadar pillerle çalışan hareket edip ışıklar saçan bir adet yolcu uçağı olduğunu hatırlıyorum. İyi bir hediyeydi ama listede yoktu. Hayatımın ilerleyen dönemlerinde listelerimde bazı eksiklikler olabileceğini ister istemez kabullendim. Buna hayat tecrübesi, burnu sürtülmek diyebilirsiniz. Mesela lisede çıkmak istediğim kızlar listesi tarihimde bir yüz karasıdır. Bir tanesi gerçekleşmişti, o da 3maddelik yedek listedeydi. Babam beni o dönem, daha ziyade '10 alınacak dersler' tarzında listelere teşvik ettiyse de mücadelemi sürdürdüm. Babamın karşı çıktığı ve ona çaktırmadan anneme aldırılacak şeyler listem de, şimdi hatırlıyorum, fena değildi. Gitar, lavicert logolu Nike Legend, Nike Air (gri logo), Mikasa basketbol topu, JVC çift kasetçalarlı tape/radyo. Lisede artık liste uzmanıydım. 'Okulu kırıp sinemaya gittin. Evdekilere ne dersin' listesi. En iyi beş arkadaş listesi. En güzel bacaklı kadın hoca listesi (hiçbir zaman üç kişiyi geçemedi), büyüyünce olmak istemediğin şeyler listesi (bu listeyi daha bitiremedim), sınıfın en yağlı saçlı üç insanı, en kepekli 5 ceket yakası, 'evlenilecek kızlar' listesi (açıklamalı). Hatta...
YILBAŞI KASETİ Ergenlik dönemime ait diğer hormonlu listeleri açıklamayı uygun bulmuyorum. Bir süre sonra yoğun müzik dinlemeye başlayınca tabii gitarist, solist listeleri, dream band kadroları filan dersleri işgal ediyordu. Hangi iki sağlıklı Türk genci Ritchie Blackmore mu Jimi Page mi diye kavga eder derste bilemiyorum. Ettik biz. İnkılapçı Kemal dışarı atmıştı. O dönemin en anlamlı listesi 'vokalisti en iyi böğüren üç grup'tu mesela. Benimki şöyledir; 1. Exodus 2. Venom 3. Tankard. Bu dönem, takdir edersiniz ki aynı zamanda 'kalbimi en çok kıran üç kız', 'En früstre üç aşk deneyimi' tarzında listeler de yaptım bir yandan. Beste yapan bir arkadaşımla 'bizi terk eden kızların ismini taşıyan şarkılar listesi' bile yapmıştık. 18 yaşında! En sıkıcı listem ÖYS tercih listesiydi. Pek kişisel olduğunu söyleyemeyeceğim. Üniversitede en sevdiğim beş İtalyan filmi, içinde Charles Bronson olan en iyi üç film, en hayret verici Cüneyt Arkın filmi sahnesi gibi listelere merak sardım. Bir ara 'kayıtlara geçen en hasta ruhlu beş bekar evi' listesi bile yaptım. Bizim Oba Sokak'taki ev üç numaraydı. Mutfakta, heykel okuyan bir arkadaşın koyacak yer bulamadığı bir adet korkunç insanımsı vardı. Işığı her açışta zıplıyorduk. 35 metrekarelik evde kimi zaman 20 kişi oluyordu. Bir numarayı söylemeye yetkim yok. Sonraki yıllarda liste merakım devam etti. Aklımda olan ve hiç değişmeyen listeler vardır. Bir ara gazetede 10 şarkı listeleri yapardım. Sabah kalkınca dinlemek için, eve gelince dinlemek için, yağmurda dinlemek için, duş alırken dinlemek için, gece yarısından sonra dinlemek için, yalnız dinlemek için. İki yıl sürdüğüne göre nereden baksan 100 liste eder. Ve tabii tüm bu liste merakının şahikası ve kaynağı kasetlerdir. Duygularını anlatmanın en harika yolu olan, el emeği göz nuru toplama kasetler. Üzerinde karga burgu yazınız olan kasetler. Karışık kasetler... Buraya nereden geldim? Bant dergisinin Aralık sayısında Ekin Sanaç, Mix Tape: The Art of Cassette Culture (Karışık Kaset: Kaset Kültürü Sanatı) isimli bir kitaptan söz ediyor. Thurston Moore imzalı kitapta insanların karışık kasetleri görselleri ve hikayeleriyle yer alıyormuş. Yazıyı okuyunca kitabı almak istedim. Hatta gece gece kaset doldurmaya giriştim. Arşivimdeki CD'leri karıştırıp bir adet 'yılbaşında dinlenecek şarkılar' listesi çıkardım. Gece yarısından önce (G.Ö.) ve gece yarısından sonra (G.S.) diye iki yüz şey ettirdim. Sonra GS'yi 'geyikmuhaf' olmak için sildim, kısaca Ö ve S yaptım. Titiz arşiv çalışmalarım sürüyor. Haftaya cuma dinletirim.
Mehmet Tez
|