Gündem kilitlenmesi...
TBMM'nin, bütçe görüşmelerinin ardından, bayramı da araya katarak çıktığı uzun tatil bugün sona eriyor. Meclis tatile çıkarken gündeminde, Yüzüncü Yıl Rektörü'nün yargılanması, Orhan Pamuk, Siyasi Partiler ve Seçim yasalarında yapılacak değişiklikler vardı. Üç gündem maddesi tatil nedeniyle Meclis dışında tartışılıp tüketildi. Yerini, Kuş gribi ve Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesinin getirdiği, hukuk-adalet reformu tartışması aldı. Meclis ise bugün çalışmasına bunların dışında bir gündemle başlayacak. Bir süredir hafızasından çıkardığı Avrupa Birliği'ne odaklanacak. Ardından kamu kurumlarının okullarının Milli Eğitim Bakanlığı'na devrine ilişkin yasa ele alınacak. Özetle bu haftayı dışarıdaki gündemden kopuk tamamlayacak. Tatile girmeden önceki gündemi de üst üste gelen olayların yarattığı tıkanma nedeniyle, zamanı gelince ele alınmak üzere rafa kaldırılacak.
Arınç: Hayırlı olsun Bayram sohbetinde bulunduğumuz Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın tepkisi de politikanın bu davranış kalıbı içindeki hareket tarzına. Bir de siyasetin gerilim üzerine oturtulmak istenmesine. Arınç söze, "Seviyeyi muhafaza etmemiz lazım " diye başlayıp ekledi: "Bunu yapacak olanlar siyasetçilerimizdir. Yoksa biz kollarımızı açıp durun kalabalıklar diyemeyiz..." Sözü, Siyasi partiler, seçim ve siyasi etik yasalarına getirdik. "Bu yasalar bu dönemde çıkarılmalı" sözünü anımsattık. Israrının sürdüğünü bildirdi. Sadece bugün değil, 2001 yılından bu yana "değişiklik yapılmalı " vurgusunu her fırsatta kayda geçirdiğini anımsattı. "Sanki sistemin başka sakıncaları yokmuş gibi herkes baraja odaklandı" deyip devam etti: "Seçim ittifaklarına imkan tanınması, daraltılmış bölge ile milletvekiliseçmen ilişkisini geliştirmek, 100 Türkiye milletvekilliği konuları sanki yokmuş gibi davranılıyor. Baraj dışında bir şey söylenmiyor, üretilmiyor..." TÜSİAD İstişare Konseyi'nin geleneksel Ankara toplantısında da konunun gündeme getirildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı'nın da baraj konusuna değinmesinin konuyu tek odaklı hale çevirdiğini söyledi. Ardından sitemini dile getirmeye başladı: "Biz söyleyince, bu konuda Meclis'te paneller, toplantılar yapınca önemli olmadı. TÜSİAD söyleyince mi önemli oldu. Hayırlı olsun..." Sadece Seçim Yasası'nda değil, Siyasi Partiler Yasası'nda da önemli değişikliklere ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Ön seçim, siyasi partilerin ittifak içinde seçime girmesine olanak tanıyan düzenlemelerin de gelmesi gerektiğinin altını çizip sözlerini sürdürdü: "Şimdi seçim ittifaklarına imkan tanıyan düzenlemeye karşı çıkılıyor. İyi de, 1991'den beri bir çoğu seçim ittifakı yapmadı mı? Hülle yapılarak ittifaklar kurulmadı mı? Bunu daha resmi, açık yapsak olmaz mı?"
Olması zor Arınç , "İktidarın seçim 2007'de olacak" kararlılığından yola çıkarak, değişikliklerin bu dönemde rahat yapılabileceğini söylerken, Meclis'in iki partisindeki hava farklı. Neden ise AK Parti ve CHP'nin birbirine olan güven sorunu. Nitekim, dün CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da, AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un cümleleri ortaktı: "Böyle bir dönemde bu yasalarda değişiklik yapılması zor..." Öyle gözüküyor ki, karşılıklı güvensizliğin yarattığı çözümsüzlükle artan gündem yığılmasının yarattığı kilitlenme devam edecek. Bu da zaten ısınacak siyasetin hararetini arttırıcı bir başka faktör olacak...
|