Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink, milli gelirin yüzde 3.5'inin dershanelere gittiğini, bu nedenle eğitimde reform gerektiğini dile getirdi.
DünyaBankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye'nin dünyada eğitime en çok harcama yapan ülkelerden biri olduğunu söyleyerek, "Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 7'si eğitime gidiyor. Ancak maalesef bu kaynağın yarısı, okul ve öğrenci kalitesinin geliştirilmesi yerine dershanelere harcanıyor" dedi. Türkiye'de dershanelere bu kadar çok para harcanmasının eğitim sistemindeki ezbercilik anlayışından kaynaklandığını belirten Vorkink, Türkiye'nin rekabetçi bir ülke haline gelebilmesi için liselerdeki müfredatın yaratıcı düşünceye yönlendiren bir şekilde hazırlanması gerektiğini kaydetti.
ÖSS'DE REFORM GEREK "Türkiye'de öğrencilere ezberciliğe iten eğitim sistemiyle dershanelerin geliri artarken, aileler büyük harcamalar yapmak zorunda kalıyorlar" diye konuşan Vorkink, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sisteminin de çok sağlıklı olmadığını ve reforma gerek olduğunu dile getirdi. Vorkink, ÖSS'nin öğrencilerin temel bilgilerinden çok ezbercilik gerektiren bilgi sistemini test ettiğini, bu durumun da dershanelerin sanayii haline gelmesine katkıda bulunduğunu ifade etti. Vorkink, dershanelerin, Türk eğitim sisteminden, yıllık ortalama 1 milyar YTL kaynak sağladığını, her ailenin de ortalama yıllık en az 5 bin dolar dershane harcaması yaptığını kaydetti. Vorkink, "ÖSS sistemi, 16 yaşındaki Türk öğrencisini, gelecekteki kariyeri konusunda seçim yapmaya zorluyor, 16 yaşındaki bir genç, ilerideki kariyeri konusunda nasıl seçim yapabilir?" dedi.
İSTİHDAM EĞİTİMLE GELİR "Türkiye'nin, istihdam sorununu kalıcı olarak çözebilmesinin yolu eğitim reformudur" diye konuşan Vorkink, Türkiye'de işsizliğin önemli bir sorun olduğunu ve bunun kısa vadeli bir çözümünün bulunmadığını vurguladı. Vorkink, "Türkiye, eğitim reformunu AB süreciyle birlikte götürerek tamamlaması halinde, AB'nin önde gelen ülkelerinden birisi olur" dedi. Vorkink, eğitim reformunun istihdam gücünü AB'ye hazırlayacağını ve Türkiye'nin istihdamda AB ile rekabet edebilmesine imkan vereceğini dile getirdi.