|
|
İki ihale iki ders
Geçen yıl ekonomi gündemine damgasını vuran konuların başında özelleştirme geliyordu. İki önemli proje tartışmaların odağına oturmuştu. Bunlardan biri "Tüpraş'ın yüzde 14.76 oranındaki hissesinin satışı" idi. O zaman, "Kamuyu aydınlatma" ilkesine yeterince özen gösterilmediğine dikkat çekmiştik. Aynı zamanda, "Yüzde 51 çoğunluk hissesi satıldıktan sonra, ihalenin başarısına göre, yüzde 14.76'nın satışının gerçekleştirilebileceğini" savunmuştuk. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Özelleştirme İdaresi yetkilileri bu görüşlerimize katılmamışlardı. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ise "Ben olsam öyle yapmazdım" diyerek Unakıtan'dan farklı tutum sergilemişti. Bugün gelinen noktada, yüzde 14.76 azınlık hissesinin şeffaf biçimde satılıp satılmadığını belirlemek üzere Sermaye Piyasası Kurulu'nun inceleme başlatması, işlemi yapan özelleştirme bürokratları için bakana rağmen Danıştay'ın soruşturma istemesi haksız olmadığımızı gösterdi.
Direkten dönecekti İkinci önemli ihale Galataport idi. Galataport'ta, en yüksek teklifi Global-Ofer ikilisinin başını çektiği grup vermişti. Biz, 49 yıla yayılan taksitler için "Ölme eşeğim ölme planı" demiştik. Bu noktada da Ulaştırma Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın görüşleri, uyarımızın yerinde olduğunu tescil etti. 3.5 milyar Euro'luk teklifin 3 milyar Euro'yu aşan kısmının son 9 yıla yığılması teknisyenleri de rahatsız etmiş olmalı ki onlar da "Ödemelerin öne çekilmesi için Denizcilik İşletmeleri'ne yetki verilmesini" önerdiler. Galataport ihalesine baştan beri mesafeli duran Başbakan Yardımcısı Şener'e gelince. Şener, artık bu konuda konuşmaktan kaçınıyor. Çünkü Danıştay'ın ihale sürecini yeni baştan ele almayı gerektiren kararları çıktı. Ayrıca bu ay içinde sonuçlanacak başka davalar da var. Şener'i bayramda aradım. Dedi ki, "Hukukçulara sordum. Bir kanaate ulaştım. Ama açıklamayacağım." Şener, bana bir tavsiyede de bulundu: "Bu konuda yazı yazdın. Bakanların bile tepkisini çektin. Galataport işi hepimizden çok seni yordu!" Biz yine de boş durmayalım. Bir kulis aktaralım. Galataport ihalesinde idari yargı kararları çıkmasaydı da Şener'e bağlı DPT, bazı usul eksikliklerini gerekçe gösterecekti. Örneğin, ihaleyi hangi grup kazanırsa kazansın, ödeme planını garanti altına alacak bağımsız denetimde, ücreti kimin ödeyeceği belli değildi. Bu gerekçe bile Galataport'un hız keseceğinin habercisi idi. Ayrıca, ödeme planının iyileştirilmesi için Denizcilik İşletmesi'ne yetki devredilseydi bile bürokratların yeni planı bir kez daha Yüksek Planlama Kurulu onayına sunacakları da kesindi.
|