|
|
|
|
|
|
Tıp dünyası hala tartışıyor
Genetik ayıklama yöntemi sayesinde doğacak bebeğin kromozomları, ailesindeki kalıtsal hastalıklardan arındırılıyor. Dünyada tartışılıyor olsa da, Türkiye bu yöntemi uygulayan birkaç ülkeden biri... Genetik ayıklama yöntemi uygulanarak, dünyaya gelmiş olan çocuklara 'seçilmiş bebek' deniliyor. Ancak seçilmiş bebekler, dünya tıp çevrelerinde hararetli tartışmalara neden oluyor, hatta bir takım yasaklamalara yol açıyor. Almanya, bebeklerin doğmadan seçilmesini ahlaki bulmadığı için yasaklarken, İngiltere bebeklerin 'yedek parça' gibi kullanılmasına sınırlama getiriyor. İtalya ise halk oylamasıyla PGT'nin yasaklanmasına karar veren ülkelerden biri. Hastalık ayıklamak bile, bu yöntemle İtalya'da yasak kapsamına giriyor. PGT'nin tıp açısından etik olup olmadığı konusu tartışılıyor. Bu konuda embriyonun doğal yapısına müdahalenin ne kadar doğru olduğu halen polemik konusu olmakla birlikte Türkiye'deki uzmanlar cinsiyet tayini dışında kullanıldığı taktirde sorun teşkil etmediği konusunda hemfikir. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy'a göre; hastalığı ekarte etmek amacıyla yapılan bu uygulamada sorun yok. Ancak genetik taramaların tek amacının hastalıklardan arındırma olması gerekiyor. Benzer görüşü İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Erez de paylaşıyor: "Embriyodan genetik tanı eğer ailede genetik bir sorun var da bu amaçla yapılıyorsa etiktir. Sağlıklı nesiller yetiştirmeyi sağlar."
CİNSİYET SEÇİMİ YASAK Türkiye'de, cinsiyet tayini dışında, hastalık belirlemek için yapılan seçme işlemi hukuken serbest. Bu nedenle yurtdışındaki pek çok aile de, Türkiye'deki hastaneleri bu uygulama için tercih ediyor. Genetik seçme işleminin öncelikle amacı, doğacak çocuğu Akdeniz anemisi, kistik fibroz, anemi ve doğumsal işitme kaybı gibi genetik hastalıklardan korumak. Embriyo henüz anne karnına yerleştirilmeden yapılan bu ayıklama işlemi, gebeliğin ancak dördüncü ya da beşinci haftasında yapılabilecek testlerin yerini alıyor. Ayrıca kısırlık nedeniyle tüp bebek tekniklerinin uygulanacağı çiftlerde embriyolarda oluşması muhtemel genetik bozuklukların tanımlanması için de kullanılıyor. Yöntem yeni olduğu için, Türkiye'de şimdilik sadece Ankara Gata, İstanbul Tıp Fakültesi, Alman Hastanesi, Acıbadem Hastanesi, Memorial Hospital, Metropolitan Florence Nightingale ve Amerikan Hastanesi gibi merkezlerde uygulanıyor. Daha önce genetik bir hastalık taşıdığı belirlenen çiftlerde, genetik hastalıklı çocuğu olan çiftlerde, yardımcı üreme teknikleri için kabul edilmiş ileri yaş grubundaki kadınlarda, tekrarlanan erken gebelik kayıplarında bu yöntem kullanılabiliyor. Birçok kez yardımcı üreme teknikleri uygulanmasına rağmen gebelik elde edilmemiş veya düşüklerle gebelikleri sonlanmış olan çiftlerde, ileri derecede erkek kısırlığı ile birlikte görülen kromozom bozuklukları veya genetik hastalıklarda da yöntem yararlı oluyor.
RİSK ORANI ÇOK DÜŞÜK Akdeniz anemisi gibi hastalıklarda doku tiplemesiyle doğacak olan bebek, ailenin diğer hasta çocukları için tedavi imkanı sağlıyor. Gebelik öncesi tanı, yaşam boyu oluşan sağlık problemlerinin tedavisiyle karşılaştırıldığında 'ucuz yöntem' oluyor. Embriyo 3 günlükken işleme başlanıyor. Uzmanlar, 48 saat boyunca devamlı mikroskop başında embriyoları tek tek inceliyor. Sağlıklı embriyonun 2 günün sonunda mutlaka anne rahmine yerleştirilmesi gerektiğini belirten uzmanlara göre kimi zaman yalnızca sağlıklı tek bir embriyo bulunabiliyor bazen de hiç bulunamıyor. Bu yazı dizisinde Amerikan Hastanesi Genetik Hastalıkları Tanı Merkezi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Nesrin Erçelen, tıp dünyasının en yeni uygulamalarından biri olan PGT yani Preimlantasyon Genetik Tanı yöntemlerini tüm ayrıntısıyla anlatacak. Seçilmiş bebek dünyaya getirmek, anne karnına girmeden cenini hastalıklardan ayıklama metotlarını verecek... Kanserden, Akdeniz anemisine ve cinsiyet seçiminden tüp bebeğe kadar bu yöntemlerin nasıl kullanıldığını anlatacak. Hastalıklardan arındırılmış bebek yapma metotları bu dizide...
|
|
|
|
|
|
|
|
|