| |
|
|
"Yaz gazeteci bey, yaz!.."
ESNAF etrafımıza toplandı: - Gazetelerde, TV'lerde bir "makro" lafıdır gidiyor... Makro şöyle iyi... Makro böyle düzgün. Elazığ esnafının sözünü ettiği makro "makro ekonomi." Bakkal, kasap, zücaciyeci devam etti: - Ekonomi, halka yansımıyor... Piyasa durgun... Makroyu bırakın, gelin bire bir vatandaşla konuşun... Memur maaş alıyor, bir gün sonra cebinde para kalmıyor.
Kapalıçarşı'yı gezerken "etiketlere" göz gezdirdik. Bazı etiketlerin resmini çektik. Kaçak çay 12 YTL. Hac çayı 15 YTL. Grip, nezle, bronşit çayı 15 YTL. Isırgan otu 7.5 YTL. Çarşı, şifalı otlarla dolu. Karabaş otu 10 YTL. Hangi birini sayalım?
Kapalıçarşı'dan çıktık. Yürümeye başladık. Karşımıza ayakkabıcı çıktı. Ayakkabı 10 YTL. 15 YTL. Ama müşteri yok.
Esnafın derdi: 1. Piyasada para dönmüyor. 2. İşsizlik. Çarşıda, pazarda, caddede, sokakta dolaşanların derdi: - Yavuz bey Allah rızası için işsizliği yaz... Yaz gazeteci bey, yaz.
Harput'a gittik. Hayırsever Şefik Gül, eski bir Harput evini "restore ettirmiş." "Kültür Evi" haline getirmiş. Emekli makine mühendisi Mustafa Alçiçek, gönüllü olarak burada çalışıyor. Gelene gidene "Elazığ kültürünü" anlatıyor. Oturduk, "çetene kahvesi" içtik. Çetene kahvesi nedir diyecek olursanız... Mustafa Alçiçek anlatsın: - Çetene, Antep fıstığının piçidir... Aşısızıdır... Aşısız ağaç meyve verir... O meyveden de çetene kahvesi yapılır.
Şefik Gül Kültür Evi'ni gezen gezene... Kültür evinin az ötesinde "Tarihi Cimşit Hamamı" var. Onun da ilerisinde "Arap Baba Türbesi." Kültür evine, restore edilmiş Cimşit Hamamı'na, Arap Baba Türbesi'ne gelenlerle konuştuk. "Huzurdan yana memnunuz" diyorlar. Sonra da... "Dertlerini" söylüyorlar: İşsizlik. Kimi kendisi işsiz, kiminin oğlu veya kızı işsiz, kiminin kocası işsiz, kiminin komşusu, akrabası...
|