| |
|
|
Balıklarda kuş gribi ve tavuk mafyası
Van.
Şüyuu vukuundan beter... Eski bir laf bu ama, geçerliliği halen büyük ve katmerli. Yaklaşık olarak; "konuşulması olmasından beter" anlamına geliyor. Van'da olup biten biraz da böyle. Resmi bilgi akışı kesilince, fısıltı gazetesi ve spekülasyon serpintisi yaygınlaştı. Dedikodu aldı yürüdü. Bakın şimdi, kentte; şüyuu vukuundan beter ne laf ziyanlıkları dolanmakta.
Çiftliklerde telaş Diyorlar ki: Başta Bodrum, Marmaris olmak üzere pek çok bölgemizde kıyılara kurulu balık çiftliklerinde büyük telaş hatta panik var. Balık çiftliği sahipleri "balıklar da kuş gribinden kırılabilir" endişesi içinde. "Kuş gribinin, balıklara nasıl bulaşacağı" sorusuna gelince: Çiftliklerde üretilen balıklara tavuk etinden yapılan yemler verilirmiş. İşte bu bölgeden toplanıp itlaf edilen çoğu hasta tavukların etleri yem olarak balıklara verilecekmiş. "Sonuç malum" diyorlar
Amerika ve biyolojik silah Şimdi yazacağım komplo teorisini ortaya atan şahsın ismi bende mahfuz. Van'da görev yapan, çok önemli pozisyondaki bir bilim adamı o. Diyor ki: "Amerika İran'a müdahale yapacak ya. Türkiye-İran sınırı olan Doğubeyazıt'ta bir kısım kuşa gizlice mikrop aşılayıp, ortalığa saldı. Burada büyük bir sorun çıkacak, uluslararası yardım ekipleri bölgeye doluşacak. Araya casuslar, harekat timleri karışacak. Oradan atıldığında menzili içine İran nükleer tesislerin rahatlıkla gireceği füze rampaları yerleştirilecek."
Halk da pompalıyor Bütün bu olup bitenlere necip halkımızın bire bin katması ve felaket tüccarlığı da eklenince ortaya vahim dedikodular çıkıyor. Birkaçını sayalım. Tavuk mafyası, devletin itlaf ekibi kılığına girip, devlet görevlisi adıyla köylere, mahallelere geliyor. Tavuklarımızı bedava ya da çok az parayla satın alıyor. Sonra kamyonlarla başka kentlere götürüp oralarda piyasa fiyatına satıyorlar. Aslında çok fazla kuş gribi vakası varmış. Görevliler bunların görüldüğü ailelerin reislerini parayla ya da korkutarak susturuyormuş. Hasta çocuklar ambulanslarla başka yerlere götürülüp gizlice hastanelere yatırılıyormuş. Ölenleri de yine gizlice gömüp, sahte ölüm raporları düzenliyormuş. Van'ın Yalım Erez Mahallesi'nde 500'den fazla tavuk ve horoz kuş gribinden ölmüş ama açıklamıyorlarmış. Bu arada itlaf ekipleri topladıkları bazı kanatlı hayvanları yakınlarına veriyorlarmış. O yakınları da kendi bölgelerine gelen başka itlaf ekiplerine parasıyla satıyorlarmış. Görüldüğü gibi, mevzu bir adet ama rivayet muhtelif.
Van Valisi'ne sordum, anlattı Bütün bunları kentin valisine soruyorum. Diyor ki: "Bütün bunların iler tutar tarafı yok. Millet olarak maalesef komplo teorilerine çok düşkünüz. Bu aslında bizim kolaycılığımızı gösteriyor. Meseleleri mantıkla, akılla kendi rasyonalitesi içinde çözmek yerine böyle safsatalara itibar ediyoruz. Bakın bugün itibariyle 80 bin itlaf edilmiş kanatlı hayvan var.
Gece gündüz Ekiplerimiz gece ve gündüz cansiperane çalışıyor. Bayram öncesi gibi bayram sonrasında da 24 saat çalışmaya devam edeceğiz. Bayram namazından sonra dağıtılacak 20 bin adet broşür var. Bu broşürlerde halkımızın kuş gribine karşı nasıl önlem alacağı şematik olarak gösteriliyor. İl Kriz Kurulu gibi, ilçelerde de kaymakamların önderliğinde kriz kurulları kuruldu ve çok başarılı çalışmalar yapıldı.
Özel hizmet Araştırma Hastanemiz başta olmak üzere sağlıkçılarımız da, belediyemiz de çok parlak çalışma gösterdi. Antalya'dan, Adana'dan 4, Mersin'den 3 veteriner hekim ve sağlık teknisyeni Van'a geldi. Onlarla hizmet satın alma yoluyla anlaştık. İlacı, aracı, taraması ve teşhisi gibi paket anlaşmalardır bunlar.
İtlaf parası Vatandaşın endişe duyduğu husus "Hayvanları devlet alıyor biz mağdur mu olacağız" konusu. Köylerde muhtar, hayvan sahibi ve ekip görevlisinin 3'lü imzasıyla belge imzalanıyor. Bunların parası çok yakında ödenecek, kimsenin kuşkusu olmasın.
Hayırlı bayramlar İşte böyle sevgili okurlar. Artık bu tatsız mevzuu kapatayım, hepinize hayırlı bayramlar dileyeyim. Bu bayramı gurbette geçireceğim diye benim için üzülmeyin. Buraya epey alıştım, Van'ın yerlisi gibi oldum.
|