kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

AYI ile dans

31 Aralık 1999'da bir darbe sonucunda Rusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin istifaya ikna edilmişti.
Yerine geçen Vladimir Putin'in tarihsel işlevinin ne olacağı da bu iktidar değişiminin şeklinden anlaşılıyordu.
Geçen altı yıl içinde güvenlik örgütlerinin desteğiyle Putin Rusya'yı yeniden şekillendirdi. ABD politiklarından duyduğu tüm rahatsızlığa rağmen Kosova'da Yeltsin'in verdiği kararı bozacak bir davranış sergilemedi. Yani genelde Batı yanında yer almayı sürdürdü. 11 Eylül akabinde ABD'nin arkasında durdu.
Buna karşılık da Rusya'da demokrasinin iğdiş edilmesi, hukuk devletinin fiktif olarak bile varlığından söz edilemeyecek olması Batı ittifakından tepki görmedi. Ne Çeçenler'e karşı gösterdiği acımasızlık, ne oligarkların sert tasfiyesi ciddi eleştirilere maruz kaldı. İran'a nükleer teknoloji vermesi, Asya'da ittifak arayışlarına girmesi ise Batı'yı çok rahatsız etmedi. Bu arada Irak Savaşı'nın da etkisiyle Rusya petrolden günde 300 milyon dolar kazanan bir ülke haline gelince Putin'in özgüveni, buna bağlı olarak cüretkârlığı arttı.
Putin yönetiminde Rusya daha otoriter, daha kapitalist ancak piyasa hukuku olmayan bir ülke haline geldi. Merkezi otorite alabildiğine güçlendi, Kafkaslar'da Rusya'nın etkinliği yeniden kurulabildi. Eski Sovyet coğrafyasıyla ilişkiler güçlendirildi. Çeşitli şekillerde bu ülkelerin Rusya'ya olan bağımlılığı sürdürüldü. Dünya siyasetinde ise Rusya için kurucu ülke değilse bile dengelerde mutlaka gözetilmesi gereken ülke pozisyonu hedeflendi.
Son Ukrayna krizini de bu çerçeve içinde anlamaya çalışmak doğru olur. Rusya bugün eskisi kadar güçlü bir ülke değil ama yabana da atılamıyor. Bunun üç nedeni var. Nükleer silahlar, petrol ve gaz, ülkenin uçsuz bucaksız coğrafyası . Ancak teknoloji üretemeyen, nüfusu azalan, eşitsizliklerin çarpıcı olduğu bir ülke. Rusya'yı daha önemli hale getirebilecek başka ülke ise Ukrayna.

Ukrayna'daki
seçim kritik
Tarihte Rusya ancak Ukrayna'ya hükmettiğinde büyük güç statüsüne kavuşabildi. Bu nedenle Sovyetler'in çökmesinin ardından çeşitli mekanizmalarla iki ülke arasındaki bağlar sürdü. Gaz da bu nedenle Ukrayna'ya piyasa fiyatının çok altında sunuldu. Bu oyun geçen seneki seçimlerde bozuldu . Putin'in Ukrayna seçimlerinde istediği adayı gerekirse cinayet de işleyerek seçtirme girişimi fiyaskoyla bitince ülkedeki Batı yanlılarının adayı Yuvçenko başkan seçildi. Rusya'ya eski gücünü kazandırmamak uğruna da Ukrayna'nın AB üyeliği gündeme getirildi.
Son doğalgaz krizi tüm bu nedenlerle Avrupa'nın Rusya'ya bir enerji üreticisi olarak güvenip güvenmeyeceğinin ötesinde ciddi siyasi sonuçlara gebedir . Doğu Avrupa'da zaten var olan Rusya fobyası artık kıtanın geneline yayılabilecektir. Ukrayna'nın ne tarafa meyledeceği, Rusya'nın dünya siyasetinde oynayabileceği rolün ağırlığını da belirleyeceğinden üç ay sonraki seçimler daha da fazla önem kazanmıştır .
Kendisini bilerek, isteyerek enerji konusunda Rusya'nın kucağına atan Türkiye'nin de elbette bunlardan çıkarması gereken sonuçlar var. Geçen sene hükümet tarafından pompalanan " biz Rusya'nın stratejik eşitiyiz, sözümüzü de dinliyorlar " safsatasının tedavülden kalkması ilk adım olmalıdır. Türkiye'nin Ukrayna'nın hangi cenahta yer almasında çıkarı olduğunu iyice muhakeme etmesi de gerekir.
İki ülke arasında ekonomiden Karadeniz'in güvenliğine uzanan önemli çıkar bağları var. Bunlar değerlidir ve mutlaka daha derinleşmelidir. Ancak iki ülke arasında, çıkar çatışmaları da vardır. Türkiye'nin çıkarları uzun vadede ancak kişisel ilişkilerin iyiliğinin ötesine giden gerçekçi tespitlerden yola çıkan siyasetlerle korunabilir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Muhasebe   / 01-01-2006
 Siyasetin sınavı   / 29-12-2005
 Gözlüğün rengi   / 25-12-2005
 Tahran'a bakış   / 22-12-2005
 Şişli   / 18-12-2005
 Şam'ın inadı   / 15-12-2005
 Gerçeğin dili   / 11-12-2005
 Kanallar açılırken   / 08-12-2005
 Uçuş   / 01-12-2005
 Umut?   / 27-11-2005
SOLİ ÖZEL
AYI ile dans
31 Aralık 1999'da bir darbe...
Canaydın'ın Hat-Trick'i
Canaydın'ın Hat-Trick'i
G.Saray'da İliç ve Tomas ikna edilemedi. Herkese ödeme yapılmasını...
Avrupa markası
Avrupa markası
Antrenör Aydın Örs, "Birkaç yıl içinde Avrupa F.Bahçe Basketbol...
Dülger'in ifadesi alınacak
Dülger'in ifadesi alınacak
AK Parti'li Mehmet Dülger'in "Emine Erdoğan Çankaya Köşkü'ne çıkarsa...
Türkiye'de kuş gribinden ilk ölüm resmen açıklandı
Sağlık Bakanı Akdağ, yapılan testler sonucunda Van'da ölen Mehmet Ali...
Mini zirveden teröre karşı din formülü
Terör ve güvenlik zirvesinde 120 maddelik eylem planı görüşüldü.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu