Baronlu demokrasi olur mu?
Uzun süre bu köşeden esnaf birlikleri hakkında yazılar kaleme aldım. Bazen de bazıları için 'esnaf ağası' tabirini kullandım. Bu tabirden rahatsız olan dürüst esnaf birliği başkanlarına şahit olunca bir daha da kullanmamaya özen gösterdim. Önceki gün baktım dostum Mahmut Övür, " Esnaf baronları'nın demokrasi yarışı' başlığıyla tamda zamanında konuya değinmiş. Bense bilinçli olarak yazmadım. Çünkü AK Parti, bu cenahta da üzerine düşenleri yapma yönünde yeterli adım atmadı . Eleştirdiği esnaf başkanlarıyla el atında anlaşarak, mevcut düzenin kendine dönmüş haliyle devam etmesinden yana tavır koydu. Yani vukuatlar aynen devam edecek, ama istifade eden kesim değişecek. Bu hoş bir tavır olmadı. AK Parti İstanbul İl Yönetimi'nin bu denli becerikli olabileceğini düşünememiştim. Övür'ün 'esnaf baronları' na dönersem, pazar günü yapılan esnaf seçimlerinin demokrasi yarışı falan olmadığını, iki ayrı listede tek bir başkan isminin yer aldığı notunu düşerek teyit edebilirim. Zaten baronluğa da demokrasi yakışmaz. Bu sebeple İstanbul'da pazar günü 700 bini aşkın esnaf demokrasi sınavından değil, hükümetle ilişki yumağından geçti. Daha önce, "Bu 'esnaf ağaları' niçin değişmiyor?'' diye soruyor, hükümetten bazı önemli isimlerle konu üzerine kafa yoruyordum. AK Parti'nin siyaseti ileri derecede tedris etmiş olduğu gerçeğiyle yüzleşerek, cevabını almış oldum. Siyasi iktidarların ve baronların malzemesi olmayacak, kurumları babalarının malı gibi kullanamayacak adam gibi bir esnaf yasasına ihtiyaç duyulduğu ortada. Bugünkü haliyle yani AK Parti'nin yeniden düzenlediği şekliyle bu işin olmayacağı galiba böylece ortaya çıkmış oldu. Ben esnaf başkanlarından başta Derviş Günday olmak üzere, bu köşeden kendilerine verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür diliyorum. Ve AK Parti'nin adayı Suat Yalkın'a karşı tüm esnafları TESK Başkanlığı için Günday'ın arkasında kenetlenmeye çağırıyorum . Bu ironiden sonra esnaf odaları için bir iki not söylemeliyim. Ne diyordu şair; 'Telgrafın tellerini kurşunlamalı, Biliyorum böyle değildi bu şarkı' Evet sevgili AK Partililer bu işlerin böyle olmaması gerekirdi. Türkiye genelinde 4 bine yakın esnaf odasının yapılanma şeklini en azından ticaret odaları gibi yapmak ve ağa sayısını azaltmak icap ediyor. Ağalara iş ve yüksek maaş değil, gerçek esnaflara rehber, öncü lazım. Özetle, esnaf birlikleri hakkında uzun süre yazılar kalem aldığım dönemde, esnaf için bu kadar yazı olur mu şikayetleri alıyordum. Pazar günkü seçime kimlerin katıldığına bilseydiniz, az bile yazmışsın derdiniz. Eski Bakan ve DSP Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker, DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Alican Taşçı, Alpay Tahran . Bir de arka planda devrede olan mevcut bakanlar söz konusu. Anlayacağınız rant olduğu yerde görsel malzeme de, kelle sayısı da çok oluyor. Ama demokrasi yok oluyor. AK Parti'nin yeni Esnaf Başkan'ı Suat Yalkın'ın seçim günü konuşmasıyla söze nokta koyalım ; 'AK Parti İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu ile görüştüm. ESGEB'de benim aleyhimde çalıştıklarını söyledim . O da çalışmayı durdurduğunu söyleyince, ben de listeyi hazırladığımızı, bir isteği olup olmadığını sordum. İki kişinin listeye girmesini söyledi." Övür de sırrı çözmüş zaten; 'Böylece, AK Partili İlker Gürbüz'le Mustafa Uzun'un listeye nasıl girdiklerinin sırrı da anlaşılmış oldu.' Bir de bilinmeyenler var. Gördüğünüz gibi 'Telgrafın tellerini kurşunlamaktan' başka çare yok.
|