|
Üç lastikçi devden rest
|
|
Brisa, Goodyear ve Pirelli Türkiye'deki yatırımlarını yeniden gözden geçirmeye karar verdi. Üreticiler Doğu Avrupa'dan yüksek olan maliyetlerden şikâyetçi.
Maliyet arttı, lastikçilere de Doğu Avrupa yolu göründü
Otomotivde olduğu gibi lastik sektöründe de Doğu Avrupa ülkeleri Türkiye'ye rakip çıktı. İşçilik maliyetlerindeki artış nedeniyle lastik yatırımları Doğu Avrupa'ya kaçıyor.
Çalışanlar ve aileleriyle birlikte yaklaşık 10 bin kişinin ekmek yediği lastik sektöründe tehlike çanları çalıyor. Aynı otomotiv sektöründe olduğu gibi lastikte de Doğu Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin rakibi haline geldi.Yüksek üretim maliyetleri nedeniyle yurtdışında rekabet edemeyen lastik üreticileri, Türkiye'deki yatırımlarını yeniden değerlendiriyorlar. Gözlerini düşük maliyetler nedeniyle Doğu Avrupa ülkelerine çeviren lastik üreticilerinin, uzun vadede fabrika kapatmaya kadar varan önlemler alacağı konuşuluyor. Halen Brisa, Goodyear ve Pirelli, Kocaeli ve Sakarya'da üretim yapıyor. 2004 yılı itibarı ile Türkiye'de lastik sektörü 1.5 milyar doların üzerinde satış hacime ulaştı. 5 binin üzerinde aileye istihdam yaratan lastik sektöründen ekmek yiyenlerin sayısı satış noktaları ve bayilikler de eklenecek olursa 10 bin kişiyi buluyor. Daha önce Türkiye'de çalışmış ve Türkiye'yi yakından tanıyan Goodyear Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Jarro Kaplan'la Türk lastik sektörünün yaşadığı krizi konuştuk.
İşçilik maliyetlerinin yüksek olduğunu söylüyorsunuz. Bu lastik maliyetini yüzde kaç oranında artırıyor? Türkiye, önceleri düşük işçilik maliyetleri yüzünden çok uluslu lastik şirketleri için cazip bir üretim yeri idi. Son 15 yıl içinde, özellikle ihraç pazarı ve büyüyen otomotiv sektörüne yönelik olarak kapasitelerimizi genişletmek üzere büyük yatırımlar yaptık. 2004 yılında, üretimimizin yüzde 70'inden fazlasını Batı Avrupa'ya ihraç ettik ve üçte birine yakını otomotiv üreticileri tarafından alındı. Ancak Türkiye, sürekli artan ve halihazırda işçi başına yıllık 48 bin 700 YTL'ye ulaşan işçilik maliyetlerine bağlı olarak cazibesini kaybetti. Bu rakam toplam üretim maliyetinin yüzde 20'sine karşılık geliyor. Sektörün işçilik maliyeti Türkiye'deki diğer tüm endüstrilerden daha yüksek bir seviyede bulunuyor. Örneğin, otomotiv işçileri, bu bölgedeki lastik işçilerinin aldığının yarısını alıyorlar. Türkiye ile karşılaştırıldığında, Romanya'daki 6 bin YTL'lik işçilik maliyetinin, Türkiye'den sekiz kat daha düşük olduğu görülüyor. Çin'de ise işçilik maliyeti Romanya'dan da düşük.
İşçilik ücretlerinin yüksek olması, sektörü ithalatçı yaptı. Orta ve uzun vadede başka etkileri olabilir mi? İşçilik maliyetlerindeki artış yüzünden Türkiye'deki lastik üreticileri uluslararası pazarlarda rekabet güçlerini kaybetti. Durum o kadar vahim bir hal aldı ki, üretim yerine ithalat yapılmaya başlandı. Ayrıca Türkiye'deki otomotiv üreticileri bile lastiklerini yerli üreticilerden almak yerine ithal etmeye başladılar. Bu da bizim gibi uluslararası şirketleri gelecekteki yatırımlarımızı Doğu Avrupa, Rusya, Çin gibi işçilik ücretlerinin daha düşük olduğu ülkelere kaydırmamıza yol açıyor. Biz halihazırda yatırımlarımızı Polonya, Slovenya, Çin gibi düşük maliyeti olan ülkelere kaydırmaya başladık. Türkiye'deki lastik endüstrisi krize doğru gidiyor. Bu durum devam ederse, üreticiler küçülür ve hatta uzun vadede bazı fabrikaların kapanmasına kadar gidebilir. Gerekli önlemler alınmazsa lastik üreticilerinin geleceği için durum daha da kritik ve belirsiz hale gelecektir.
İşçilik maliyeti Sektörler.....Maliyet Yıl/YTL Lastik...........48.722 İlaç..............37.490 Cam.............36.403 Kağıt............34.328 Ağaç............31.866 Şeker...........31.439 Kimya...........30.048 Çimento........24.223 Otomotiv.......23.256 Deri..............20.525 Toprak..........18.480 İnşaat..........17.091 Tekstil..........16.180 Averaj.........28.465
|