Sağlıksız içme suyundaki tehlike
İçme suyunda bazı maddelerin fazla olması durumunda kanserden alzheimera kadar pek çok hastalığın insan yaşamını tehdit edebileceği bildirildi.
Antalya'da düzenlenen Mahalli İdareler Eğitim ve İstişare 7. Toplantısı'nda, İller Bankası Genel Müdürlüğü Etüd Plan ve Yol Dairesi Başkan Yardımcısı Şahap Melek tarafından hazırlanan ''Ülkemizdeki İçme Suyu Potansiyeli, Geleceğe Dönük Tahmin ve Sorunlar'' başlıklı sunumda, içme suyu kalitesinde oluşabilecek olumsuzlukların insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
Yerleşim alanlarının içme suyu sorununun çözümü amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında öncelikle su kaynağının fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik analizlerinin
yapılması gerektiği vurgulanan sunumda, suyun standarda uyması halinde tüketimine izin verilmesi gerektiği belirtildi.
Su kalitesinin kullanım sürecinde değişkenlik göstermemesi gerektiğine işaret edilen sunumda, uygulamada sıklıkla tüketime verildikten sonra su kalitesinde değişkenlik meydana geldiğinin gözlemlendiği, bu hususun, yapılan yatırımın boşa gitmesine, o yerleşim biriminin su probleminin devam etmesine neden olduğu bildirildi.
Sunumda, şu görüşlere yer verildi: ''Jeolojik birimin değişmeyeceğinden hareketle, sorunun kaynağını araştırdığımızda olumsuzluğun, yeterli arıtma işlemi yapılmayan sanayi tesisi atık suları, uygun niteliğe sahip olmayan katı atık depolama alanları ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklandığı görülmektedir.''
İçme suyunda bazı maddelerin fazla olması durumunda, kanserden alzheimera kadar pek çok hastalığın insan yaşamını tehdit edebileceğine de işaret edilen sunumda, suda, gübre, evsel ve endüstriyel atıklar nedeniyle oranı artan nitrat, nitrit ve amonyumun yetişkinlerde barsak, sindirim ve idrar sistemlerinde iltihaplanma, bebeklerde methaemoglobin hastalığı, 6 aydan küçük bebeklerde mide asidi oluşumuna neden olabileceği ifade edildi. Demir içeren suni gübrelerin kullanımıyla oranı artan demirin ise karaciğer yetmezliği, mide krampları, baş dönmesi, kusma, şok ve komaya girme şeklinde olumsuzluklar yaratabileceği bildirildi.
Sudaki mangan miktarının artmasının alzheimer hastalığına neden olabileceğine dikkat çekilen sunumda, bakır oranının artmasının ise eklem hastalığı, cücelik ve zehirlenme şeklinde sonuçlanabileceği dile getirildi. Sudaki çinko miktarının artmasının damar rahatsızlığı ve iştahsızlık, florür oranının artmasının ise dişlerin beneklenmesi, diş ve iskelet bozukluklarına neden olabileceği kaydedildi.
ENDÜSTRİYEL TOKSİKLERİN ZARARLARI Endüstriyel kaynaklı toksik maddelerin içme suyunda yer alması halinde yaşanabilecek rahatsızlıklar ise şöyle sıralandı: ''Arsenik: Deri, solunum yolu, karaciğer ve idrar yolları hastalıkları, kanser, şeker hastalığı, kalp-damar ve sinir sistemi hastalığı. Kadmiyum: Böbrek fonksiyonlarında bozulma, hipertansiyon. Krom: Nefrit, karaciğer çürümesi, sindirim yolu kanserleri. Civa: Sinir sistemi, böbrek ve beyinde tahribat. Nikel: Astım, burun ve gırtlak kanseri, alerjik deri hastalıkları. Kurşun: Halsizlik, kansızlık, sinirlilik, metabolik zehirlenme. Antimon: Kalp ritmi bozulması, sinir sistemi tahribatı, bağışıklık sisteminde çökme. Selenyum: Diş çürümesi. Pestisitler: Akut ve kronik zehirlenmeler, kanser, alerjik reaksiyonlar, sinir sisteminin tahribatı, öğrenme güçlüğü ve hafıza kaybı, enzim dengelerinin bozulması.''
|