|
|
|
|
İnsana dair gerçek ve mistik öyküler
DVD EKRANI.
Magnolia (Manolya, Saga)
Haftanın güçlü filmlerinden biri, ABD'nin farklı 'gözü' Paul Thomas Anderson imzalı. 'Magnolia', yağmurlu ve kasvetli bir günde, San Fernando Valley, Kaliforniya'da dokuz kişinin kesişen öykülerini anlatıyor. Tom Cruise, Julianne Moore, Jason Robards gibi ustaların tam anlamıyla elde ne varsa döktürdüğü bir başyapıt bu. Ölüm döşeğindeki bir zenginin çevresinde geçen öykü, özenle hazırlanmış her karesinde bize vurdumduymaz ebeveynlerle isyankar çocuklarını ve aşka susamış insanları anlatıyor. Muhteşem!
Kronk's New Groove (Şaşkın Kronk, Disney / Tiglon)
Disney'in iyi tutan filmlerine hemen bir devam gelir ya, 'Kronk's New Groove' da 'Şaşkın İmparator'un ikinci bölümü gibi. 'Gibi' diyorum, çünkü bu kez kıvrak imparator yerine başrolde çam yarması, iyi kalpli Kronk var. Sevimli arkadaş güzel bir lokanta işletiyor artık ve mutlu mesut yaşarken gelen bir haberle darmadağın oluyor: Babası ziyarete gelecektir! İşte bu haber bir dizi rezalete yol açmaya yetiyor. İlki kadar parlak olmasa da küçük izleyicileri yine yerlere yatıracak kadar hınzır bir çizgi film.
Ran (Studio Canal / Palermo)
Sahnede bir başyapıt var, üstelik Türkiye'deki DVD koleksiyoncuları için özel hazırlanmış bir kutuyla. Sinemanın nirengi noktalarından, efsanevi Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın ömrünün kışında yaptığı son filmlerden biri olan 'Ran', sinema okullarında ders olarak okutulacak kadar önemli bir çalışma. Shakespeare'in yapıtı Kral Lear'i Japonya tarihine uyarlamış Kurosawa. İyice yaşlanan imparator, elindeki toprakları üç oğlu arasında paylaştırmaya karar verir. Ama en küçük oğlan memnun kalmaz, ona göre iki ağabeyi baba ölür ölmez birbirine girecektir. Korkulan da olur. Ölümsüz renkler, görkemli sahneler ve tüm dünyadaki çılgınlığın öyküsü.
White Noise (Hayalet Sesler)
Michael Keaton'la dikkat çekmiş olan 'White Noise', 'Altıncı His'le başlayan 'mistik filmler' listesine ekleneli çok zaman olmadı. Eşi cinayete kurban giden Jonathan Rivers, EVP adlı bir iletişim sistemi hakkında bilgi toplar ve ölen eşiyle konuşmayı başarır. Anna, sanki ona gelecek bazı cinayetleri anlatmak istiyordur. Acaba gerçekten de öyle midir? Yoksa Rivers hayal mi görmektedir? Sorular ve kuşkularla beslenen ve izleyiciyi sesler üzerinden alıp sürükleyen, çarpıcı bir film.
The Razor's Edge (Yeni Hayat, Sony Pictures)
Bill Murray'in en ilginç filmlerinden biri, bana göre, 1984 tarihli olanıdır. 'The Razor's Edge', Amerikalı Larry Darrell'ın öyküsü. Ünlü yazar Somerset Maugham'ın romanından uyarlanan filmde, hayli şımarık ve tasasız bu genç adamın, ambulans sürücüsü olarak I. Dünya Savaşı'na katılıp burada dehşet yaşamasını ve hayatla yeniden barışmak üzere Hindistan'da bir Budist rahiple buluşmasını izliyoruz. Sonra, Paris'e gider Darrell, ve kendisiyle evlenmekten kaçmış olan eski sevgilisi Isabel ve arkadaşlarıyla buluşur. Kendisi gibi, herkes değişmiştir. Çok hoş, ilgi çekici bir film.
Melis AKMAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|