|
|
"Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin teminat veririm"
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, eğer yasal imkan olsaydı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin teminat vereceğini belirterek, ''İnsanların şüphe üzerine tutuklanmaması asıldır. Bugünkü aşamada, kaçma ihtimali ve delil karartma unsuru da söz konusu değil, tüm deliller savcılıkta'' dedi.
Teziç, YÖK Başkanlığı'nın açıklamasını okuduktan sonra, açıklamanın bazı bölümleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.Açıklamada, ''usul ve yetki kuralları''ndan söz edildiğine işaret eden Teziç, şöyle konuştu:
''Biz,
hukuk fakültesinde derslerde öğrencilerimize, sık sık 'ister yargıç, ister savcı, ister avukat olun, ister yönetici olun, hukuk kurallarında usul ve yetki kuralları, esası da etkileyecek bir özellik taşır' derdik. Usullerde ihmal, yetkili makamların bir kenara bırakılarak karar alınması, verilecek kararın özünü zedeleyici nitelikte olacağı için hep bunu hatırlatırdık. Ben, 46 yılı geride bırakmış bir hukuk hocası olarak öğrencilerime, yargıç öğrencilerime buradan tekrar seslenmek istiyorum; bu noktadaki hassasiyetlerini hatırlamaları, hem onların meslek açısından ilerlemeleri hem de Türk toplumunda yargıya olan güvenilirliği hep sıcak ve taze tutmalarında isabet vardır. Çünkü, bu sadece onların, bir kararın doğru alınmasında değil, mesleki ilerlemelerinde de hep karşılarına çıkacak hususlardır. Bir karar, yanlışlardan arınmış olarak ortaya çıktığında bundan hepimiz sevinç duyarız. Eğer bir takım eksiklikler varsa bu üzüntü, topluma mal olur.''
''AMACIM MÜDAHALE DEĞİL, DÜŞÜNDÜRMEK''
Türk Anayasası'nın, diğer birçok ülkede olduğu gibi yargıçlara, karar verirken yürürlükteki Anayasa'ya, kurallara uygun olarak ve 'vicdani kanaatlerine göre' karar verme yetkisi tanıdığını vurgulayan Teziç, ''Vicdani kanaat, yargıca sunulan en büyük taçtır, en büyük mükafattır, aynı zamanda en büyük sorumluluktur. Çünkü, vereceği kararların yansımalarını bütün ayrıntılarıyla düşünme mecburiyetini yüklemektedir. Bu, her mesleğe nasip olmayan bir husustur'' dedi.
Teziç, ''genç meslektaşlarına bir hatırlatma yapmak amacıyla bunları söylediğini'' belirterek, ''Amacım yargıya müdahale etmek değil, ama düşündürmek. Çünkü yargının kendi içinde oluşabilecek bir takım eksiklikleri, hataları varsa bunların çözümü yine yargı sürecinde gerçekleşir'' diye konuştu.
Teziç, tutukluluk halini hafifletebilecek yollar bulunduğuna işaret ederek, bunlardan birinin de yoklama sistemi olduğunu söyledi.
''YÖK NEDEN HASSAS?"
Erdoğan Teziç, şöyle devam etti: ''YÖK niçin kendi yetkilerinde hassasiyetle duruyor? Biz bir kez YÖK olarak, soruşturma sistemini çalıştırmaya başladığımız zaman ister istemez yargı devreye zorunlu olarak giriyor. Başka bir çözümü yok. Bizim başlatmak istediğimiz süreç de yine yargı kararıyla tamamlanacaktır. (YÖK kendi elemanlarını koruyor) gibi bir endişe varsa, bunu da açıklamak istiyorum. Bugün 20 kadar dosya Danıştay'da inceleniyor. Bu da bizim hiç bir şeyi savsaklamadığımızın birer örneği...''
SORULAR
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Teziç, bir soruyu yanıtlarken YÖK'ün Yücel Aşkın duruşmasıyla ilgili açıklamasını, duruşmayı Van'da izleyen YÖK heyeti ile görüşerek hazırladıklarını bildirdi.
Bundan sonraki süreçte YÖK'ün herhangi bir girişimde bulunup bulunmayacağı sorusuna Teziç, şu yanıtı verdi: ''Biz, 29 Aralık'ı bekliyoruz. Görüşlerimizi açıkladığımız çerçevede mahkeme tarafından bir değerlendirme yapılacak olursa bundan büyük mutluluk duyacağız. Çünkü, kaçma şüphesinin olmadığı konusunda, kamuoyunda geniş bir mutabakatın oluştuğunu gözlemliyoruz. Eğer, bir yasal imkan olsaydı biz YÖK olarak, ben şahsen Yücel Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin bir teminatı da vermek isterdim.''
''HESABINI VERMEYE HAZIRIM''
Yücel Aşkın ile ilgili konuda YÖK'ün yaptığı açıklamaların yargıya müdahale olarak nitelendirildiği yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine Teziç, o nedenle YÖK'ün açıklamasının yazılı verildiğini vurguladı. Teziç, ''Hangi satırında, hangi sözcüğünde yargıya müdahale varsa ben bunun da hesabını vermeye hazırım'' dedi.
Teziç, mahkemenin başka bir yere taşınmasının, kanunun öngördüğü bir hak olduğunu da belirtti. Erdoğan Teziç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, ''yurtdışından kendi isteğiyle dönenlerin tutuklanamayacağı yönünde kararına'' atıfta bulunarak, ''İnsanların şüphe üzerine tutuklanmaması asıldır. Hürriyetlerini sınırlamamak asıldır. Kanun da, hangi hallerde tutuklama olacağını açık açık belirtmiş. Bugünkü aşamada, kaçma ihtimali ve delil karartma, bu iki unsur da söz konusu değil, tüm deliller savcılıkta'' diye konuştu.
(AA)
|