|
|
|
|
|
|
Menopozun ardından hamilelik artık hayal değil
Son teknolojiyle gelişen tüp bebek yöntemleri, artık her yaşta kadına anne olma olmanın yolunu açıyor. Rahim yaşlanmadığı için 90 yaşında bir kadın rahmi bile hamileliğe uygun. Ayrıca bir kadın 25 yaşında yumurtasını dondurursa 80 yaşında da hamile olacak
Bugüne kadar 50 yaş üstü 70 kadının anne olmasını sağlayan Ortadoğu ve Balkanlar Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi Direktörü Op. Dr. Halil İbrahim Tekin, menopoz sonrası hamilelikle ilgili soruları yanıtladı.
Hamileliğin yaşı var mı, bir kadın kaç yaşına kadar hamile kalabilir? Kadın her yaşta hamile kalabilir. En son gebe olan hastam 60 yaşında ve ikiz bebek bekliyor.
HER YAŞTA ANNE OLABİLİRSİNİZ Menopoza giren kadınlar anne olamaz mı? Kesinlikle olabilir. Menopoz hamileliğin sonu değil, sadece yumurtlamanın sonudur. Rahim yaşlanmaz, 25 yaşında menopoza girmiş kadınla 50 yaşında menopoza girmiş bir kadının hamilelik şansı eşittir. 90 yaşında bir kadının rahmi bile buna uygundur. Bir kadın 25 yaşında yumurtasını dondurursa 80 yaşında bile hamile olabilir.
İleri yaş tüp bebek tedavisinde başarı oranları nasıl? Kırk yaşın altında klinik gebelik oranı yüzde 62'dir. Bu oran 40 yaş üzerinde ise dramatik olarak azalarak yüzde 25'e gerilemektedir, ki bu oran da iyi bir şans demektir. Teknolojinin ilerlemesiyle gelişen tüp bebek yöntemleri, artık her yaşta kadına annelik şansı veriyor.
İleri yaş kısırlığı nedir? Yaş ilerledikçe kadınlardaki üreme potansiyeli de düşer. 'Bu düşüş hangi noktadan sonra başlar?' sorusu yıllarca araştırma konusu oldu. Kesin olarak bilinmiyor ama 35 yaş sonrasında yumurtalıklarda bulunan büyümeye hazır yumurtalar azalır. Bu nedenle 35 yaş ve üstünde gebelik için hızlı hareket edilmesi gerekir. 40 yaşından sonra tüp bebek tedavisiyle bile hamilelik şansı dramatik bir şekilde azalıyor.
Düzenli adet gören ileri yaştaki kadınlar neden çocuk sahibi olamıyorlar? Tüp bebek tedavisinde önemli iki faktör vardır. Birincisi yumurtalar, ikincisi ise döllenmiş yumurtaların yani embriyoların tutunacağı rahimdir. Kadınların yaşı; yumurtaları hem sayı hem de kalite olarak etkilemektedir. Kadınların ilk adet döneminden itibaren yumurtalıklarında bir yarış olmaktadır. Birden fazla yumurta uyarılmakta, bu yarışı her adet döneminde bir yumurta kazanmakta ve o adet döneminde döllenme olursa gebelik oluşmaktadır. Dolayısıyla ilerleyen yaşla beraber, yumurtalıklarda bu yarışı kaybeden nispeten daha az kaliteli yumurta kalmaktadır.
YUMURTA REZERVİNİN ÖLÇÜMÜ Tüp bebek tedavisinde bu hastalar için neler yapılır? İleri yaşlarda tüp bebek tedavisine başvuran hastalarda öncelikle belirli araştırmalar yapılmalı ve dolaylı da olsa yumurta rezervinin ölçülmesi gerekir. Yumurta rezervi testleri ve özellikle belirli adet kanamasında büyümeye hazır folikül sayısı, bize başarı şansımız ve ilaç dozlarımız hakkında bilgi vermektedir. Bilinmelidir ki bütün yumurta rezervi testleri, direkt olarak yumurta sayısını ölçememektedir. Uygulanan hormon tedavisinden sonra elde edilen yumurtaların laboratuvar işlemleri çok önemlidir. İleri yaşta önerilen 'preimplantasyon genetik tarama' (PGT) işleminin biz ilk aşamada gerekli bulmuyoruz. Ayrıca hamile kalınsa bile zaten 35 yaşın üzerinde kesin tanı için bu hastalara 'amniyosentez' işlemini bu hastalara önermekteyiz. Dolayısıyla preimplantasyon genetik ayıklama ya da tıbbi ismiyle 'anöploidi tarama işlemi' rutinde pratik değildir, pahalı ve tartışmalı bir konudur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|