Van'a bir yelkenli gidiyor
Yeni yıl yaklaşıyor. Türk Bayrağı'ndan kaçışa neden olan denizdeki vergilerle ilgili umut ışıkları bugünlerde biraz solmuş gibi görünüyor. Oysa başta Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olmak üzere verginin kaldırılacağına dair çok önceden yeşil ışık yakılmıştı. Tabii vergi denilince öncelikle Maliye Bakanı ve bu bakanlığın bürokratik kademelerinin de bu konuyla ilgili aydınlatılmaları ve iknaları gerekiyor. Ben, denizdeki ÖTV ve özellikle Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin (MTV) adil olmadığını ayrıca ülkemize yarar değil zarar verdiğini düşünüyorum. Üstelik zararı tek değil, birkaç yönlü... Bu vergi öncelikle denize çıkacak insanları caydırıyor. İnsanların denize çıkmalarını engelliyor. Bu da denizcilik sektöründe yeni talep yaratılamamasına neden oluyor. Yani ilk kötü etki, doğrudan ekonominin gelişmesini engellemesi, piyasaları baskı altında tutması. MTV'nin bir diğer sakıncası, denize çıkan insanların Türk Bayrağı'ndan kaçmalarına neden olması. Hamasi olarak şöyle veya böyle bu işi yapanları suçlayabilirsiniz. Ama realite çok farklı. Bugünün global dünyasında insanların teknelerine çekecekleri bayrağı kısıtlamak çok zor. Ayrıca kimse yabancı bayrakla dolaşma meraklısı değil. İşi polisiye tedbirlerle değil, akıllı politikalarla çözmeliyiz. Örnek olarak söyleyeyim yabancı bayraklı yatlar transit yakıtlarını yüzde 50 indirimli alıyor. Bu en baştan vergi yüzde 50 kaybı demek. Vermezseniz 15 dakika mesafedeki Yunan Adası'na gider yine ucuz yakıt alabilirler. Oysa Türk bayraklı bir tekne sahibi sadece aldığı yakıtta MTV'nin defalarca fazlasını ödüyor. Bu durumda denize yeni yeni Türk bayraklı tekneler çıksa ve devlet bunlara sattığı yakıttan kürekle para toplasa kötü mü olur? Ne kadar çok tekne o kadar çok yakıt, o kadar çok vergi... Denizde dolaşan çok sayıda teknenin yaratacağı katma değeri ve insanımızın denizde kazanacağı ruh ve beden sağlığını, mutluluğunu hesaba koymuyorum. Bu sonuncusu bile her şeye değmez mi? Bir amatör denizci olarak yeni yılda MTV için olumlu haberler bekliyorum. Denizciler Sivil Toplum İnisiyatifi (DSTİ) uzunca bir süre sakin durup, sonra şaşırtıcı bir etkinlikle adını duyuran bir sivil toplum örgütümüzdür. DSTİ'nin kamuoyuna henüz yansımayan son etkinliği ise Van'a bir yelkenli kazandırmak oldu. Lazer sınıfı yelkenli bu günlerde Dr. Alpay Genç tarafından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne teslim edilecek. Bu işin olması için bir kişinin "Haydi arkadaşlar doğuya bir yelkenli alalım" demesi yeterli oldu ve kısa sürede iş kotarıldı. O süre içinde internete düşen bir mesaj hepimizi çok duygulandırdı. Mesajda 14 yaşındaki Sena Çam "Van'a bir tekne gidecekmiş. Eğer alırsanız bu tekneye harçlığımdan 10 milyon lira vererek katkıda bulunmak istiyorum" diyordu. Sağol Sena kardeşim. Sadece hepimizin gözlerini yaşartmadın, önümüzdeki günlere de umutla bakmamızı sağladın. Ne mutlu seni yetiştirenlere...
|