Uçmanın keyfini çıkarın
Havacılık sektörü, ölü sezona girdiği esnada fiyatları aşağı çeker, rekabete girişirki, uçakların yerde yatma süresini olabildiğince azaltabilsin. Şu günlerde yaşanan iç hatlardaki ucuzluğun bu şekilde başladığını ve kalıcı olacağını söylemek mümkün. Ancak, hava yollarının fiyatları aşağıya çekmeden öte yapmaları gereken ciddi işler var. Nedir bunlar? Türk tescilli tüm havayolları, yaz boyunca çeşitli Avrupa ülkelerinin ciddi eleştirilerine muhatap oldu. Avrupa havaalanlarında yabancı havayollarına uygulanan uçuş emniyeti denetimlerinde (SAFA) Türk tescilli şirketler de birçok eksiklikler bulundu. Başını Hollanda'nın çektiği SAFA denetimi operasyonları daha sonra başka ülkelere de yayıldı. Hollandalılar, yaz boyunca toplam 110 SAFA denetimi yapmışlar. Sıkı durun bunların 90 adedi Türk şirketleri üzerinde gerçekleşmiş. (Bu konular bilmeden yorum yapan Yeni Şafak'tan Kürşat Bumin'in de bu satırları iyi okumasında fayda var.) 10 adedi Rus firmalarına, geriye kalan 10 SAFA denetimi de diğer şirketlere uygulanmış. Bu noktada Hollanda'nın gerçekten kasıtlı bir davranışı söz konusu ama bizdeki bazı firmalarında vurdum duymazlığı ve aymazlığının bu kasıtta ciddi rolü var. Hollandalı yetkili uçağın başına geliyor; 'Ehliyet, ruhsat, tescil belgesi, lisans' falan diyor. Eksiklikler kayıtlara geçmiş, ikinci, üçüncü seferlerde de düzeltilmeyince iş inada binmiş. Şimdi bu inatçı Türk şirketlerinin bazıları, evin içini temizliğe soyunmadan, düşük fiyatla uçak doldurmaya çalışıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün biraz daha katı olması hiç de kötü olmaz. Çünkü, sorunlu havayollarının yetkilileri, ne havacılık sektörüne ne de şirketlerine yön verebilirler. Sektördeki cümbüş havasına gelince. Fiyatlar iç hatlarda olabildiğince aşağılara çekildiğinden hayatında uçağı yakından görmemiş insanlarla yeni bir yolcu profili oluşuyor. Hatta uçağı keşfeden yeni yolcuların, seyahat alışkanlıklarının da değişmeye başladığı ifade ediliyor. Bazı yolcular ise düşük rakamla uçak seyahatinin geçici bir düş olduğunu bir gün yine pahalı olacağını düşünüyor. Hatta olabildiğince ucuz rakamlarla yaptıkları seyahati bir düş olarak görüyor ve gün geçtikçe şiddetini artıran rekabetin sektörü kötüye götüreceğinden endişe ediyorlar. Sektörü değil ama bazı şirketleri götürebilir. Bilet fiyatları da bundan sonra, 3 yıl öncesi gibi kazık hale gelmez. Rekabetle hem ucuzluk hem de kalite henüz tam manasıyla gelmiş değil. Havada sürprizlere hazır olun. Çünkü, uçak biletinin pahalı olmasında en fazla kullanılan argüman olan petrolün, bir uçuşun gerçekleşmesine mali açıdan etkisi yüzde 20 ile 25 seviyesinde. Geriye kalan yüzde 75-80'lik bölümü havayolları iyi yönetirse, hesaplarını iyi yaparlarsa Türk sivil havacılığı sadece Türkiye'ye değil bölge ülkelerine hizmet edecek hale gelir.
BİLETİN MALİYETİ Bazı havayollarının yaptığı maliyet çalışmalarına göre, uçakların tam dolu uçması halinde tek yön uçuşta bir yolcunun maliyeti asgari 40 YTL seviyesine kadar inebiliyor. Bu rakam en ucuza uçabileceğine bir şirkete ait. İç hatlarda uçan bir başka şirketin ise tam dolu uçması halinde yolcu başı maliyeti 45 YTL bir başka özel havayoluna bu rakam 50-55 YTL arasında tekabül ediyor. THY de ise bir yolcunun tam dolu uçakta tek yön maliyeti 70-75 YTL seviyesinde. Fakat, hiçbir havayolu her uçuşunu tam dolu gerçekleştiremiyor. Ama böyle bir fiyat analizinin anlamı ucuzluğun devam edeceğine, rekabetin durmayacağın işaret ediyor.
|