Gündemdeki bir olaya yaklaşım şekilleri
* Örnek Olay: Kollarını birbirine kavuşturarak çektirdiği köşe fotoğrafıyla 'Hasan Cemal duruşu'nun mucidi usta gazeteci Hasan Cemal, durduk yere 'Ben Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim' adlı bir kitap yazar. Bu kitapta bir zamanlar Cumhuriyet Gazetesi'nde yaşadıklarını anlatır. Kitap büyük gürültü koparır. Sizler için bu olayın; medyada, köşe yazarları arasında olası yorumlanış biçimlerini sınıflandırdık.
* Mesafeli Yaklaşım: "Hasan Cemal bi' zamanlar Cumhuriyeti çok sevmiş olabilir. Misal ben de bir zamanlar Necla'yı çok sevmiş olabilirim. Necla'yla yaşadığım her detayı kitaba koysam doğru olur mu? Cemal'in bayram değil seyran değilken böyle 'dedikodulu bir kitap' çıkarması hayli düşündürücüdür. Magazin rüzgarlarının ülkeye hakim olduğu günlerde 'Cumhuriyet dedikoduları' yakışmıyor."
* Ahlakçı Yaklaşım: "Hazır Cumhuriyet gazetesi tiraj kaybetmiş, eski gücünden eser kalmamış, hazır magazin de iyice prim yapıyor, o zaman Cumhuriyet'te insanlarla ilgili dedikodular yazayım, Türkiye beni konuşsun. Böyle düşünmüyor musun Hasan Cemal? Bu değil midir? Hadi Emin Çölaşan, bir tek Minik Kuş'un getirdiklerini yazıyordu, kuş gribinden sonra onu da kesti korkusundan. Bütün kuşlar sana mı çalışıyor Hasanım Cemalim?"
* Yalaka Yaklaşım: "Kimse kızmasın kendimi yazdım dedi, yine kızdınız. E, şimdi iyice kızın o zaman. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak zira. Uğur Mumcu, İlhan Selçuk, 'tabulu malınız mı?' Nedir yani, hiç tartışılmayacaklar mı? Hasan Cemal de bunu yapmıştır. Tabu sayılan bir kurumu, bazı tabu isimleri tartışmaya açmıştır. Daha demokrat daha özgür bir ülke için her şeyi konuşmamız gerekiyor. Her şey açığa çıksın."
* Gündemden Bağımsız Yaklaşım: "O değil de, Tuna ile İclal'ın 'gamzeleri' ne güzel. 'Ten uyumu'nu biliyorduk da 'gamze uyumu'nu bilmiyorduk. Hayat güzeldir, böyle bir şeydir. 'Gülümse'sek hep, ağlamasak hiç. Dişlerimiz ışıl ışıl parlasa! Aşkı, kısaltmalar olmadan yaşasak. "Gitmeseler kendilerini çok sevdirmeden" ve "Bu işte bir yalnızlık olmasa"..."
* Komplo Teorisi Yaklaşımı: "Şimdi Hasan Cemal niye birdenbire böyle bir kitap yazdı. Öyle ya bayram değil, seyran hiç değil. Birbirlerine kavuşturulmuş kollarını birdenbire niye açıp da Cumhuriyetçiler'i kucakladı? Sebep belli. Cumhuriyet gibi köklü bir gazeteyi dedikodu ve magazin ortamının girdabına sokarak Türk medyasına öldürücü darbeyi vurmak."
* Umursamaz Yaklaşım: "Memlekette kitap mı okunuyor kardeşim? Hasan Bey, bir zamanlar Cumhuriyet'i çok sevmiş. Sevmiş de bana mı sevmiş yani? Hayır, Cumhuriyet Hasan Cemal'i sevmiş mi bakalım? Sevenlerin ya da nefret edenlerin arasına girilmez. Ben de girmem, girene de mani olmam."
* Duygusal Yaklaşım (Pazar yazısı tadında): "Pastoral bir Cağaloğlu akşamında Babıali yokuşunu ağır ağır çıkmakta olan gözlüklü bir adam sağanak yağmura yakalanınca koşarak gazeteden içeri girer. Gözlüklerini siler. Birdenbire gökkuşağı renklerinde görünmeye başlar o güne kadar siyah-beyaz gördüğü dünya... Yüzleri batıya yürekleri doğuya dönük yürümektedir o dünyada insanlar aklın kılavuzluğunda. O dünyayı çok sever gözlüklü adam. Düş kırıklarının üstünde çıplak ayakla yürüyüp duşa girer. Arınmak ve vicdanını kirden pastan arındırmak için..."
* Magazinel Yaklaşım: "Ayol aslında bu Hasan Cemal var ya, o köşesindeki fotoğraftaki duruşunu Nadir Nadi'den çalmış şekerim. Ay bir de bu Emine Uşaklıgil'le fingirdemiş. İkisinin de gamzeleri varmış, ne şeker di mi? Kendi diyor hayatım, ben onun yalancısıyım. O siyah-beyaz meğer ne renkli bir yermiş. Reina falan halt etmiş valla şekerim."
|