![](http://img.sabah.com.tr/i/1_pix_trans.gif) ![](http://img.sabah.com.tr/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
Genetiğiyle oynanmış gıda yedik mi?
SON yıllarda gıda sektörüne damgasını vuran bir diğer tartışma da genetiği değiştirilmiş organizmalar, kısa adıyla GDO'lar oldu. GDO, uluslararası literatürde kısaltılmış şekliyle "GM" veya "GMO" olarak geçen "Genetically Modified Organism"in Türkçe karşılığı. Türkiye'de GDO tartışması kamuoyunun gündemine birkaç yıl önce girmiş olsa da, Türkiye'ye 1996 yılından bu yana genetiğiyle oynanmış gıda ürünlerinin girdiği iddia ediliyor. Tarım Bakanlığı yetkilileri bu iddiaları yalanlasa da, genetiğiyle oynanmış mısır, pamuk, patates, soya, yazlık kabak, şeker pancarı, domates ve papayaların ithal edildiği hâlâ konuşuluyor.
* Özel ibare yok Türkiye'de bu konuyla ilgili en büyük eksiklik denetim. AB ülkelerinde gerek genetiğiyle oynanmış ürünün kendisi, gerekse genetiğiyle oynanmış hammaddeyle elde edilen ürünler özel ibareyle satılırken, Türkiye'de ise ne kontrol, ne yasa ne de etiketleme zorunluluğu var. GDO taraftarları, bu yöntemin verimi artırdığı, fiyatları düşürdüğü ve önümüzdeki yıllarda dünyada yaşanabilecek gıda kıtlıklarına çözüm olabileceğini savunuyor. Buna karşılık, GDO'larla ilgili birçok kaygısı bulunan kesim de azınlıkta değil. GDO'- yla ilgili en önemli kaygılardan biri, aktarılmış genlerin doğal bitki türüne atlayarak, doğal türlerde genetik çeşitliliğin kaybına neden olmaları ve ekosistemdeki tür dağılımını bozmaları. Yapısında kimyasal ilaçtan hayvan genlerine kadar birçok yabancı madde barındıran GDO'ların antibiyotiklere karşı dayanıklılık oluşturması, toksik-alerjik etki yapması de endişe duyuluyor.
|