|
|
Üç başarılı iletişim atağı
Fortis'in reklam kampanyası, Çelik Motor'un Paul Anka'lı kutlama gecesi ve Picasso sergisi, iletişim açısından kitabına ve iş hedefine son derece uygundu; ama üçünde de bazı güzellik hataları vardı. Fortis'in hedefi farkındalık yaratmaktı. Geniş kitlelere "Ben Türkiye'ye geldim, hayatınızı değiştireceğim" diyordu. Bunu da içeriği ve yoğunluğu iyi ayarlanmış bir kampanya ile çözdü. Ama o ne biçim amblem öyle? Bizim kültürümüze uyar mı kaleydoskop muhabbeti, gökten inen geometrik şekiller?... O da Fortis'in memleketinden getirdiği ayak bağı olsa gerek. Çelik Motor'un gecesinde sanatçı seçimi müthişti. PR açısından işin 'öncesi ve sonrası' son derece planlı programlı düşünülmüş ve yönetilmiş. Haberler ve röportajlar belli ki usta ellerden çıkmış. Fakat o basın ilanı neydi öyle? "İnsanlar geçmişi satar; geleceği satın alır" derler. Naftalin kokan nostalji, Çelik Motor'un o dinamik algısına yakışmamış. Bir iki tane de geleceğe yönelik vizyonunu anlatan ilan verseler belki olay dengelenir... Sabancıların Picasso sergisine iletişim açısından on üzerinden on verdim. Hazırlanışı sunumu; radyonun, açık havanın kullanımı tek kelimeyle mükemmel. "Muhtemelen 20'inci yüzyılın da en büyük sanatçısı" diyorlar ya. Oradaki 'muhtemelen'i kim düşünmüşse, bence o muhtemelen günümüzün en büyük iletişimcilerinden biri. Bu arada iki Picasso filmi, "Surviving Picasso" ve "Modigliani" TV'lerde oynasa; ardından da bir tartışma programı yapılsa, ekmek kadayıfı kaymaklı olurdu...
|