|
|
|
|
|
|
Bir kitabın ne kadar tutacağını hesaplayacak kadar akıllı değilim
- Genç yaşta edebiyat dünyasında kendinizi kabul ettirdiniz... Siz nerede görüyorsunuz kendinizi, iyi bir yazar mısınız? - Aslında ben edebiyat yolunda bir öğrenci olarak görüyorum kendimi. Yani üç-dört kitap yazmakla Ahmet Hamdi Tanpınar olunmayacağını da gayet iyi biliyorum... Ama gittiğim yolun doğru olduğunu düşünüyorum ve yeni adımlar atmaya çalışıyorum. Yazarken şöyle düşünüyorum: "Bunu başkası yazmış olsaydı beğenir miydim?" Cevabım "Evet"se, hemen ikinci sayfaya geçiyorum. Ayrıca edebiyat beğenime güvenirim. Neyin iyi, neyin kötü olduğunu biliyorum ben.
- Bir yazar, yazarken ne kadar hesaplı kitaplı olabilir? Örneğin bir romanın başına oturduğunuzda "Bu tip bir öyküyü insanlar sever, şöyle söylersem daha çok hoşlarına gider" diyerek mi hareket edersiniz? - Benim tek ölçütüm var; kendi hoşuma gidecek kitaplar yazmak. Bunun dışında hiçbir kaygım yok. Çünkü o kadar akıllı değilim. Bir kitabı yazarken nasıl tepki alacağını, ne kadar tutacağını hesaplayacak matematik zekadan yoksunum. Sadece çok iyi biliyorum ki kendim için anlam taşıyan bir kitap yazarsam, bu başkalarına da dokunabilir.
- Bundan sonra yazmayı planladığınız bir öykünüz var mı? - Kafamda evirip çevirdiğim bir konu var. 2007'den önce yayınlanması söz konusu değil ama bugüne kadar yazdığım en sade, en duru, en açık seçik kitap olmasını istiyorum. Biri yaşlı, biri genç iki kadının diyaloglarından oluşan bir kitap. Ama beni çok zorlayacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|