| |
|
|
Bayrağı taşıyan adam
Ertem Eğilmez'in Türk sinema tarihindeki yeri de, değeri de çok büyük elbet. Onun şanla şerefle taşıdığı sinema bayrağı şimdi oğlu Ferdi Eğilmez'in elinde. Peki nasıl taşınıyor o bayrak derseniz, son derece ciddi, gayretli, inançlı taşınıyor kanımca.
Sahaya inen Arzu Film çatısı altında pek çok film çekiliyor, hemen hepsi de sevilip, izlenen kurdeleler oluyor. Ferdi Eğilmez bu filmlerde bazen yapımcı bazen de hem yapımcı hem yönetmen olarak sahaya iniyor.
Ne var ki bunda? Dışardan bakan; "Ne var ki bunda? Babası oğlunu çırak olarak yanına almış, yıllarca eğitmiş, öğretmiş bildiklerini. Vefatından sonra da oğul hazır bir şirkete konmuş, işi geliştirmiş" diyebilir. Ama kazın ayağı öyle değil.
Gizli sinemacı Türk sinemasının 'deha'larından Ertem Eğilmez oğlu Ferdi'nin sinema dünyasına girmesine yıllarca karşı durdu. Oysa genç adamın içinde yanan bir kordu baba mesleği. İtalya'da gizlice sinema okudu.
Babadan ırak Babası bunu öğrendi ve uzun süre yüzünü bile görmek istemedi oğlunun. Önce tüm ilişkisini kesti, çok sonraları bu katılık biraz yumuşadı. Ferdi babasının ırağında bambaşka yönetmenlere yardımcılık yaptı uzun süre.
Boy pos göster Bir gün artık her nasıl olduysa Ertem Usta yanına çağırdı oğlunu. Karşısına oturttu ve şöyle dedi: "Herkes senin iyi bir yardımcı yönetmen olduğunu söylüyor. Gel de boyunu posunu bir görelim."
Eriyip tükenirken Ustanın oğlu Ferdi'ye "Gel" dediği film ünlü Arabesk filmiydi. Türk sinemasının unutulmaz devi Ertem Hoca, vücudu eriyip tükenirken bile insanüstü bir gayretle çekiyordu son filmini Arabesk'i.
Son sahneler Sette motor-stop komutları verirken tekerlekli sandalyede oturuyor, burnuna oksijen, koluna serum bağlı çalışıyordu. Son haftalara doğru sonunda bitap düştü, direnecek gücü kalmadı ve oğlu Ferdi'ye devretti yönetmenliği. Son sahneler oğlun elinden çıktı yani.
Uzun uzun Ferdi filmi yüz akıyla bitirince doğruca hasta yatağındaki babasına koştu. Saygıyla elini öpüp; "Bitti baba. Paydos dedik, seti dağıttık hayırlısıyla" dedi. Büyük usta zorlukla yatağından doğruldu, uzun uzun yüzünü süzdü oğlunun.
İncitmemeli Sonra büyük bir gururla kucaklayıp alnından öptü evladını. İşte "Attır bir Mehmet Ali kurtar filmi abi" denen filmin kaptanı böyle bir adam. Dedim ya, herkesin fikrine saygımız var. Ama böyle yürek taşıyan insanları da kırmamak, incitmemek lazım.
|