Verimlilik artışı sürecek mi?
Son on yıldır ABD ekonomisinde gözlenen verimlilik artışı dikkati çekici boyutlarda. Genelde bilişim teknolojisinden kaynaklanan ABD'deki verimlilik artışı, yıllık yüzde 3'ler düzeyinde. 'Yeni ekonomi'ye öncülük etmesinin getirdiği bu avantaj, ABD'nin yıllık yüzde 3'ler civarında büyümesine en önemli katkıyı yapıyor . ABD'de verimlillik artışı parakende ve toptan satışlarda, finansal hizmetlerde, konut sektöründe daha belirgin. Buna karşı, kamu hizmetleri ve inşaat sektöründe verimlilik artışları henüz gözlenemedi. Verimlilik artışının önemi yadsınamaz. Özellikle, yüksek büyüme oranına erişmenin, makro ekonomik politikaların etkinliğini arttırmanın, finansal piyasaların derinliğini fazlalaştırmanın yolu buradan geçiyor. Nitekim, son 20 yılda verimlilik artışında geri kalan Avrupa Birliği ve Japonya, dünya ekonomilerindeki üstünlüklerini de yitiriyorlar; büyüme sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.
İstihdam da azalmıyor Geçmişte şöyle bir inanış vardı: Verimliliği arttıran teknolojik gelişmeler, daha az kişi çalıştırmaya olanak sağlaması nedeniyle, istihdam dostu bir gelişme olarak nitelendirilmezdi. İşe makina girince birçok kişinin işini kaybetmesi, sanayi devriminden bu yana gözlenmişti. Ancak, son 10 yılda bu inanışın tersine gelişmeler izlendi. ABD'de yüzde 6'dan daha aşağı düzeye düşemeyeceği savunulan işşizlik oranı, 2005 yılında yüzde 4.6'ya indi. Bilişim teknolojisi geliştikçe istimdamda azalma değil, artış gözlendi . Ayrıca, Ç in ve benzeri ülkelerin rekabetçi yapısının, bazı sektörler için daha ciddi işşizlik tehdidi oluşturacağı anlaşılınca, verimlilik artışının istihdam açısından önemi daha da belirginleşti. Verimliliği artan sektörlerin, rekabetçi gücünün de yükselmesi ayrı bir avantaj olarak ortaya çıktı. Satışları artan şirketler, işgücüne olan talebi de arttırdılar. Bilişim teknolojisindeki ilerlemeler istihdamın lehine gelişti.
Artış sürecek mi? Bilişim teknolojisinin rüzgarı ile özellikle ABD'de gözlenen verimlilik artışının sürüp sürmeyeceği de merak konusu. Bazıları; AB, Japonya ve Çin gibi ülkelerde yapısal reformlarla mal ve hizmet piyasalarında liberalleşme gerçekleştirilirse, verimlilik artışının dünyaya yayılarak süreceği görüşünde. Bazıları ise, bilişim teknolojisininin getirdiği etkilerin yavaş yavaş azalması ve maliyetleri düşürme yollarının tıkanması nedeniyle verimliliğin de düşeceğini savunuyor. "Yapısal reformlar gerçekleştirilse bile geçmişteki sonuçları almak zor" diyorlar. Türk ekonomisi de son yıllarda verimliğini artırdı. Kayıt dışı istihdam ve sermaye nedeniyle veriler gerçeği tam olarak yansıtmadığı için, bu gelişmeleri rakamlaştırmak zor. Verimlilik artışının ülkemizde sürdürülebilir nitelik kazanması için ise yapısal reformlara devam etmek şart.
|