|
|
|
|
|
Doktorlar insandır onlar da ağlarlar
|
|
Bu bir teşekkür yazısı değil. O savaşta beni ve benim gibileri koruyan o güçlere bir minnet ifadesidir. Siz doktorları nasıl bilirsiniz. Acımasız, duygusuz, buz kalpli insanlar. Ya da taştan yüreği olan insanlar. Hayır öyle değil!... Doktorlar insan. Duyguları olan, sevinen, üzülen ama her zaman gözyaşlarını içine akıtan insanlar. Her iyileştiğimde, her ameliyatı başarıyla atlattığımda o sevgi dolu gözleri gördüm. Yani gülen ve ağlayan gözleri. Sakın bana paradan hani şu bıçak parasından söz etmeyin. Öyle bir doktor görmedim, duymadım. Hadi bir özel not da beyaz meleklere. Yani hemşirelere... Gecenin karanlığında odaya girip tansiyonumu ölçen, ateşime bakan ve başucunda nöbet tutan hemşirelere... Terimi silen kat görevlilerine minnetler!... İlk ameliyatımdaki Pamuk hemşireyi hiç unutmam. Gece gündüz çalışıyor, kızını da Amerika'da okutuyordu. Bir sorunum var ki bunu ölünceye kadar taşıyacağım. Kolostomi hastası olan bendeniz ömür boyu kullanacağı ilaç ve malzemeleri her ay SSK'dan almak zorunda. (Önce rapor, sonra ilaç kuyruğu...) Ama bu sorunu Kahraman Deniz kardeşim anında çözüyor. Bu harika insanın tek kusuru sıkı bir Fenerli oluşu. Elbette Sema hanımın o çabası olmaza belki de bunalımı girerdim. Onlar sayesinde hastalık konusunda mutlu azınlık oluyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|