kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
 

Cenaze bekler, çiğ köfte beklemez...

Çiğ köfte operasyonları erkekler üzerine kuruludur. Biz kadınlara da işin angaryası kalır: Çiğ köfte malzemelerini doğramak, yoğuran arkadaşın terini silmek...

- Canın çiğ köfte istedi, bu işi uydurdun değil mi? - Yok sayın Tuncer, çiğ köftenin sosyo politik bazda toplumsal ve sosyolojik ehe.. ehe.. Evet, canım çiğ köfte istedi. Ama öyle herhangi bir çiğ köfte değil. Mahmut Tuncer'in çiğ köftesini istedi. Eşi Işıl Tuncer sürekli kocasının ne kadar güzel çiğ köfte yaptığını söyler durur. Meraklı Melahat 2005 olarak bunu da test etmesem rahat edemezdim. Buluşacağımız gün Mahmut Tuncer, TV7'deki programı için kız istemeye gitti. Dolayısı ile biz de akşam üstü onun çocukluk arkadaşları ile buluştuğu mekanda buluştuk. Durumu şöyle resmedeyim: Mekandaki tek kadın benim, geri kalan herkes Urfalı...

ANGARYA İŞLER
Ama daha mekana girerken insanın burnuna isot, biber salçası ve soğanın güçlü ittifakının kokusu geliyor. Tuncer her şeyi ince ince doğramış. Kıymayı özenle seçmiş. İsot biberini de domates salçası ile karıştırıp macun kıvamına getirmiş. Çiğ köfte operasyonları erkekler üzerine kuruludur. Biz kadınlara da işin angaryası kalır: Çiğ köfte malzemelerini doğramak, yoğuran arkadaşın terini silmek, arada bağırdığı zaman böğürtüsünün içinde ne istediğini anlayıp mutfaktan bir çırpıda getirmek ve ardından da "Canım ne kadar mükemmel olmuş vallahi" şeklinde yorumlarda bulunmak Ben de bu görevi başından kabullenmiş biri olarak başımı bağladım, şalvarımı giydim ve hamarat bir ev kızı olmadığım anlaşılmasın diye çırpınıp duruyorum. Bana soğan doğrama görevi verdi. Aha da bittiğim andır! Kilisli olan babamın bu durumlarda bıçak ile ne gibi hareketler yaptığını hayal ettim ama olmuyor. Onların deyimiyle her bir soğan tanesi "katır dişi" gibi oluyor. Mahmut Tuncer "Neyse bacım kendini öldürme, ben şimdi yeni bir soğan doğrarım" diyor ve ekliyor "gel şu terimi sil..."

KURSU MU VAR?..
Allahım neden beceremiyorum bu işleri yaa. Oysa ben çok güzel yemek yaparım. Hatta özel bir poğaça tarifim bile vardır. Ama Doğulu erkeklerin bu konudaki özel kabiliyetinin yanına bile yaklaşamıyorum. Herhalde Urfa'da filan yaşasam, evlenmeyi başarsam, ilk çiğ köfte maceramızdan sonra babaevine geri gönderilirdim... Acaba oralarda çiğ köfteye soğan doğrama kursları var mıdır? Başarısız soğan doğrama operasyonunun ardından, bitmiş bir insan olarak kâh mutfaktan tabak getiriyordum, kâh marulları yıkıyordum. Bu arada Mahmut Tuncer gerçekten işin ustası bir insan olarak bulgur ve kıyma karışımını gerçek bir macuna dönüştürmeyi başardı. Yalnız sürekli "acısı az olmuş" deyip isotu basıyor. Kilisli bir babanın kızı olarak "acısı az olmuş" repliği benim için çok tanıdık bir cümledir. Bunun önlemi, kendi yemeğinizi ayırıp, babanız "acısı az olmuş" krizinden çıkana kadar onun tabağının yanına bile yaklaşmamaktır.

SESİNİZ ÇIKAMAZ
Tecrübelerimden bilirim, bu krizde "yavrum sende bir tadına baksana" tuzağına düştüğünüzde önce ağzınızın içi uyuşmaya başlar. Ardından lokmanız mideye inerken adeta uydu takip sistemi izliyor gibi yolda uğradığı tüm organlarınızın alev aldığını düşünürsünüz. Gözleriniz kararır, bağırmak istersiniz ama sesiniz çıkmaz. Bu durum, söz konusu acı topu, boşaltma sistemlerine ulaşıncaya kadar devam eder. Bu arada neredeyse tam on adam, Tuncer'e yardım ediyor. İnanılmaz bir uyum içindeler. Kimse kimsenin dedikodusunu yapmıyor, laf sokmuyor, yaptığı işi beğenmemezlik etmiyor. Sonsuz bir uyum hali.

MACUN GİBİ
Oysa bunu kadınlar olarak yapıyor olsaydık her mutfağa gidişimde başka bir grubun, içerideki başka bir grubun dedikodusunu yaptığına şahit olurdum. Kimse kimsenin yaptığı işi beğenmezdi ve bir de hijyen manyakları olarak işin suyunu çıkarırdık. Mahmut Tuncer çiğ köfteyi bitirdi ve sıkmadı. Oralarda sıkılmazmış köfte. Hepimiz elimizle girdik köfteye. Amanın o da ne, mükemmel bir lezzet! Macun gibi ağzımda eriyor, ama acaba acısı biraz az mı olmuş?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ayşeler ölmesin!   / 10-11-2005
 Aslan'ın belini kırıverdim...   / 08-11-2005
 Alamam, annem kızıyor!   / 03-11-2005
 Yavaş yavaş havaya giriyorum   / 02-11-2005
 Aklımın dibini gösterdim!..   / 01-11-2005
 Akrep Nalan bizim paşamız!   / 27-10-2005
 Sevmedim seni süt oğlan!   / 25-10-2005
 Uygar'ın arabasını çarptım   / 20-10-2005
 Birisi kapatsın şu rüzgarı!   / 18-10-2005
 Şurdan burdan...   / 13-10-2005
RAHŞAN GÜLŞAN
Cenaze bekler, çiğ köfte beklemez...
Çiğ köfte...
HAKAN & UTKU
Kayıtdışı
"AİHM, türbana son noktayı koydu diyenlerle...
SEDA KAYA GÜLER
Bir şeyler değişmeli!
Evet, bu ülkede bir şeyler...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Pideli piliç gulaş
Un ve...
Doğumda kanser virüsü bulaşan çocuk konuşamıyor
Doğumda kanser virüsü bulaşan çocuk konuşamıyor
Modern dünyada tek eşlilik pek kalmadı gibi. Evlenmeden önce girilen...
Balonun kıyafetleri sandıktan çıkacak
Balonun kıyafetleri sandıktan çıkacak
Akfil'in ortağı Ender Mermerci şu sıralar hummalı bir hazırlık...
Çantalardan köpek fışkırdı
Çantalardan köpek fışkırdı
Hollywood starlarının gözdesi 'Emre New York' markalı çantalar,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.