| |
|
|
Fransa'da yeni '68 mi?
OLAYLARIN, özellikle büyük ve yoruma açık olayların sunumunda, okurun "sübjektif bakış" olarak gördüğü ifadeler, tepki yaratabiliyor. Bazı okurlar, Fransa'da bazı kentlerin varoşlarında çıkan kitlesel şiddet ve kundaklama olaylarına ilişkin 8 Kasım tarihli sürmanşeti sorguladılar. Haber, Dışlanmışların 68'i Avrupa'ya Sıçradı başlığını taşıyor, alt spotta da şöyle sürüyordu: "Mayıs 68'de gençlik ateşi Paris'ten dünyaya yayılmıştı. Paris kıvılcımı yeniden Fransa dışına sıçradı.." Onur Kayacı diyor ki: "68 ile bu hadiseler arasında böyle kuvvetli benzerlik kurmak, fazla basitleştirmek olur. Bir kere bu son ayaklanma hakkında her kafadan başka bir ses çıkıyor. İkincisi, 68 hareketi belli bir ideoloji üzerinde, sol ve anarşist zeminde, net taleplerle gelişmişti. Ben bunda ne bir ideoloji birliği, ne de bir talep görüyorum. O zaman, bana 68 ile benzerlik kurmak ters geliyor." Cahit Kitapçı'nın görüşü de şöyle: "Şiddet ve terör belasından çok çektik. Ben görmüş geçirmiş bir okurunuz olarak canı ve malı hedef alan şiddet olaylarında çifte standartsız yaklaşım istiyorum. Bizde de sokaklara insanlar dökülüyor. Mersin'de taşlama olaylarını hatırlayın. Hayalci değil gerçekçi olalım. Bizdeki dışardaki ayrımı olmasın.." Bu tür gelişmeleri "romantize etmek" yerine mümkün olduğunca etraflıca anlatmak ve okurun karmaşık arka planları çözmesine çalışmanın daha önemli olduğunu yazı işlerine de kendi görüşüm olarak aktardım. Şiddet olaylarını haber yaparken sempati ve antipatiden iyice arınmalıyız. İşimiz siyahları ve beyazları, ara renkleri ortaya koymak. "Küresel İslam"ın yazarı sosyolog Olivier Roy'nın New York Times'da çıkan makalesi bu konuda uyarılarla doluydu. "Basında çıkan yorumların çoğunun geçersiz olduğunu savunan Roy, "şiddette ne İslami ne de Fransız kimliğine ait ögeler ağır basıyor" diyor ve "kapsamı sanılandan sınırlı" dediği olayların "Batı alt kültürlerine ait gençlerin geçici kalkışması" olduğunu, benzerlerinin Londra, Los Angeles gibi kentlerde yaşandığını öne sürüyordu. Bu da bir görüş tabii. Ama anlamı şu: Okura saygı adına, gazetenin karmaşık konularda tek bir yorum veya tavır ile özdeşleşmemesi gerek.
|