| |
Polislerin psikolojisi
Ben bir Emniyet Müdürü olsaydım, emrimde çalışan polislerin ve amirlerinin psikolojik yapılarını ve moral motivasyonlarını her şeyden üstün tutmaya çalışırdım. Bir polis memuru altı üstü 800 milyon lira civarında maaşla çalışıyor. Bu insanlar, bizim insanlarımızdır ve bin bir açmaz ve çaresizlik içindedirler, Ev kira, boğaz satın! Hanede ekmek bekleyen evladü ayal var.
Bu durumda, görevini layıkıyla yapabilmesi için ancak bir tek duyguya tutunmaya çalışacaktır polis memuru... Kurumuna ve yöneticilerine sevgi ve saygı duyacak, ruhunda da memleketine yararlı kaliteli bir görev yaptığı hissini taşıyacak.
Buna karşın, sorgusuz sualsiz her an başka bir göreve sürükleneceğini hisseden... Deneyim ve kıdemine itibar edilmediğini düşünen... Emniyet teşkilatı içinde değişik kamplaşmaları, benim hasırım yanmasın zihniyetlerini, iktidarlarla kol kola girme çabalarını acıyla izleyen... Kendilerinden kıdemli memurların bile başına olmadık tayinlerin geldiğini gören genç memurların kırılma ve güvensizlik yaşamaları... Aynı zamanda bu memurların.... Görev yaptıkları şehirde ortalama her gün 250 aracın çalındığını, 250 eve hırsızların girdiğini, 200-250 kişinin gaspa, kapkaça ve darba maruz kaldığını görmeleri ve bilmelerinin gizli utancı..
Böyle bir ortamda, hangi emniyet görevlisi, devletin kendisine layık gördüğü üniformayı gurur ve zevkle taşıyacak, görevini hangi hevesle yerine getirecektir? Halbuki, yine çelik disiplinli ama sıcak ve sevgi dolu bir ortamda.. Belki de, herhangi bir emniyet amiri... Hiç korkmadan ve çekinmeden Emniyet Müdürü'nün kapısını çalacak ve şöyle diyebilecektir: "Efendim, elimde bir kaza raporu var. Kaldırımı olmayan bir ara yolda, bir kadın sürücü, bir kadın yayaya çarpmıştır. Fakat bizim arkadaşlarımız, iç organları parçalanan ve ameliyattan ameliyata alınan yayayı, 8'de 8 kusurlu bulmuşlar. Burada bir hizmet kusuru ve hak zayiatı yok mudur?" Veya... "Efendim, TEM otoyolunda, aşırı hızla emniyet şeridine giren bir sürücü, aynı şeritte bekleyen polis otosuna çarptı. Biri ağır 3 polis memuru yaralandı. Aynı yerde geçen hafta meydana gelen kazada da bir polis memuru hayatını kaybetmişti. Bir otoyolda, trafik görevi yapan arkadaşlarımızın dubalarla yolu kesmeleri gerekirken, bu şekilde emniyet şeridinde durmaları hatalı değil midir? Ve bu hata sizce de tecrübesizlikten kaynaklanmakta değil midir?"
Can güvenliği, mal emniyeti, mesken masuniyeti ve asayişin herkes için çok büyük önem taşıdığı bir metropolde.. Sokaklarda dolaşan ve mahalleleri çok iyi tanıyan bekçi kadrolarının, kayıt kuyut işlerine, şuraya buraya alınmaları, yanlış bir karar idiyse, neden derhal bu karardan dönülmüyor? "Suçun şahsiliği" prensibinden hareketle, suiistimale karışmış bir memurun kişisel olarak soruşturulması ve cezalandırılması gerekirken, neden toplu tayin ve görevlendirmelerle birçok memur töhmet altına sokulmaktadır? Bu bir tür, aba altından sopa göstermek midir? Mevcut polis gücü İstanbul'a ve öteki büyük şehirlere yetmiyorsa, Emniyet Müdürlükleri, merkezi iktidarlara hangi istek ve başvurularda bulunmuşlardır? Ne cevap almışlardır? Bunları yurttaşların bilme hakkı yok mudur?
|