|
|
|
|
|
|
'Tüm dış etkenlere karşı birbirimizi çok sevdik
Eşi Mehmet Sabancı'nın, yaşadığı sürece ailesini istiridye içindeki bir inci gibi koruduğunu anlatan Zeynep Sabancı, "Biz tüm dış etkenlere karşın birbirimizi çok sevdik. Ancak Mehmet'i, yorulan kalbi değil hiç hak etmediği büyük darbeler bizden ayırdı" dedi.
Geçen yıl 9 Kasım'da, Londra'da kalp krizi geçirerek yaşama veda etti Mehmet Sabancı... Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı'nın kardeşi, F&B Grup Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Sabancı'nın eşi Zeynep Sabancı, eşinin ölümünün yıldönümünde GÜNAYDIN'a olay yaratacak açıklamalarda bulundu. Şu an F&B Grup Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten 39 yaşındaki Zeynep Sabancı, eşini aniden yitirişinin ardından oğulları Faruk ve Burak ile hayata sımsıkı tutunuyor. "Eşim kişisel tutkusu olan otomobil merakını profesyonelleştirme arzusuyla 1998'de F&B Otomotiv'i kurdu. F&B'yi çok kısa sürede kurumsallaştırarak bir grup şirketi haline getirdi" diyen Sabancı hemen ekliyor: "Mehmet gerçekten çok vakitsiz ayrıldı aramızdan. Beyni işleriyle, kalbi ise yaşadıklarıyla yorgundu..."
"TÜM DIŞ ETKENLERE RAĞMEN BİRBİRİMİZİ ÇOK SEVDİK" Zeynep Sabancı, eşi Mehmet Sabancı'nın en verimli çağında, henüz 41 yaşında yaşama veda ettiğini belirterek, "Hem yaptığı işler ve yarattığı marka, hem de fevkalade kişiliği sebebiyle oğullarımız babalarını her zaman gururla anacaklar. Oğullarına bıraktığı en büyük miras ise eşi bulunmaz kişiliği oldu" dedi. Eşi ile İngiltere'de International University'de eğitim görürken tanıştıklarını anlatan Sabancı, öğrenimlerini bitirip Türkiye'ye döndükten sonra evlendiklerini söyledi. Sabancı, "Her türlü dış etkenler ve rahatsız edilmelere rağmen biz birbirimizi çok fazla sevdik ve çok mutlu bir evliliğimiz vardı. 1992'de oğlum Faruk, 1998'de de Burak dünyaya geldi" diyerek söze başladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Allah'ın takdirine asla isyan edemem. Sonuçta hepimiz Allah'ın huzuruna çıkacağız. Ama benim ve çocuklarımın bildiği bir gerçek var ki, Mehmet'i yorulan kalbi değil, şu kısacık ömründe, çevresinden aldığı ve hiç hak etmediği büyük darbeler bizden ayırdı. Allah herkesin evlatlarına uzun ömür versin, benim çocuklarım da babalarının onlara aşıladığı değerlerle büyüyecekler..."
"EVLİLİĞİMİZDE KÜLTÜR VE GÖRGÜ FARKLILIĞI YAŞAMADIK" Eşinin kendisine yaşadığı tecrübeleri anlattığına da değinen Sabancı, "Şimdi anlıyorum ki Mehmet sanki bir gün bizi erkenden bırakacağını bilirmiş gibi davranmış. Çocuklarımızı ve beni dış etkenlere karşı istiridye kabuğunun içindeki bir inci gibi muhafaza etmiş. Kabuk kısmı kendisi, iç kısmı bizmişiz" dedi. Eşi ile 15 yıllık evliliği boyunca 'hırstan uzak ve mütevazı' bir yaşam felsefesini benimsediklerini aktaran Sabancı, "Bunda ikimizin de aynı hayat görüşü, aynı eğitim düzeyinde olmamızın büyük payı var. Evliliğimiz süresince kültür ve görgü farklılığı yaşamadık" diyerek ekledi: "Biz çok kendi halinde ve mütevazı yaşardık. Fikriyat olarak ikimiz de çok tutucu insanlardık. Eğer ben çok ön planda olmaktan hoşlanan biri olsaydım, pek çok insan gibi sadece resimlerine bakılan bazı magazin dergilerinde bir kenar süs olurdum. Mehmet de bana 'Bırak insanlar bizim gibi olmak istesinler, onlar gibi olmak çok kolay' derdi. Bu konuda eşimin fikirlerine her zaman saygı duydum." Zeynep Sabancı, "Değerli insanların kıymetleri genelde vefatlarından sonra anlaşılır. Mehmet için de bu böyle oldu" dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|