Ayşeler ölmesin!
'Endamınnn Yeterrr' diye gürlemesi yeterdi. Bizi en küçük hücremize kadar titretirdi. Hele 'Bir İstanbul Masalı'na, 'Aliye'ye ve özellikle 'Zerda'ya yaptığı mükemmel şarkılar ile gönül köşkümde çok özel bir yeri vardı. Ama dün gece 'Ayşem' isimli şarkısına çektiği klibi izledim. Çok şaşırdım. Hala klibin etkisi altındayım. Bak tüylerim diken diken oldu... Şarkının adı Ayşem. Sanırım yeni aşkı Ayşe Şule Bilgiç'e yazmadı... (Ayşe'yi motorsporları dünyasından tanırım. Cici, tatlı, düzgün ve Kıraç'ın da fark ettiği gibi çok güzel bir kızdır. Ayşe'ye laf yok!) Şimdi şarkının başında Kıraç kendisi ile konuşuyor önce: "İtiraf ettim kendime, seviyormuşum diye, sonra da güldüm halime, çocuk musun oğlum diye..." Kıraç'a göre aşık olmak çocukların işiymiş ya, klibin yönetmeni de müthiş bir fikirle havuza giren, kızlara bakan çocukları film etmiş. Bir tane Ayşe var. Havuza çok güzel atlıyor. Bu arada Kıraç, altında bir bisiklet, bisikletin sepetinde kırmızı güller ile bisikletini bir sağa bir sola keyifle sürerek şarkıyı söylüyor. "Ayşem, Ayşem, gül Ayşem, güldür Ayşem, Gurbetten dönüşüm Ayşem, Rüzgarım gülüm gül Ayşem" (Vallahi Rüzgarın Kızı Ayşe Şule'yi kast etmiyor)
NE OLUR KONUŞ! Bu arada klip iyice bir kök salıyor. Genç Kıraç olduğunu düşündüğümüz çocuk, Ayşe ile kesişiyor. Ayşe galiba Yüzme Milli Takımı seçmelerine hazırlanıyor. Büyük Kıraç da bisikletiyle mutlu mutlu bir yere gidiyor. Ancak tecrübeli bir klip izleyicisi olarak Kıraç'ın Ayşe'nin mezarına gittiğini anlıyorum. (Sayın okurlarım, canlarım, nazlı çiçeklerim... Vallahi kendimi akıllı göstermek için böyle demiyorum. Hakikaten anladım.) Çünkü ne zaman bir klibe çarpıcı bir son verilmek isteseler çekim yeri olarak Zincirlikuyu'da sözleşiyorlar. Bu arada Kıraç şarkıya devam ediyor: "Hem Kontes hem köylü kızı (Kız modern bir köyde yaşıyordu herhalde. Köy kahvesinin yanında böyle moderen bir yüzme havuzu vardı herhalde) Ben seni sevdim, sen beni sevmesen de olur, zaten aşk budur... Ama Yine de... Neyse..." Haydaaa... Hora gelin ne diyon? Söylüyon söylemiyon, daha da bana ne diyon? Kıraç ne olur konuş canım... Duyguların içinde kalmasın. Belki Ayşe de sana yolludur... Bu arada Kıraç Ayşe'nin mezarına varıyor.
SORULARIM VAR Sanırım seyirci olarak gözlerimiz dolmalı. Ama benim gözlerim gülmekten yaşarıyor. Şimdi Kıraç'a bazı sorularım var: 1. Zavallı Ayşe, acaba milli takım seçmelerine hazırlanırken havuzda mı boğuldu? 2.Ayşe'nin köyünde, yüzme havuzunun olduğu meydanda 5 kişilik bir jakuzi de mevcut mudur? 3.Mezara giderken neden bisikletinizle mutlu bir izlenim yaratarak gidiyorsunuz? Yoksa içten içe Ayşe aşkınıza karşılık vermediği için bir hırs mı söz konusu? 4.Jölenizin markasını öğrenebilir miyim? Vallahi bisiklet üzerinde bile saçlarınız dağılmıyor. 5.Berksan arkadaşımız da son şarkısının klibini kaza yapmış, dağılmış bir otomobilde söylüyor. Otomobilin camı patlamış ama Berksan'ın sadece kaşı hafif kanıyor. Klip boyunca otomobili uzun uzun gösteriyorlar. Bu kadar çok trafik kazasının, ölümün olduğu bu ülkede bari video kliplerde kapı, baca, güller, ağlayan sevgililer filan görsek daha iyi olmaz mı?
|