|
|
|
|
|
|
AB: TSK'nın etkisi sürüyor
AB'nin bugün açıklanacak İlerleme Raporu'nda, Türkiye'deki asker-sivil ilişkileri, yargı sistemi ve kültürel haklar konularında eleştiriler yer alıyor.
Avrupa Komisyonu bugün açıklayacağı 2005 İlerleme Raporu'nun satır aralarında Türkiye'ye kritik eleştiriler getiriyor. SABAH'ın ele geçirdiği raporun basına yansıyan ana hatları dışında ifade ve din özgürlüğü, asker-sivil ilişkileri, yargı sistemi ve kültürel haklar bölümlerinde Türkiye'nin AB standartlarında olmadığı vurgulanıyor. 141 sayfalık raporda, TSK'nın siyasi rol oynamayı sürdürdüğü belirtilerek, "Askeri kurumlardan gelen açıklamalar sadece askeri, savunma ve güvenlik konularıyla ilgili olmalı ve Hükümetin otoritesiyle yapılmalı" deniliyor.
7 KRİTİK ÖRNEK İlerleme Raporu'nda asker-sivil ilişkilerine üç sayfa ayıran Avrupa Komisyonu önce savunma politikaları ve harcamalarına Meclis denetimi getirilmesi, askeri mahkemelerin sivilleri yargılamasına imkan veren yetkilerin kaldırılması gerektiği gibi yapısal bazı tavsiyelerde bulunuyor. SABAH'ın gündeme taşıdığı TSK İç Hizmet Kanunu'nun, "TSK'ya geniş manevra imkanı tanıdığı" gerekçesiyle değişmesi gerektiği belirtiliyor. Daha sonra ise 2005'den somut bazı örnekler göstererek şu eleştirilerini sıralıyor:
TSK ciddi siyasi etkilerde bulunmayı sürdürüyor.
Milli Güvenlik Kurulu ve TSK mensupları Irak, Kıbrıs, terörizm, laikliğin temelleri ve ABTürkiye ilişkileri üzerine bireysel açıklamalar yapıyor.
2004 Kasım ayında Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ İlerleme Raporu üzerine yaptığı açıklamalarında aşırıya kaçtı.
2005 Mart ayında TSK, Nevruz kutlamalarıhda yaşanan olaylara tepkisini resmi bir açıklamayla duyurdu.
2005 Nisan ayında Orgeneral Özkök Harp Akademisi'ndeki konuşmasında dış ve iç politikayla ilgili detaylı bir ufuk turu yaptı.
Eğitim-Sen davası, TSK'dan gelen baskılar sonucunda açıldı.
Askeri kurumlardan gelen açıklamalar sadece askeri, savunma ve güvenlik konularıyla ilgili olmalı ve Hükümet'in otoritesiyle yapılmalı.
Raporun insan haklarıyla ilgili bölümünde Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanması ile ilgili dikkat çekici bir saptamada bulunan Komisyon şöyle diyor:
Acil olduğunun altı çizilmesine rağmen yeniden yargılamaya olanak veren koşullar aralarında Öcalan davasının da bulunduğu bazı davalarda hayata geçirilmiyor. AİHM, 2005 mayıs ayında Öcalan'ın adil yargılanmadığına karar verdi. Bu ihlalin giderilmesi için yeniden yargılanma ya da dosyanın açılmasını tavsiye etti. Ancak kararı Türkiye'ye bıraktı. Türkiye'deki otoritenin bu konuda nasıl bir önlem alacağı ise belirsiz.
RUHBAN OKULU İfade özgürlüğüyle ilgili bölümlerde Orhan Pamuk ve Hrank Dink davalarının yanı sıra Sütçüler Kaymakamı'nın Pamuk'un kitaplarının imha edilmesi emri verdiği hatırlatılıyor. Kızıltepe davası da İlerleme Raporu'nda şu şekilde yer alıyor: "Kasım 2004'de Mardin'in Kızıltepe ilçesinde baba ve 12 yaşındaki oğlu Özel Tim tarafından öldürüldü. Olayın ardından Emniyet Müdür Yardımcısı ve üç özel tim görevlisinin görevleri askıya alındı ancak daha sonra başka yerlere tayinleri çıkartıldı. Mardin Barosu ve sivil toplum kuruluşlarının bu davanın şeffaf ve adil olduğu konusunda şüpheleri var." Raporun dini özgürlükler bölümünde Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmaması, Alevilerin sıkıntıları, cemevlerinin yasal statüsü olmaması not ediliyor.
ZİYARET ENGELİ Raporda, AGİT'in azınlıklardan sorumlu komiserinin Şubat 2005'de Türkiye'yi ziyaret ettiği hatırlatılırken ziyaret kapsamında Güneydoğu Anadolu'yu ziyaret etmesine izin verilmemesi eleştiriliyor.
EVREN MESCI
|
|
|
|
|
|
|
|
|