|
|
|
|
Rehn: "Türkiye'nin değişim hızında yavaşlama var"
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin İlerleme Raporu'nu açıkladı. AB, Türkiye'deki reform hızının 2005'te yavaşladığını, ilerlemeye rağmen uygulamanın hala eşit düzeyde gerçekleştirilemediğini açıkladı.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'de değişim hızında bir yavaşlama olduğunu vurgulayarak, "İfade özgürlüğü, kadın haklarında adım atılmalı.İşkenceye karşı sıfır hoşgörü gösterilmeli" diye konuştu.
AB Komisyonu, Türkiye'ye ilişkin strateji ve değerlendirmelerini içeren belgelerini onaylayarak açıkladı.
Komisyonu, Türkiye ile ilgili yıllık İlerleme Raporu ve Türkiye için kısa ve orta vadeli hedefleri belirleyen Katılım Ortaklığı Belgesi'ni (KOB) bugünkü toplantısında onaylayarak basına dağıtırken, genişleme konusundaki genel strateji belgesi ve Balkan ülkelerine ilişkin raporlar da açıklandı.
Komisyon'un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin kadın hakları, sendikalar, Müslüman olmayan azınlıkların hakları konusunda reformları sürdürmesi gerektiğini kaydetti.
Rehn, İlerleme Raporu'nda 'Türkiye'nin son derece cesur ve önemli reformlar gerçekleştirdiği, siyasi kriterleri de hala yerine getirilmekte olduğu' yönünde bir ifade yer aldığını ifade etti.
''TÜRKİYE'DE KÖKLÜ REFORMLAR YAPILDI''
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumluüyesi Olli Rehn, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerine saygı göstermeyi sürdürdüğünü, ülkede köklü reformlar yapıldığını, ancak reformların uygulanmasında son dönemde yavaşlama görüldüğünü söyledi.
AB Komisyonu'nun genişleme raporlarının onaylanması ve açıklanmasından sonra basın toplantısı düzenleyen Rehn, Türkiye konusunda yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin İlerleme Raporu'nda, buülkede köklü reformlar yapıldığına işaret edildiğini ve Kopenhag siyasi kriterlerine uyumun sürdüğünü söyledi. Rehn, reformların pratik uygulanmasında bu yıl bir yavaşlama hissedildiğini de söyleyerek, yeni çabalar gereğinden söz etti.
AB'nin Türkiye'den kısa ve orta vadeli beklentileri bulunduğunu, bunların belgelerde belirtildiğini anlatan Olli Rehn, bir-iki yıl içinde çözüm umulan kısa vadeli beklentilere örnek verirken, işkenceyekarşı sıfır hoşgörü yaklaşımının sürdürülmesi, dokunulmazlık konusu, fikir ve basın özgürlüğü unsurları, Müslüman olmayan toplulukların hakları, kadın hakları ve sendikal haklar üzerinde durdu. Olli Rehn, Türkiye'nin ekonomide kaydettiği ilerlemelerin AB Komisyonu tarafından ''selamlandığını'' sözlerine ekledi.
'DENGELİ VE TARAFSIZ DEĞERLENDİRMELER YAPTIK'
İlerleme Raporu'nda dengeli ve tarafsız değerlendirmeler yaptıklarını, değişik kaynakları değerlendirdiklerini söyleyen Rehn, fikir özgürlüğü, işkenceye karşı mücadele, kadın hakları gibi konularda olumlu gelişmeler görüldüğünü, çeşitli alanlarda reform uygulamalarında bazı sorunlar bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin özellikle insan hakları konusunda AB değerlerine tam uyarak, ülkenin her yerinde ve her sektörde gerçek bir hukuk devleti olması beklentisini dile getiren Rehn, insan haklarına ilişkin değerlerin pazarlık konusu edilemeyeceği mesajını Türk hükümetine ve kamuoyuna verdiğini belirtti.
KIBRIS
Rehn, bir soru üzerine, Kıbrıs sorununun AB'ye katılım konusundan bağımsız olduğunu ifade ederken, ''Biz tam üyelik müzakerelerini başlatarak sözümüzde durduk, Türkiye'den de sözlerini tutmasını bekliyoruz'' dedi ve Türk limanlarının Rum gemilerine açılması, Türkiye tarafından imzalanan Ankara Antlaşması ek protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi beklentisi üzerinde durdu.
Olli Rehn, Kıbrıs Türk toplumuna ilişkin sorunların aşılması için çalışmaları sürdürdüklerini de sıkıntılı ifadelerle söyledi. Yayımlanan belgelerde, genişleme konusunda AB'nin ''sınırları olansindirim gücünün'' de dikkate alındığını özellikle belirttiklerini söyleyen Rehn, kamuoyunun genişleme konusundaki endişeleri karşısında daha fazla bilgilendirici ve ikna edici olma gereği üzerinde durdu.
Türkiye'nin nüfusu ve boyutlarıyla AB için özel bir yaklaşım ve çaba gerektirdiğini anlatan Rehn, ''İzlanda gibi bir ülkeyi bünyemize almak, elbette Türkiye'den daha kolay olur'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|