Hem fabrika bacaları tütsün hem yabancı gelmesin demek olmaz
Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan ekonominin büyümesinin istendiğini ancak yabancı sermayeye karşı çıkıldığını belirtti ve ekledi: Olmayacak duaya âmin denmez.
DevletBakanı Babacan, bir yandan fabrika bacalarının tütmesi istenip diğer yandan yabancı sermayeye karşı çıkılmasını "Bu olmayacak duaya amin demektir" sözleriyle eleştirdi. Ali Babacan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, uluslararası sermaye konusunda kararlılıklarının, yaklaşımlarının çok açık olduğunu belirten Babacan, "Bu konuda taviz yok. Kimse hiç bir tereddüt beklemesin. Kararlılıkla aynı yolda devam edeceğiz" diye konuştu.
İŞSİZLİK İÇİN SERMAYE İstikrarın, büyümenin sürdürülebilir olmadığı, enflasyonunun çok yüksek düzeylerde seyrettiği, borç yükünün her geçen gün arttığı, işsizliğe, yoksulluğa, gelir dağılımında eşitsizliğe bir türlü çözüm buluna madığı bir dönemden gelindiğini kaydeden Bakan Babacan, yabancı sermayeye karşı çıkanları şu sözlerle eleştirdi: Ali Babacan, faizleri yüzde 60 seviyesinden yüzde 14'ler seviyesine indirirken 'uluslararası sermayeye kapıları kapatalım'' demediklerini, bunu deme şartlarının da zaten bulunmadığını söyledi. Babacan, ''(Her yıl işgücüne katılan yaklaşık 500 ile 700 bin kişiye iş bulalım, artı işsizler ordusundan da bir miktar işsizimizi kurtaralım ama şu tür Sermayeye kapımızı kapatalım da şu tür sermayeye kapılarımızı ardına kadar açalım' demedik. Deseydik, takdir edersiniz ki başarıları elde etmek mümkün olmazdı'' diye konuştu.
AB'DEN FAZLASI FAİZDEN Ali Babacan, 17 Aralık'tan bu yana bir yıl bile geçmeden, iç borçlanma faizlerinde 10 puanlık düşüş gerçekleştiğini belirtirken, bu süre içinde faizlerin düşmesiyle Avrupa Birliği'nden (AB) belki 10 yılda gelecek
kaynaktan daha fazlasının sağlandığını vurguladı. 17 Aralık'tan bir gün önce 16 Aralık 2004'de, Türkiye'de iç borçlanma faizleri yüzde 24 olduğunu bugün faizlerin yüzde 14'ün altını zorladığını hatırlatan Babacan "Bir yıl bile geçmeden tam 10 puan düşmüş. Faizlerde tek bir puanlık indirimin Türkiye'ye sağlayacağı tasarrufun, bütçeye yapacağı katkının yıllık 1.5-2 milyar dolar olduğunu yaptığımız hesaplamalar gösteriyor. Bu yıl 10 milyar YTL bütçeden ayırdığımız ödenekten daha az faiz ödenecek. Eğer bu böyleyse Türkiye'nin AB vizyonundandır" dedi. Bu rakamlar AB'den şu ana kadar gelen ya da ileride gelebilecek fonlarla karşılaştırıldığında, aslında ekonomik faydanın pek çoğunu şimdiden peşinen sağlanmış durumda olduğunu vurgulayan Babacan, "Hani diyorlar ki (AB'den şu kadar fon gelecek, şu kadar fon kullanılacak) Bırakın hepsini bir kenara, faizlerin düşmesiyle belki 10 yılda gelecek kaynaktan daha fazlasını 2005 yılında, tek bir yılda bile sağlamış durumdayız" dedi. Babacan, yılın ilk 10 ayında kurulan 2 bin 223 firmadan bin 287'sinin AB ülkelerinden olduğunu, yani yabancı sermayeli firmaların yarıdan fazlasını AB ülkeleri menşeli firmaların oluşturduğunu bildirdi. Babacan, ''Böylesine bir ekonomiye, iyi olduğunda Avrupa'nın en büyük ülkesi olacak bir ülkeye, yatırımların gelmemesi diye bir şeyi düşünmek mümkün değil. Yeter ki engel olmayalım, zorluk çıkarmayalım ve güven ortamını yaralayacak, girişimde bulunmayalım" dedi.