|
|
|
|
|
|
Aşka tesiri olmuştur, aşkın ona olduğundan daha çok...
Attila İlhan'la çok özel bir ilişkisi olduğunu anlatan Kerem Alışık, bu dostluklarını şu sözlerle anlatıyor: "Bizim konuştuklarımızı birileri duysa, 'Attila İlhan ile Kerem Alışık oturmuş neler konuşuyorlar' derdi..." Hele aşk üzerine yaptıkları sohbetleri unutamıyor: "Mesela ne zaman aşık olsam mutlaka dayımla paylaşırdım. Sağlığında babamla konuşamadığım şeyleri ben hep dayımla konuştum." * Babanızla aşkı konuşamadınız mı? Paylaşamadım. Ben o dönemleri hep dayımla geçiriyordum. 'Ben aşık oldum dayı ne yapayım?' diye sorardım. * O da size ne yapmanız gerektiğini mi söylerdi? Tabii tabii... Zaten ben onu desin diye anlatıyorum. Bana 'çocuk' diye hitap ederdi; 'Çocuk sen beni öldürecen, ya git söyle kıza'... 'Dayı diyemiyorum'... 'Ama sen de hiçbir şey yapamazsan nasıl olacak?' derdi. * Ne gibi bir öğüt verirdi? 'Direkt söyle' derdi... 'Tövbe dayı diyemem'... 'Ya çocuk bunu de... İki dörtlük bir şey yap'... 'Ya dayı yapamam'... 'Senim bu huyun yok mu' derdi. Kendinden örnekler verirdi, Fransa'da şöyle oldu da şunu şunu yaptım gibi. O ne zaman aşktan söz etse o aşkları bizi hep ürpertirdi. Çolpan İlhan: Bir de olmayan kadınlara olan aşkı var... K.A.: Biz dayımla işte hep onu konuştuk; yaşamadan yaşanılan aşkın en büyük aşk olduğunu... Ç.İ.: Kadınların bir yerde hep işi bozduğunu söylerdi. K.A.: İmkansız aşkların en büyük aşklar olduğunu, o zaman aşkın hep 'var' olarak kaldığını... Aşk ele geçince eksilmeye, yıpranmaya, dökülmeye başladığını hep konuşurduk. * Ama olmayan aşklara yazdığı şiirleri, olanlara okuyordu insanlar... K.A.: Olana yazdığı şiirler de vardı, hayallerine de yazdığı şiirler vardı. Ç.İ.: Ne olur kim olduğunu bilsem Pia'nın/Ellerini bir tutsam ölsem/Böyle uzak uzak seslenmese/ Ben bir şehre geldiğim vakit/O başka bir şehre gitmese... * Kendisine aşık olan kadınlara bir sınır çiziyor muydu? K.A.: 'Çok net söylerim, bir ilişkiyle benim hayatıma giremezsin, sonunda üzülürsün, acı çekersin, gerekirse bunu söylerdim ben' derdi. 'Benim şu kadar işim var, sana çok zaman ayıramam, ha bu şartlarda beni kabul ediyorsan görüşebiliriz'... Hep kurallarıyla geliyordu ve bunu da net söylüyordu. Karşı taraf çok isteyerek kabul ettikten sonra da... * Bunu kabul eden bir tek Biket İlhan mı oldu? Ç.İ.: Herhalde o oldu. K.A.: Yoo öyle değil... Yanlış biliyorsun. Bunu kabul eden bir tek Biket İlhan değil. Dayımın o zaman içinde bir sürü ilişkide mutlaka bunu kabul eden bir sürü insan vardı. Ç.İ.: Çılgın gibi aşık bir sürü kadınlar biliyorum... K.A.: Bence Biket dayımla bir evliliği başaran tek insan oldu. * Onun gelip size yana yakıla anlattığı bir kadın oldu mu? Ç.İ.: Yok! K.A.: Vardı! Yok muydu? Ç.İ.: Yo hayır... * Size anlatmış herhalde? K.A.: Ben onun en şanslı yeğeniydim diyebilirim, onunla çok derinlerde paylaşabildiğimiz şeyler olmuştur. * Yani size söyledi deli gibi aşık olduğu bir kadını? K.A.: Tabii her şeyi söyledi bana. En son ne zaman aşık olmuştu? K.A.: Onu bilmiyorum... Belki kaybettiğimiz gün aşık olmuştu. Ç.İ.: Yok epeydir öyle şeyi yoktu... K.A.: Aşk onun hayatının içinde hep vardı. * Attila İlhan'ı Attila İlhan yapan aşk mıydı? K.A.: Hayır! Ama Attila İlhan'ın aşka tesiri olmuştur, aşkın Attila İlhan'a olduğundan daha çok!..
|
|
|
|
|
|
|
|
|