Pırlanta üreticileri gözünü evliliklere dikmiş
Biliyorsunuz, Türkiye'de lüks tüketim harcamaları kriz falan dinlemedi. Belki tuvalet kağıdı, sabun gibi temel ihtiyaçların alımı kısıldı ama lüks otomobil ya da mücevher satışları krizden nasibini almadı hiçbir zaman. Rakamlar da zaten bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye'de yaklaşık olarak 2 milyar 400 milyon dolarlık mücevher satışı gerçekleşmiş. Bunun 650 milyon dolarını ise pırlantalar oluşturmuş. Dünyada en çok pırlanta satan gruplardan biri olan De Beers'ın pazarlama şirketi DTC'nin Uluslararası Pazarlama Grup Başkanı Jonathan Kendall'la sohbetten ortaya çıkıyor ki, pırlanta pazarındaki patlamayı körükleyen, evililikler!
500 milyon kişi evleniyor İşte bu yüzden de 2004 yılında tüm dünyada yaklaşık 5.7 milyar dolar satış hacmine ulaşan DTC gözünü öncelikle Çin ve Hindistan'a sonra da Türkiye gibi gelişme potansiyeli yüksek ülkelere dikmiş durumda. Düşünsenize bu yıl tüm dünyada yaklaşık 500 milyon kişinin evleneceği tahmin ediliyor!
Rakibimiz lüks tatiller! "Bizim hiçbir zaman rakibimiz pahalı başka ürünler olmadı, teknolojik bir alet ya da bir ev" diyor Kendall. DTC bir araştırma yaptırmış ve ortaya çıkmış ki, pırlantanın rakibi lüks tatiller. Kendall'a göre, dünyada pırlanta yüzde 80 duygusal bağlantılar yüzünden satın alınıyor ve lüks tatilde de böyle bir duygusallık var ama kesinlikle bir evde ya da teknolojik pahalı bir alette yok. Yapılan araştırmalar hep aynı şeyi söylüyor. Önümüzdeki dönemde dünyada en çok evlilik gerçekleşecek ülke Çin, sonra Hindistan. Ama tabii Çin'de evlenirken pırlanta yüzük hediye etmek gibi bir gelenek yok. İşte bu yüzden De Beers Hong Kong'u pilot bölge yapıp kampanyalara başlamış, ardından da hedef şehir olarak Pekin'i seçmiş. Nasılsa diğer şehirlere dalga dalga yayılacak umuduyla. Geçtiğimiz yıl Hong Kong'da evlenen her 10 kadından 9'unun evlilik yüzüğü olarak pırlantayı seçtiği düşünülürse, pırlanta pazarını ne kadar hareketli günlerin beklediği de açıkça görülebilir.
İstanbul izleniyor! Peki ya Türkiye'de durum nasıl? Kendall, Türkiye'nin pırlanta pazarında ilk 10 ülke arasında yer aldığını anlatıyor. Türk halkı altını ve pırlantayı kısacası mücevheri seviyor. Tarihi geçmişi de bunu açıkça ortaya koyuyor. Üstelik genç bir nüfus ve evlilik yüzüğü olarak pırlantayı seçenler çoğunlukta. İstanbul'da geçtiğimiz yaz yapılan evliliklerin sayısında yaşanan artışlar pırlanta satan şirketleri gelecekle ilgili heyecanlandırmaya yetmiş de artmış bile. Şu günlerde pırlanta konusunda en kapsamlı sergi Londra'daki Doğal Tarih Müzesi'nde ziyaretçilerle buluşuyor. Kimbilir belki de daha dinazorlar bile yokken yeryüzünde varlığı tespit edilen elmasların milyarlarca yıllık geçmişi herkesi büyülüyor. Anlatılanlara bakılırsa en genç elmas 900 yaşındaymış. Güney Afrika, Rusya ve Kanada'nın da içinde yer aldığı dünyada 8 ülkede çıkarılan elmaslar işlendikçe ve muazzam bir şekilde kesildikçe değerleri de katlanıyor. Kendall'ın anlattıklarından öğreniyorum ki, bu pahalı taşlar, çıktıkları ülkelere özellikle geri kalmış Güney Afrika ülkelerine de sosyal sorumluluk projeleriyle anlamlı geri dönüşler yapıyor.
|