Kamusal alanın yılmaz bekçisi

Sezer göreve başladığı tarihten bu yana kamusal alanı dinin etkilerinden özenle uzak tutuyor... O nedenle de dini bayramlarda yayınladığı mesajlar bile ulusal bayramların mesajlarındaki üslupta oluyor, aynı konuları içeriyor, aynı duyarlılıkları yansıtıyor. Tıpkı dünkü mesajında olduğu gibi...

Olağanüstü dönemler bir yana bırakılırsa, liderlerin bayram mesajları kamuoyunun pek ilgisini çekmez.
Ama bize göre, laf olsun diye veya yasak savmak için yayınlanmış olanlar dışında, o mesajlar önemle okunmayı hak ediyorlar. Özellikle de Cumhurbaşkanı Sezer'inkiler.
Çünkü Sezer bazı çevrelerin şimşeklerini çekme pahasına da olsa, dini bayrammilli bayram ayırımı yapmadan tüm mesajlarını "Çağdaş" Türkiye'nin temellerini ve kazanımları temeline oturtuyor. Zaman zaman aynı cümleleri tekrarlamak pahasına da olsa.
Örneğin dün yayınladığı Ramazan Bayramı mesajında yer alan "Türkiye'yi laik, demokratik, çağdaş, bilgi toplumu düzeyine ulaşmış, mutlu, huzurlu ve gönençli bir ülke olarak gelecek kuşaklara bırakmak ortak sorumluluğumuzdur" cümlesini daha önce de okuduğumuz duygusuna kapıldık. Araştırdık, yanılmamışız: 24 Kasım 2003 tarihli Ramazan Bayramı mesajında aynen yer alıyor. Sadece sıralama farkıyla. İki yıl önceki mesajında Türkiye'nin özellikleri vurgulanırken "çağdaş" başta sayılmış, onu "demokratik" izlemiş, sonra da "laik."
Aynı şekilde dünkü mesajındaki "Cumhuriyet'in tekil devlet yapısı bölünmez bütünlüğümüzün pusulasıdır" cümlesi de yabancı gelmedi. Bulduk; geçen yıl Cumhuriyet Bayramı mesajında: "Tekil devlette ülke de, ulus da, egemenlik de tektir ve bölünemez."

Millide de var, dinide de
Bu bulgular merakımızı kamçıladı. Sezer'in göreve başladığı tarihten bu yana yayınladığı Cumhuriyet Bayramı ve Ramazan Bayramı mesajlarını bir kez daha dikkatle taradık. Sonuç: Tüm mesajlar birbirine geçmeli. Hatta birbirinden aktarmalı. İşte birkaç örnek:
"Kamusal alanın dinsel kurallardan arındırılarak, din ve vicdan özgürlüğüne olanak tanıyan ve çağdaşlığın en önemli temellerinden olan laiklik ilkesinin yaşama geçirilmesi de, Cumhuriyet'in ve Yüce Meclisimizin en önemli başarılarındandır." (29 Ekim 2001'de yayınladığı 8 sayfalık Cumhuriyet Bayramı mesajının 2'nci sayfasında yer aldı. Ertesi 29 Ekim'de 6 sayfalık mesajın 3'üncü sayfasında aynen tekrarlandı.)
"Türkiye'nin yetişmiş insan gücü, geçmişten gelen birikimi ve zengin kaynaklarıyla 21'inci yüzyılda dünyanın ileri ülkeleri arasındaki yerini alacağından kuşku duyulmamalıdır." (24 Kasım 2003'te yayınladığı 5 sayfalık Ramazan Bayramı mesajının 4'üncü sayfasında yer aldı. Dün yayınladığı 4 sayfalık mesajın 3'üncü sayfasına aynen girdi.)
Biz bu tekrarları ya da tıpkı basımları "harmanlama" değil, Çankaya'nın bazı konulara verdiği önemin vurgulanması ya da hatırlatılması olarak görüyoruz . Tabii bir de çok özel önem taşıyan, Sezer'in dini ve milli tüm mesajlarında ısrarla, çoğu kez de uyarı tonuyla tekrarlanan bir konu var. Cumhuriyet, laiklik, aydınlanmaOndan da bir demet sunalım:
"Türkiye, laik, demokratik yapısı ve gerçekleştirdiği atılımlarla başarılı bir gelişme modeli oluşturmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bu yapısı ile örnek bir ülkedir." (15 Aralık 2001, Ramazan Bayramı mesajı.)
"Türkiye laik ve demokratik yapısıyla örnek alınan bir modeldir." (5 gün önce yayınladığı Cumhuriyet Bayramı mesajı.)
"Atatürk ilk ve devrimlerinin korunması, Cumhuriyet'in tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatılması hepimizin ortak sorumluluğudur." (29 Ekim 2003'te yayınladığı Cumhuriyet Bayramı mesajı.)
"Türk Ulusu, Yüce Atatürk'ün koyduğu çağdaş hedeflere yürüyüşünü sürdürecek, bizi aydınlık yolumuzdan kimse döndüremeyecektir." (Dün yayınladığı Ramazan Bayramı mesajı.)
Mutlu bayramlar ve aydınlık yarınlar dileğiyle...