Orda cevap var mııı!
Belki, meseleyi hiç bilmeyen, hiç ilgilenmeyenler sıkılmıştır ama, "içeriden" bu kadar sesi her zaman dinleyemeyiz. Dünden, önceki günden devamla.
"Bizim soramadığımız, sorup da yanıt alamadığımız soruları sorarsanız, seviniriz: * Kurulduğu günden bu yana OYAK şirketlerinde çalışanların general, subay, astsubay yakınlık dereceleri ve oranları nedir? * OYAK tarafından yapılan konutların subay ve astsubaya satış oranı nedir? * Vatana hizmet maksadıyla askere gönderilen erbaş ve erlerin Mehmetçik sigortası altında OYAK tarafından sigortalanmaları, birlik komutanlarının bu yöndeki ısrarı haksız rekabet değil midir? * 2005 itibariyle 220 bin üyesi, 3.7 katrilyon TL net varlığı, aslında 1961'den beri faaliyet gösterip her ay 30 trilyon TL sıcak üye aidat girişi olduğu göz önüne alınırsa, 3.7 katrilyon 10 yıllık faizsiz üye birikimi karşılığıdır. Kalan 35 yılın birikimi ile şirketlerinin kar ve nemaları nerededir? OYAK buzdağının görünen kısmıdır. İsmimizin açıklanmaması dileğiyle." Görevli astsubaylar, mail yoluyla; "Yazdıklarınız noktası, virgülüne kadar doğru. Vatani görevlerini asteğmen rütbesiyle yapanlardan da para kesiliyor. Bu paralar ne oluyor sizce? Geri ödenmediği ortada. Umur Bey, paranın rütbesi olur mu? OYAK iştiraklerinin hepsi kapalı kutu." Cep telefonundan mail mesajı "OYAK'ın yedek subaylardan kesip üstüne oturduğu paralara ne demeli. Haraç gibi bir şey. Bu konuyu Türk mahkemeleri çözemez. İmkanlarım dahilinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götürmeyi düşünüyorum. OYAK'ın, kendisine ait olmayan bu paraları şehit ve gazi ailelerine faiziyle vermesini talep ediyoruz." Bir öğretim üyesi; "Özellikle ve büyük oranda emekli generaller kurum bünyesinde çalışmaktadır. OYAK'a yaptığım iş başvurularına hiç cevap alamadım. Evet, mesele adalet duygusudur. Bu konu toplumun yüzde yüzünü ilgilendirmektedir. Bu konuda yapacağınız yayın bu kurumdan nemalananları gündeme taşımaktır." Emekli astsubay, telefon mesajı; "Deniz astsubayım. Bizim haklarımızı bizden iyi savundunuz. OYAK meselesinde çok arkadaşım takipçiniz oldu." Telefon; "12 13 yıldır bir düzene konulmamış uzman erbaşlar hakkında yazmanız çok güzel. Astsubaylar ve askerler arasına sıkışmış, hiçbir hakkı olmayan bir topluluğun hakkını savunduğunuz için sonsuz teşekkür." Zırhlı mekanize... tugaydan, telefon... "Hava kuvvetlerinden 1998'de 31 sene 9 ayla hizmetle emekli oldum. Yüksekokul mezunuyum. 1. derece 3. kademeden 3600 ek gösterge üzerinden emekli maaşı alıyorum. Ekonomik sıkıntı içindeyiz. Hep aleyhimize kanunlar çıkmakta, maaşlarımız geriye çekilmekte. Maaşımı yarbay seviyesinden yüzbaşı seviyesine, kanun uygulamayarak düşürdüler. Şimdi muvazzaf astsubayların maaşı teğmen seviyesine düşürülmekte. Ben bu vatanın evladı değil miyim? Midem diğerlerinden daha mı küçük? Beni hiç kimse temsil etmiyor." M. Deniz... Emekli Hv. Astsubay, mektup ve bakanlığa başvuru; "Eğer engellenmezseniz, bu konuları takip etmenizden mutluluk duyarım." Emekli Başçavuş Güneş, telefon; "Kıdemli başçavuşum. Deniz astsubayım. Gerçekler var. Sizler de bilin. Kimse cesaret etmiyor, siz ettiniz. Sonuna kadar destekliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sosyal güvenlik kurumu yoktur. Arkadaşlar özellikle arıyor sizi. Paylaşılması lazım. Şu anda 7-8 kişi birlikte arıyoruz." Telefon; "Herhangi bir personelin şimdiye kadar ödediği aidatı başka bir kurumda değerlendirseydik ne kadar nemalanmış olurdu? Araştırın, çok çarpıcı rakamlar çıkacak." Telefon; "Hava astsubayım, çok sayıda arkadaş şu anda birlikte oturuyoruz. Duygulandırdınız bizi. Bu sorunlarla yaşıyoruz ama hep efendi davranıyoruz. Hem öğrenimimizi, hem görevlerimizi yaptık. Biz bile korkarken, bizi onurlandırdınız." Telefon; Estağfurullah. Bugüne kadar farkında olmadığımızın özrü sayın. Hep iyi bayramlar dileğimle. Biraz ara, izninizle. Not: Kendi seslerinden bu ülkenin üniformalı kimi insanlarını aktarmaya çalıştım. Çok daha çarpıcı mesajlar ve çok daha fazlası bende. Paylaştıkları, güvendikleri için ben de onurlandım. Hükümet, Genelkurmay, OYAK yönetimi, vicdanlar... Birileri de duymuştur, umarım.
|