İki kırmızı, 3 sarının anlamı.. Nuyan Ağabeyin rakipleri.. Atalay'ın Basın Bürosu.. Basının gücü üzerine bir örnek.. Sporun ve Yaşamın Altın Sözleri

Basının gücü üzerine bir örnek..

AZİZ Yıldırım, Özhan Canaydın ve Yıldırım Demirören nam zatların bir araya gelerek, insanların maç izleme özgürlüklerine indirmek istedikleri darbe İstanbul Valisi Muammer Güler'in teşebbüsleri ile geri alındı.
Şimdi derbilere gidecek rakip taraftarlara, yüzde 5 oranında yer ayrılacak ve bu seyirciler, bu tribüne kesilmiş farklı renkli biletlerini Biletix'ten alacaklar. Gidip ayrılmış yerlerine oturacaklar ve Emniyet güçlerinin güvenliği altında maçlarını izleyecekler.
Peki bu karar nasıl alındı?.. Hiç abartmadan söyleyeyim, tek, bir tek gazetecinin inançlı mücadelesi sayesinde..
İnsanların maç izleme özgürlüklerini, maç izlemekten beş yıl önce vazgeçmiş ben, Hıncal Uluç sağladım..
Kutsal İttifak medyası bu çok haksız karar üzerine zerre yorum yapmazken, "Anayasa ve insan haklarına aykırı" diye ayağa kalkan bendim.. "Üç kulüp başkanı aralarında anlaşıp, benim maça gitmemi önleyemez" diye yazdım ve söyledim.
Fener seyircilerinin Beşiktaş maçından çıkarılmasına isyan eden tek kişi de ben oldum. Fenerli Kutsal İttifak yazarları, başkanlarına karşı çıkmamak için susarken üstelik.. Sonunda İstanbul Valisi Güler, İl Spor Güvenlik Kurulunu topladı ve "Hak ve Hukuk" gözetilerek gereken karar alındı.
Artık herkes istediği maça özgürce gidecek. Bir Hıncal, tek başına böyle bir gelişmeyi sağlıyabiliyorsa, varın hesaplayın, bu ülke insanının hakları için birleşen ve birlikte savaşan basınının gücünü..
Ama hani nerde o basın?..
Bu mücadeleyi yaparken, benim gazetem bile yanımda değildi.. Haberi de lütfen tek sütun verdiler..
Hıncal'ın başarısının Sabah'ın başarısı olduğunu dahi bilmeyecek kadar takım oyunundan uzaktılar çünkü..