|
|
|
|
|
|
Karşı çıktılar
Laiklik olursa bu madde kaldırılabilir Tuncer Kılıç (Emekli Orgeneral, Eski MGK Genel Sekreteri): Laikliği, Cumhuriyeti koruma başka ülkelerde ihtiyaç değil. Türkiye laik bir cumhuriyet olarak korunmak zorunda. Ta 1950'lerden bu yana din duyguları siyasete alet ediliyor. Türkiye'de laiklik, gerçekten laiklik ötesine geçerse, dinin siyasete alet edilmesinden kurtulursa Sayın Demirel'in dedikleri doğrudur. Onun dışında katılmak mümkün değil. Türkiye'de hala rejimle uğraşan insanlar var. Türkiye bunları henüz aşmış değildir. Laikliği
sekülerizme taşıdığımız zaman 35'inci madde kaldırılabilir.
Türkiye buna hazır değil Edip Başer (Emekli Orgeneral): TSK'ya yasal olarak bu görevin verilmesi boşuna değildir. Demokrasi hazır bir elbise değildir. Toplum gelişir, demokrasiyi daha iyi hazmedecek hale gelir, demokrasiye halkın kendi bilinci sahip çıkar. Türkiye'de bu gerçekleşti diyorsak, tamam tabii. TSK spor olsun diye, askeri müdahalede bulunmadı. Hazır olduğumuzu zannetmiyorum. Sivil toplum örgütleri, aydınlarımız sorumluluklarını kavramış değil.
Atatürkçülüğü tasfiye Vural Savaş (28 Şubat sürecinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı): Bu düzenleme, Atatürk'ün son sözlerinin yasa hükmü haline getirilmesidir. Sayın Demirel zannediyorum iç düşmanları yok saymaktadır. Bu düzenlemeden gocunmanın anlamı yok. Bunu kaldırmak, Atatürkçülüğün tasfiyesi için bir adımdır. 'Seçimle gelmeyenler vatana ihanet edebilir, seçilerek gelenler edemez' demek doğru değildir. Mussolini de seçimle gelmiştir.
İktidar basiretli olursa Mustafa Ağaoğlu (Eski MGK Hukuk Başdanışmanı): Bu madde, 27 Mayıs ihtilaline meşruiyet kazandırma çabasıydı. PKK için 35. maddeye gerek kalmadı İç tehditlerde, hükümetler basiretle davrandıklarında, TSK kendinden beklenilen görevi demokrasi içinde yerine getirmektedirler. AB'den TSK için yoğun baskı varken, sayın eski Cumhurbaşkanı'nın bunu gündeme getirip AB paralelinde hareket etmesi, anlaşılamamaktadır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|