|
|
İlle de kırmızı ruj!
İzzeddin Çalışlar Marie Claire dergisinin ekim sayısında, erkeklerin gözüyle kırmızı ruju anlatmış. Bildiğimiz bir gerçeği dile getirmiş yazısında; erkekler boyasız-doğal dudak seviyor, özellikle kırmızı rujdan hiç hoşlanmıyorlar. Ne gam! Hemen akabinde bir gerçeği daha dile getirmiş Çalışlar: "Kadınlar erkekleri etkilemekten önce kendilerini iyi hissetmek için ayna karşısına geçiyor." Doğru. Öncelikle kendimizi daha iyi hissetmek, aynada kendimizi güzel görmek, özgüvenimizi artırmak için ayna karşısına geçer, makyaj yapar, en azından bir ruj süreriz. Ama biliriz ki süslendiğimiz zaman erkeklerin dikkatini daha çabuk çekeriz. Abartmadan, doğal görüntüyü bozmadan yaptığımız makyaj, erkeklerin bizi makyajsız halimizden daha çabuk fark etmelerini sağlar. Kararında bir makyaj yaptığımızda "Ne kadar güzelsin/ hoşsun/bakımlısın" türünde iltifatların ardı arkası kesilmez. Hiç makyaj yapmadığımızda ise "Ne oldu? Hasta mısın? Çok soluk görünüyorsun?" nidaları ile karşılanırız. Demek ki makyaj yapmak gerekir. Ama makyaj yapmayı da bilmek gerekir. Hani klasik bir laf vardır "makyaj yapmak bir sanattır" diye; aynen öyle... Bunun için kursa bile gidilir. Oya Tolga bu konuda bir numaradır mesela, beş-altı arkadaş birleşip, makyaj dersi alabilirsiniz. Bana gelince... Ben rujsuz sokağa çıkmam. Ruj sürmeyince kendimi çıplak hissederim. Pembe, ten rengi falan da kesmez beni. İlle de kırmızı ruj olacak. Kırmızının her tonu benim rengimdir.
|