| |
|
|
"Yaş 70" demek "İş bitmiş" demek değildir..
HASAN PULUR.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Burhan Felek adına düzenlenen "Basın Hizmet Ödülü" nü, bu yıl Hasan Pulur da aldı. Bu ödül için adayların 70 yaşından gün almış, 50 yılı aşkın süreyle basına hizmet vermiş ve bu hizmetlerini sürdürüyor olmaları şartı aranıyor. Hasan Pulur'un yanında bu yıl Burhan Felek Ödülü'nü alan diğer meslektaşlarımız, Kayhan Küreman, Etem Çalışkan, Veli Sezai Balcı, Faruk Geç, Erdoğan Arıpınar, Oktay Ekşi, Abdülkadir Yücelman, Eser Tutel ve Erdoğan Tokmakçıoğlu.. Hasan Pulur'u kutlamak için ararken onun meslekteki 50 yılının hiç olmazsa 35'inde hem meslektaş, hem de arkadaş olduğumuzu düşündüm. Aynı gazetelerde de çalıştık, birlikte seyahatler yaptık, yıllardır her hafta salı günü Bebek Oteli'nde buluşuruz. Siyasi olaylar karşısındaki konumumuz çok farklı. Hatta taban tabana zıt. Ama Hasan Pulur benim hem meslektaşım, hem de arkadaşım. Yani mesele tahammül veya hoşgörü meselesi değil. Sadece arkadaşlığın "Üstün Değer" olduğunu biliyoruz. Annem anlatmıştı. Babası ölürken yanına çağırmış onu, "Kızım Emine, çok talihli insanım ben. Çünkü hayatta çok iyi, çok yakın bir arkadaşım oldu" demiş. Bu açıdan ben dedemden daha talihliyim. Meslek hayatımda da, okul yıllarımda da, özel yaşamımda da hâlâ devam eden, iyi ve kötü günlerimi paylaşabildiğim çok iyi arkadaşlarım var. Bunlardan biri olan Hasan Pulur'un gazetecilik mesleğindeki maratonu, hâlâ aynı tempoyla koşmasından ötürü mutluluk duyuyorum. Siyasi görüşleri de keşke benim gibi olsaydı. Keşke hâlâ Sakallı Nurettin Paşa'nın peşinde yeni Ali Kemal'ler aramasaydı. Ama ne yapabilirim? Onun beyni farklı çalışıyorsa, bu arkadaşlığımızı etkilemez ki. "Arkadaşlık", ne aynı gazetenin bordrosunda, ne aynı partinin kadrosunda, ne de aynı ideolojinin yoldaşlığında bulunmak demektir. Arkadaşım Hasan Pulur'u ve Burhan Felek Ödülü'ne hak kazanan diğer meslektaşlarımı kutluyorum. Keşke benim bu ödüle hak kazanmam için önümde en az 35 yılım olsaydı.
|