|
|
|
|
|
|
'İçki niyetine içene haram Dem niyetine içene aşk olsun’
Muhabbetlerde içilen "Dem" nedeniyle sık sık eleştiri oklarının hedefi olan Bektaşiler için Dem", Bektaşiliğin mihenk taşı. Küçük bardaklarda Akyazılı adını verdikleri rakı içen Bektaşiler, İçki niyetine içersen haram olsun, dem niyetine içene aşk olsun" diyor.
Bektaşi tarikatında sesli zikir yapılıyor. Ancak zikirde müzik olmuyor. Müzik zikir sonrası muhabbetlerde yapılıyor. Her tarikatta olduğu gibi Bektaşiler de de zikrin bir erkanı ve adabı bulunuyor. Zikirin yapılacağı yerde ilk olarak tarikat mensupları toplanıyor. Erkan açılıyor. Erkanın açılmasından sonra sorgu yapılıyor. Bu arada dargın olanlar varsa barıştırılıyor. Dedeler bu kişilere nasihatlar veriyor. Dargınlar barışmazsa eğer dışarıya çıkartılıyor. Sorgunun tamamlanmasının ardından halkın rızası alınarak Tevhide başlanıyor. Erkan tutuluyor. Özellikle Rumeli Bektaşileri'- nin uygulamasına göre dede, "Eyvallah can erenleri. Cümlenizin rızasıyla zikrimizi icra edelim", zikre katılanlar ve dedeler ise "Eyvallah" diyor. Üç defa yapılan bu karşılıklı diyaloğun arkasından niyet ederek zikre başlanıyor. Daha sonra secde varılarak dualar okunuyor. İlk dua tövbe istiğfarı oluyor. Dervişler yaptıkları hataları için dualarla Allah'tan af diliyor. Duaları dedeler okuyor. Zikre katılan dedelerin her dua okumasının ardından "Allah Allah" deniyor. Yaklaşık 25-30 dakika süren zikirin ardından erkan kapatılıyor ve muhabbet başlıyor.
ZİKİR SONRASI ALİ SOFRASI Ali Sofrası ya da Muhabbet Sofrası kuruluyor. Sofra kurulduktan sonra mürşidin izniyle önce üç adet nefes, ardından içinde 12 imamın adının zikredildiği 'Düvaz' veya 'Düvazde imam' denilen manzumeler okunuyor. 'Zakir, sazende, aşık, güyande veya güverde' denilen nefes okuyucuları Bektaşi tarikatına öz nefesleri okumaya başlıyor. Nefes okuyanlara saz heyeti de eşlik ediyor. Muhabbete başlarken çalınan ilk müziğe "Peşrev" deniyor. Ardından "Dem"ler içiliyor. Muhabbet bölümünde semah gösterileri müzik eşliğinde yapılıyor. 34 yaşında 'Dede Baba' mertebesine yükselen Recep Dede Baba, Bektaşi zikirlerine "yeminli" olmayan kimsenin alınmadığını söylüyor. Anadolu Bektaşileri ile Rumeli ve kentli Bektaşiliği arasında farklılıklar olduğunu belirten Recep Dede Baba, "Anadolu Bektaşileri daha çok cem evine gider ve bu cem evlerine çocuk yaşlı herkes girebilir. Bizde ise yeminliler dışında kimse erkana alınmaz" diyor. Zikirlerini 'Er bacı' yani kadın erkek birlikte yaptıklarını kaydeden Recep Dede Baba, "Zikir, eskiden dergahlarda yapılırdı. Ancak günümüzde evlerde yapıyoruz. Bektaşilikte her yer meydandır" diye konuşuyor.
4 TEL, 9 PERDE BOZOK Recep Dede Baba, Anadolu Bektaşileri' bilinen bağlama ve sazın kullanıldığını kaydederek, "Rumeli Bektaşileri'nde ise kopuzun bir çeşidi olan bozok kullanırız. Bozok, 4 tel ve 9 perdedir. 4 tel 4 kitabı ve 4 peygamberi sembolize eder, 9 perde ise yaratılışı simgeler' diye bilgi veriyor. Bektaşilikte özgür iradenin önemine değinen Recep Dede Baba, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bizde isteyen camiye gider, beş vakit namazını kılar. İsteyen oruç tutar, isteyen tutmaz. Bu noktada kimse kimseye karışmaz. Zikir toplantılarına yeminli olmayanların dışındakiler alınmaz. Bizde askerliğini yapmamış, ev bark sahibi olmayanlar da tarikata alınmaz. Biz kişinin önce dünyevi zevkleri yaşamasını isteriz. Dünyada aşık olmayan kişi manevi aşkı anlayamaz. Karşılığı son nefestir. Tarikata alınmayanlar sadece muhabbete alınır. Bir kişi tarikata alınmadan önce 2-3 yıl takip edilir." Bektaşilikte sık sık eleştiri oklarına hedef olan içki konusuyla ilgili olarak ise Recep Dede Baba şöyle konuşuyor: "Bir nefes alıp vermek, anadan doğup dünyaya gelimek, sabahı akşam etmek bir demdir. Dem bir yerden bir yere varmaktır. Bektaşilikte nuş edilen bir dem vardır. Ve bu 40'lar ceminden kalma bir özelliktir. Bugün Bektaşi muhabetlerinde çok küçük miktarda dem alınır. Bardaklarımız küçücüktür. Buna zahir 'içki 'der biz dem deriz. Bizim 'Akyazılı' diye isimlendirdiğimiz rakıdır. Bunu içki diye içine haram olsun dem diye içene aşk olsun."
BEKTAŞİ MÜZİĞİ Asıl geleneklerini Alevilikten alan Bektaşilikt müzği Mevlevi müziğinden sonra en zengin olanıdır. Şehir Bektaşiliğinde klasik müzik unsurları ağırlık gösterirken, köy Bektaşiliğinde halk müziğinin yaygın olarak kullanılıyor. Muhabetlerde kullanılan deyiş, nefes, mersiye gibi manzum türler bestelenmiş şekilleriyle söyleniyor.
GİZLİ CEM'DE SEMAH Aleviler'den farklı olarak Bektaşiler'de semaha tarikat üyesi olmayanlar alınmaz. Zikir ve semah gizli törenler olarak gerçekleşir. Mürşidin huzurunda ve mürşide niyaz etmekle başlayan semahlar iki, dört, altı, sekiz, on ve ikişerli gruplar halinde kadın erkek bir arada icra edilir. Semahlar çoğunlukla "ağırlama" adlı bölümle başlar. Bunu daha hareketli olan "yeldirme" takip eder. Bu sırada semahlar için bestelenmiş nefesler ve deyişler okunur. Semah nefeslerinde mısra ortasında ve sonunda "şah ya, şah, hü, eyvallah" ve benzeri eklemeler yapılır. Muharrem ayında yapılan ayin-i Cemlerde semah dönülmez. Bu toplantılarda Hz. Hüseyin ve Kerbala üzerine söylenmiş nefesler ve bilhassa mersiyeler okunur. Muharrem ayında diğer tarikatlarda da okunduğu görülen mersiyelere göre bunların güfteleri Şii taziyelerinde olduğu gibi daha ağır, Ta'n ve lanet dolu ifadelere yer verilir.
Özlem Yılmaz / Ulaş Yıldız
|
|
|
|
|
|
|
|
|