Bakanı Ali Babacan, ekonominin genel seyrinin, bu yılki büyümenin ''yüzde 5'lik hedefle uyumlu gerçekleşeceğini'' gösterdiğini bildirdi.
Babacan ayrıca, cari işlemler açığının milli gelire oranının yıl sonu itibariyle yüzde 6 civarında gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü, bu konuda herhangi bir endişe duymadıklarını söyledi.
Babacan, Hazine Müsteşarlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, büyümenin hedefle uyumlu gerçekleşecek olmasının yanı sıra istihdamda kaydedilen artışın da son derece memnuniyet verici olduğunu, böylece ''büyümenin
istihdamla desteklenmediğine'' ilişkin eleştirilerin de artık değersiz kalmaya başladığını söyledi.
Enflasyondaki düşüş, buna bağlı gelişmeler ve piyasa beklentilerinin, yıl sonu enflasyon hedefine kolaylıkla ulaşılabileceğine işaret ettiğini anlatan Babacan, ''kısmen petrol fiyatları ve tekstil kotalarının kaldırılması gibi dış faktörlerle kısmen de ekonomide geliştirilen güven ortamına paralel değer kazanan Türk Lirasına ve sermaye girişlerine bağlı olarak, cari işlemler açığının milli gelire oranının yıl sonu itibariyle yüzde 6 civarında gerçekleşeceği öngörülüyor'' dedi.
Ancak yapılan değerlendirmelere karşın bu konuda herhangi bir endişe duymadıklarını belirten Babacan, bu konuda serbest kur rejiminin bir ''emniyet sibobu'' işlevi görmeye devam edeceğini ifade ederken, şöyle devam etti:
''Diğer taraftan 3 finansalın kalitesi, doğrudan yabancı yatırımlardaki artış, borçlanma vadelerinin uzaması ve özelleştirme gelirlerine bağlı olarak yükselmektedir. Bütçe politikalarında ise yüzde 6.5'lık faiz dışı fazla politikası devam etmektedir.
Özelleştirilen kamu işletmelerinin geçmiş yıllarda faiz dışı fazla hesabına önemli miktarda pozitif katkı yaptığı düşünülürse, bütçe politikalarında daha sıkı bir politika izlendiği anlaşılacaktır. Bu da cari işlemler açığının kontrolü açısından önemli bir adım olarak görülmelidir.Program hedefleri doğrultusunda, para politikası uygulamaları devam etmektedir. Para piyasalarındaki gelişmelere bağlı döviz rezervlerinin artırılmasıyla ilgili uygulamalar devam edecektir.'' ENFLASYON HEDEFLEMESİ
Bu arada enflasyonla mücadelenin desteklenmesinde bir sonraki adım olarak, 2006 yılı başından itibaren artık enflasyon hedeflemesi uygulamasının başlayacağını bildiren Babacan, bununla ilgili Merkez Bankası'nın, daha sonraki dönemlerde ayrıca açıklamaları olacağını söyledi.
Bugün itibariyle 2005 yılı sonu için belirlenen yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinden bir sapma beklenmediğine dikkati çeken Babacan, ''bütçe politikaları konusunda izlenen bu kararlı tutum, 2006 yılında da devam edecektir'' dedi.
Bütçe disiplinin devamı, kamu borç stokunun düşürülmesi, iç borç çevirme oranlarının daha da düşük seviyeleri indirilmesinin, cari işlemler açığına yönelik baskıların hafifletilmesinde kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Babacan, 2006 mali yılı Bütçe Kanun Tasarısında da konsodile kamu sektöründe yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinin güçlü şekilde korunduğunu ifade etti.
Babacan, TBMM'ye sunulan 2006 mali yılı bütçe kanun tasarısında, Türk Telekom ve Tüpraş gibi özelleştirilen kurumların faiz dışı fazlaya olan katkılarının da telafi edildiğinin gözden kaçırılmaması gerektiğine işaret ederken, ''bu husus, kamu mali disiplini konusunda hassasiyet ve titizliğimizin bir defa daha altını çizmektedir'' dedi. BÜTÇE HEDEFLERİ
Bütçe disiplinine devam edilirken, kaynakların verimli kullanılmasının için bütçe kompozisyonunu iyileştirdiğini vurgulayan Bakan Babacan, bu amaca yönelik yatırım harcamalarının 2005 yılındaki seviyesinin oldukça üstünde olmasının hedeflendiğini kaydetti.
2006 yılı bütçe hedeflerine ulaşılmasında, sosyal güvenlik kurumları açıklarının kontrol altında tutulmasının da büyük önem taşıyacağını ifade eden Babacan, ayrıca kamu maliyesindeki bu gelişmelere bağlı net kamu borç stoğunun GSMH'ya oranının, 2005 sonu itibariyle yüzde 60 seviyesinin altına inmesini beklediklerini bildirdi. ''YAPISAL REFORMLARI, YENİ BİR TAKVİME BAĞLADIK''
Ekonomik program kapsamında temel önceliğin yapısal reformların gerçekleştirilmesi olduğunu hatırlatan Babacan, ''önümüzdeki dönemde yapısal reformların makro ekonomik istikrar ortamındaki olumlu etkisini çok daha net şeklinde göreceğiz, bu yüzden yapısal reformların bir an önce tamamlanması, programın en önemli unsurlarından birini teşkil etmektedir'' diye konuştu.
Bu alanda daha sağlıklı bir ilerleme kaydetmek amacıyla yapısal reform programlarını gözden geçirerek yeni bir takvime bağladıklarını anlatan Babacan, kamu maliyesine yönelik yapısal reformlar ve finansal sektöre ilişkin yapısal düzenlemelerin de hızla tamamlanacağını kaydetti.
Bu iki alandaki gelişmelerin, AB'ye üyelik müzakerelerinin yürütülmesi sürecinde yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yönelik kararlarında daha da etkili olacağını vurgulayan Babacan, kamu maliyesine ilişkin yapısal reformların vergi politikası ve vergi idaresiyle, sosyal güvenlik konularında yoğunlaştığını söyledi. VERGİ POLİTİKASI REFORM ÇALIŞMALARI
Vergi politikası alanındaki reform çalışmalarında, daha basit, şeffaf, AB uygulamalarıyla daha uyumlu bir sistemin oluşturulmasının amaçlandığını belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gelir vergisi ve kurumlar vergisi alanlarında vergi yükünün tabana yayılmasını sağlamaya yönelik düzenlemeleri hızla gerçekleştireceğiz. Kurumlar vergisine yönelik yasal düzenlemeyi, Kasım ayı sonuna kadar TBMM'ye sunmayı, Gelir vergisinde ise reform çalışmalarımızın ilk ayağını yıl sonuna kadar uygulamayı, kalan kısmı ise 2006 yılı içinde tamamlamayı hedefliyoruz.''