|
|
Acele edin, yoksa Themis bekâretini kaybedecek...
İyice kafamız karıştı... Batı kültüründe adalet, bir elinde terazi, öteki elinde kılıç tutan, gözleri bağlı bir bakire olduğu iddia edilen Yunan Tanrıçası Themis'le simgelenir. Şu sıra yaratılmaya çalışılan YÖK Yargı ikileminde üç simgenin üçü de tartışılıyor: Terazi, kılıç, göz bağı... Yakında Themis'in bakireliği de gitti gidecek... İddia ne? Van Üniversitesi rektörünün yargılanması sürecinde siyasi baskı uygulanıyor... Yani yargının bağımsızlığının yürütmenin kontrolü altına girmekte olduğu ileri sürülüyor. YÖK Yargı ikilemi, YÖK hükümet çelişkisi haline dönüştürülüyor. Ve hükümet burada iletişimi yönetemiyor. İş daha gerilere gidiyor. Hasbel kader üniversite camiasına yakınız. Bu camiada, öğrenciler, hocalar nezdinde ve nihayet kamu oyunda YÖK karşıtları ezici çoğunluğu oluşturuyordu. Hükümet pekçok konuda iletişimin 'üç İ' kuralını başarıyla uygulamıştı. Yani siyaseti İstişare İkna İttifak üçgeninin üzerine sapasağlam oturtmuştu. YÖK konusuna gelince böyle bir üçgeni oluşturmaya ihtiyacı bile yoktu. Çünkü gerekli ittifak zaten fazlasıyla mevcuttu. Hükümet akıllara durgunluk veren zincirleme iletişim hatalarıyla yanında olması gereken ittifakın bu kez karşısında kurulmasını sağladı. Yurtseverlik ve milliyetçilik bayrağını tuttu YÖK'ün eline verdi. Bu ittifakın temel direklerini, yapılan sorumsuz, gereksiz açıklamalarla birer birer kaybetti. Önce YÖK'ü küçümsedi; sonra geri adım attı. Zaaf gösterdi. Şimdi ise ölümcül bir hata daha yapılıyor ve Türk yargı sisteminin itibarının ayaklar altına alınmasına seyirci kalınıyor. Hem de iletişim inisiyatifi, 'yürümekte olan bir dava hakkında' konuşmamak gibi bir yasal kurala hiç de uymayan tarafın inhisarına bırakılarak... Hükümetin işe şu soruların yanıtını vererek başlaması gerekirdi: 1. Ortada bir iletişim krizi söz konusu mudur? Cevap: Evet 2. Bu kriz sonunda hükümet iletişim yarası alır mı? Cevap: Evet 3. Bu kriz doğru dürüst yönetilmezse, yargı sisteminin itibarı hasar görür mü? Cevap: Evet. 4. Kamuoyu olan biten konusunda yargı sistemi tarafından yeterince bilgilendirildi mi? Cevap: Hayır 5. İçine yok yere düşülmüş olan bu 'aşağıya tükürsen sakal yukarıya tükürsen bıyık' durumundan kurtulmak ve herkesin kazançlı çıkacağı bir ortam yaratmak mümkün müdür? Cevap: Evet... Pekiyi nasıl? Algılama Yönetimi'nin tüm kurallarını uygulanarak, meseleyi siyaset yargı rektör ekseninden çıkarıp, yargı rektör eksenine oturtarak; süreci hızlandırarak; eğer adli yanılgı ya da hata söz konusu ise her türlü tazminatı üstlenip özür dileyerek; ya da yargının bir an önce tecellisini sağlayıp şeffaf bir şekilde herkesin durumu kabullenmesini sağlayarak. Ama her şeyden önce belki telaş ederek değil ama mutlaka acele hareket ederek...
|