|
|
Şeyh 5 milyar dolar getirir ama...
Çağdaş demokrasinin ana ilkesi paylaşımcılık ve katılımcılıktır. İstanbul bir Ortadoğu veya Uzakdoğu kenti değildir. En muhteşem imparatorluklara başkent olarak hizmet etmiş bu kent, binlerce yıllık tarih birikimi ve güzide doğasıyla kendi başına Doğu ile Batı'yı meczeden bir fenomendir. Yıllardır sağlıksız yapılaşmayla yaraladığımız bu Şehr-i Muazzam'ın şimdi de Disneyland, 'Vegasvari' dekor projelerle bozulmasına, değer biçilemez alanlarımızın garip ihalelerle yangından mal kaçırırcasına verilmesine tepkisiz kalmak mümkün değildir. Bir diğer çelişki de Başbakanımızın bir dönem 'İstanbul'a vize ile girilsin' derken, şimdi ise başka şehrimiz veya bölgemiz yokmuşçasına İstanbul'u alabildiğine yüklemeye, büyütmeye, hormonlamaya çalışmasıdır. Halbuki bu parıltılı, ancak sığ proje ve ihalelerle meşgul edilen İstanbullu ulaşım tıkanıklığı nedeniyle her yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık yakıtı boşa harcamaktadır. Mesai kaybı, atmosfer kirliliği, ruhsal gerilim cabasıdır. Ancak, esas korkumuz altımızın çürük olmasıdır. Olası bir depreme karşı henüz kayda değer bir hazırlık yapamadığımız ise tüm kesimlerce bilinmektedir. Pakistan'ın acılarını paylaştığımız bu günlerde İstanbul için önümüzdeki 30 yıl içinde ne yazık ki ciddi bir olasılıkla beklenen hatırı sayılır deprem için uzmanlarımızın çıkardığı yaklaşık tablo uykularımızı kaçırmaktadır: * 50-60 bin ağır hasarlı bina * 500-600 bin evsiz aile * 80-100 bin ölü * 30 bin kutudan doğalgaz sızıntısı * 140 milyon ton enkaz * 100 milyar dolar toplam maddi kayıp... Ben Başbakanımın, Belediye Başkanımın yerinde olsam öncelikle bunlara kafamı yorar, İstanbul'un genleriyle oynamaz, oynatmazdım... Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp Kent Bilimci
|