|
|
Haydi çocuklar aşıya
Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği'nin işbirliği ile düzenlenen "I. Ulusal Aşı Sempozyumu"nda yerli yabancı pek çok uzman, aşı bilincinin arttırılmasına yönelik neler yapılabileceğini tartıştı.
Modern tıbbın en güvenilir tedavi araçları olan aşılar, insanoğluna daha sağlıklı yarınlara erişme şansı tanıyor. Gün geçtikçe önemi daha da artan aşı sayesinde, bireyler ölüme ve sakatlığa karşı en etkin ve ucuz şekilde korunuyor. Hastalığın bir kişiden diğerine yayılımını önleyerek toplum sağlığını da koruyan aşı, her yıl dünyada üç milyon kişinin hayatını kurtarıyor. Dünyada pek çok hastalığın önlenmesinde etkili olan aşıların hemen hepsi, Türkiye'de de mevcut. Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yapılan difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci, kızamık, verem ve hepatit B aşılarının bulunduğu rutin aşı takvimine yakında; kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve menenjitin de eklenmesi bekleniyor. Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği'nin işbirliği ile 22-25 Eylül 2005 tarihleri arasında Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen I. Ulusal Aşı Sempozyumu'nda; Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerindeki rutin aşı şemalarına ve bağışıklama programlarına değinildi. Aşılama programlarının yanı sıra, aşı bilincini artırmaya yönelik konuların da gündeme geldiği sempozyum, Türkiye'deki sağlık politikaları üzerinde de etkili oldu. Sempozyumda mevcut aşı takvimleri yanında, ülkemizde yeni kullanıma sunulan konjuge pnömokok aşısı (bebek ve çocuklara uygulanabilen ve menenjit, zatürre gibi hastalıklarda koruyucu özelliği olan bir aşı), rotavirus aşısı (çocuk ishallerine karşı), human papilloma virus aşısı (kadınlarda görülenağzı kanserine karşı) da etraflı olarak tartışıldı.
EN İYİ VE UCUZ KORUMA Sempozyumun katılımcılarından Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bakır, ülkemizde ilk kez düzenlenen Ulusal Aşı Sempozyumu'nun önemi konusunda şunları söylüyor: " Sağlık Bakanlığı'nın da bu toplantıda hem düzenleyici hem katılımcı olarak görev alması çok faydalı oldu. Aşılamada sahada rastlanılan problemler sergilendi, aşılama politikalarının gözden geçirilmesi gibi konularda pediatristlerle bürokratların direkt iletişimi sağlandı ve aşılama ile ilgili bilimsel çalışmaları olan bilim adamları da bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu." Temiz su sağlanmasından sonra insan sağlığı için yapılabilecek en iyi ve en ucuz uygulamanın aşılama olduğunu belirten Prof. Dr. Bakır, aşı konusunda Türkiye'de bilinç düzeyinin genel olarak iyi olduğu görüşünde: "Bu konu toplumun eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi ile bir miktar orantılı. Batı toplumlarında aşılamada ulaşılan yüksek başarı oranları bu faktörler sayesinde oluştu. Devletin aşılamada her türlü imkanları seferber ettiğini, bu konuda yoğun bir gayret içinde olduğunu, eksiklikleri gidermeye çalıştığını görüyoruz. Bununla birlikte halkın eğitim düzeyi ve hastalıklardan korunma açısından bilgilendirilmesi de hepimizin görevi. Bu bilgilendirme yapılırken çok dikkatli olunmalı. Yanlış bilgilendirme aşılama oranlarını azaltıp salgınlara bile yol açabilir, son zamanlarda yaşadığımız timerosal konusunda olduğu gibi."
Neslihan TUNÇ
|