Bonodan çıkılır ama borsadan zor çıkılır 2 milyar $ 'lık net hata noksan hatası

Bonodan çıkılır ama borsadan zor çıkılır

Böyle bir gözlemim zaten vardı ve daha önce sizlerle paylaşmıştım. Dün açıklanan ödemeler dengesi verileri bu gözlemimi pekiştirdi. Ağustos ayındaki AB kaygısına bağlı piyasa dalgalanmasında yabancılar bono piyasasından milyar dolarlık net satış yapmış. Bitişikteki grafikte yer aldığı gibi, bunun miktarı 1 milyar 89 milyon dolar. Bu rakam aynı zamanda dünya likiditesinin bolluk döneminde Türkiye'den bonoda en fazla aylık çıkışı ifade ediyor. Bundan önce 2003 yılı şubatmart, nisan aylarında Irak Savaşı'nın etkisiyle 2004'ün nisan ve mayıs aylarında ABD'nin faizi artıracağını açıklamasıyla 2005'in mart ve nisanında yine FED'in faizleri hızlandıracağı korkusuyla yabancılar Türkiye'den paralarını çıkarmıştı.

Zıt davranış
Yabancılar ağustos ayında bono piyasasından milyar dolarlık satış yaparken hisse senedi piyasasında bunun yarısı kadar net alıcıydılar. Türkiye'nin bir piyasasından Türkiye'ye özgü bir korkuyla çıkarken diğer piyasasına yatırım yapmışlar. Birbiriyle zıt davranışlar. İki piyasanın yapısı aradaki bu farkılılığı yaratıyor. Bono piyasasında satmak kolay, hisse senedi piyasasında aynı likiditeyi yakalamak ise zor.

Fark nerede?
Çünkü, devlet iç borçlanma senetleri piyasası hisse senedi piyasasına göre daha likit. Kağıt sayısı çok daha az. Bu kağıtlarda derinlik çok daha fazla.
Üstelik bono piyasasında yabancıların payı borsaya göre çok daha küçük. Yüzde 14.2 gibi bir düzeyde. Halbuki hisse senedinde bu oran ağustos ayı için yüzde 63 düzeyindeydi. Yani bonoda piyasanın yüzde 14'ünü elinde tutan yabancılar satmaya kalktıklarında karşılarında alıcı olarak yerlileri ve özellikle ellerinde yüklü kağıt bulunan bankaları alıcı olarak bulabilirler. Bu nedenle satıp gitmeleri kolay.
Ancak hisse senedinde satacak olan tarafın payı yüzde 63 veya piyasanın üçte ikisi. Alıcı yerli taraf ise üçte bir düzeyinde. Likidite de daha çok sayıda hisse senedine bölünmüş durumda.

Kaderleriyle başbaşa
Nedenler bunlar. Belki yabancılar ağustosta satmaya bile cesaret etmemişlerdir.
Bu da yabancıların borsada mevcut pozisyonlarını yerliler devreye girene kadar desteklemeleri gerektiğini gösteriyor bize. Kısaca yabancılar borsada kaderleriyle başbaşa kalmış durumdalar.

Sonuç
"Yalnızlık tek kelime. Söylemesi ne kadar kolay! Oysa taşıması o kadar zorki" Goethe